Niçin Kur’an Okumalıyız?
Allahu Tealâ’yı seviyorsak, O’nun dostlarına hitabı ve selamı olan Yüce Kur’an’ı okumalıyız. Sevgilisinden gelen bir mektubu açıp okumayan veya birisine okutup içindeki meramı anlamayan, ondaki kelamdan ve selamdan hiç bir zevk almayan kimsenin sevgisi ne kadar samimidir?!..
Niçin Okumalıyız?
* İlk ayeti “Oku!” emriyle başladığı ve okumadan anlaşılmadığı için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* Kendisini okuyacak dil, hikmetini düşünecek akıl, haberlerinden ibret alacak kalp ve hükümleriyle amel edecek vücut bize verildiği için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* Hz. Peygamber’in (A.S.): “Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terkettiler” (Furkan/30) şeklinde şikayetinden ve dünyada Kur’an’sız, ahirette imansız kalma felaketinden kurtulmak için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* “Sizin en hayırlınız, Kur’an-ı Hakimi öğrenen ve öğretendir.” (Buharî, Ebu Dâvud) hadisindeki şerefe ulaşmak için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* “Kalbinde Kur’an’dan bir şey bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Dârimi) hadisinin tehdidinden kurtulmak, kalbimizi, evimizi, beldemizi ve iş yerimizi mamur etmek için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* “Kur’an’ı güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkar meleklerle beraberdir.” (Buharî, Müslim) hadisinin müjdelediği gibi, meleklerle dost ve arkadaş olmak için Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* Kur’an okumasını yeni öğreniyor ve okumada zorlanıyorsak, bunun zahmeti gibi rahmetinin de çok olduğunu bilerek Kur’an’ı okumalıyız. Rasulullah (A.S.) Efendimizin: “Kur’an’ı okumak için gayret eden ve ancak kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye iki kat sevap vardır.” (Buharî, Müslim) müjdesinden cesaret alarak, zorlansak da, darlansak da Yüce Kur’an’ı okumalıyız.
* Bütün hayatını Yüce Kur’an’ı tebliğ ve talimle geçiren Rahmet Peygamberimizin (A.S.): “Kur’an’ı okumak ve onu hafızada tutmak için onunla çok meşgul olun. Vallahi öğrenilen Kur’an’ın unutulması, bağından boşanan bir devenin kaçmasından daha süratlidir.” (Buharî, Müslim) uyarısını dikkate alıp, her gün az da olsa Yüce Kur’an’ı okumalıyız. Hiç değilse: “Kim bir gecede on ayet okursa, gafil kimselerden yazılmaz.” (Hakim) hadisiyle amel etmeliyiz. Yoksa alnımıza gafil damgası vurulabilir.
* Yüce Mevlamızın muradını anlamak için Hz. Kur’an’dan ve onu tefsir eden şerefli sünnetten başka bir yolumuz yoktur. Kur’an’ı yaşamak için yaratılmış bir müslüman olarak Yüce Kur’an’ı okumalıyız. Hükümlerini alimlerden öğrensek de, mübarek lafızlarını biz okumalıyız.
Ne Kadar Kur’an Okumalıyız?
Namaz kılacak kadar Kur’an bilmek ve ezberlemek her mükellef müslümana farzdır. Kur’an’daki ilahi hükümlerin tamamını bilmek farz-ı kifayedir. Bir grup müslüman bu görevi yerine getirince, diğer mükelleflerden sorumluluk düşer. Ancak işin farzı yanında, bir de fazileti ve ilahi kelamın lezzeti vardır.
Kim Allahu Tealâ ile sohbet etmek isterse Kur’an okumalıdır. Bu sohbet için günde uygun bir vaktini ayırmalıdır. Hiç değilse bunu namazda yapmalıdır.
Eğer bir günlük gazeteye göz atmak için ayırdığımız zaman kadar Yüce Kur’an’ı okumaya veya televizyondaki bir eğlence programı kadar Allah’ın kelamını dinlemeye vakit ayıramıyorsak, kalbimizde ciddi bir manevi hastalığın var olduğunu kabul edelim. Buna gaflet ve kalp katılığı denir ki, ilacını bulmaktan çok, içmesi zordur.
Her mümin, Allahu Tealâ’ya sevilmek istediği kadar Kur’an-ı Hakim okumalıdır. Efendimiz (A.S.):
“Siz Kur’an’la Allah’a yaklaştığınız gibi, hiç bir şeyle O’na yaklaşamazsınız.” buyurmuştur. (Tirmizî)
Şimdi, erkek-kadın, köylü-şehirli, amir-memur, genç-ihtiyar, her müminin günlük olarak yüzünden veya ezberinden okuyabileceği bazı sureleri ve ayetleri zikredeceğiz.
Kolaylıklar
Rasûlullah (A.S.) Efendimiz, bir defasında ashab-ı kirama hitaben: “Sizden biriniz, bir gecede Kur’an’ın üçte birini okumaktan aciz midir?” buyurdular. Bu onlara zor geldi ve:
“Buna hangimizin gücü yeter ki ya Rasulallah! dediler. Bunun üzerine Efendimiz:
“Kul hüvellahu ahad suresi, Kur’an’ın üçte birine denktir.” buyurdular. (Buharî, Tirmizî). Buna göre, kim ihlas suresini üç defa okursa, bütün Kur’an’ı hatmetmiş gibi olur. Hiç değilse, günde Kur’an-ı Hakim’den bu kadarını okumalıdır.
Rahmet Peygamberimizin haber verdiği başka müjde ve kolaylıklar:
“Kim geceleyin Bakara suresinin son iki ayetini (Amenerrasûlü’yü) okursa, bu ona yeter.” (Buharî, Müslim, Tirmizî) “Allah bu iki ayeti bana Arşın altındaki hazineden vermiştir. Onları öğrenin, kadınlarınıza ve çocuklarınıza da öğretip ezberletin. Çünkü bunlar hem salattır, hem duadır, hem Kur’an’dır.” (Darimî, Ahmed)
“İçinde Âyete’l-Kürsî okunan eve şeytan girmez. Girmişse, okununca çıkar, kaçar.” (Hâkim, İbnu Hıbban)
“Kur’an’ın kalbi Yasin’dir. Kim onu Allah’ın rızasını ve ahireti isteyerek okursa, muhakkak günahları affedilir.” (Hakim, Ebû Dâvud)
“Her müminin kalbinde ‘Tebarekellezî bi yedihil mülk’ suresinin bulunmasını ne kadar arzu ediyorum.” (Hâkim)
“Mülk suresi (Tebareke), kabir azabına manidir. O kurtarıcıdır Onu her gece okuyanı kabir azabından kurtarır.” (Hâkim, Tirmizî)
İnsan ve cin şeytanlarının şerrinden muhafaza için İhlas, Felâk ve Nâs surelerini sabah akşam üçer defa okumalıdır. Bunlar vird zikri gibi düşünülmemelidir. Üç sayısını Efendimiz (A.S.) verdiği için onları okumak, o vakitle ilgili bir sünnettir. Herkes amel edebilir.
Yukarıda zikrettiğimiz sure ve ayetler, otururken, yürürken, işin başında çalışırken okunabilecek şeylerdir. Abdestli olarak, edebine dikkat ederek okunmaları en güzelidir. Ancak, cünup ve hayız olmadıktan sonra, ezberden abdestsiz bile okunabilir. Hiç okumamaktan iyidir.
Her müminin, günlük olarak az da okusa devam ettiği bir hatmi bulunmalıdır. Kur’an ve hatim okumayı sadece Ramazan ayına tahsis etmek doğru değildir.
Yaşı ne olursa olsun, aklı başında her mümin, yirmi günlük bir çalışma ile Kur’an-ı Hakim’i yüzünden okumasını öğrenebilir. Kur’an-ı Hakim’i bir beze sarıp duvara asmak, kendimizi darağacına asmaktan farksızdır.
Hz. Osman (R.A.) demiştir ki: “Benim için en kötü ve en uğursuz gün, içinde Kur’an-ı Hakim’e hiç bakmadığım gündür.”
Arifler, gece gündüz Kur’an’la amel ediyorlar. Bunun yanında Allah’ın kelamına hiç bakmadan geçen günü günden saymıyorlar. Bir hastalık veya yolculuk hariç, günde en az bir cüz Kur’an okuyorlar. Buna ömürleri boyu devam ediyorlar. Onların talebelerine düşen, mürşidlerinin bu halinden ibret almaktır.
Her namazda okumakta olduğumuz namaz surelerini muhakkak yanlışsız okumalıyız. Bir bilenin önüne gidip okuyuşumuzu kontrol ettirmeliyiz. Çünkü manayı bozan her kıraat namazı da bozar, bu bilinmelidir. Kur’an öğrenmeye vakit veya hoca bulamaz isek, piyasada satılan bant, kaset gibi şeylerle bu ihtiyacımızı gidermeliyiz. Namaz surelerinin manalarını da özetle öğrenebiliriz. Bizden önceki ecdadın baş tacı ettiği ve uğrunda baş verdiği Yüce Kur’an için biz hiç baş ağrıtmaz isek, bunun milletçe cezasını çekeriz.
Erkek-kadın her müslümana sesleniyorum: Allah rızası için Yüce Kur’an’ı öğrenelim. Bunun için azıcık sevgi ve gayret yeterlidir.
Muhammed Emin Gül