***
DIŞARDA
Points: 39.109, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Gıybet, kalbi öldürür

Konuşacak ilme ve sanata ait bir konu yoksa ilimden sanattan uzak olan insanlar gıybetle meşgul olur. Haramlar zehirli bala benzer. Evvela tat verir, sonra manen insanları zehirler, manevi hayatlarını öldürür. Gıybet pek çok kavgalara, münakaşalara, dargınlıklara sebebiyet verebilir. Sakız gibidir. Nasıl ki bazı insanlar sakız çiğnemekten hoşlanır, gıybet de öyledir. Başkalarının hakkında olur olmaz konuşan insanlar, bu özelliklerini sınırlandıramazlarsa taşkın seller gibi etrafını tahrip ederler. Allah, insana konuşma kabiliyeti vermiş ki İslamiyet'i öğrensin ve anlatsın. İnsanlar bu kabiliyeti yerinde kullanmazlarsa zarar görürler.
Müslüman, gıybetin ölçüsünü iyi bilmeli, ağzından çıkan sözlere çok dikkat etmelidir. Başka biri hakkında arkasından söylenen söz, o kişi duyduğu zaman hoşuna gitmeyecekse hiç söylenmemeli. Çünkü söylenen doğruysa gıybet olur, yanlışsa iftira olur. Ve kul hakkına girilmiş olur.
Bir köye gitmiştik. Bir ayran içmek istedik. Ayranı getiren adam dedi ki: "Biz burada kimin nesi var, nesi yok hepsini biliriz. Hatta insanların cebinde ne kadar parası olduğunu dahi biliriz." Biliyorlardı; çünkü o köyde gıybet çok yaygındı.
Bir muhterem insanı akın akın ziyarete gidiyorlardı. O şahıs da bir gün gelenlere demiş ki: "Her gün bana geliyorsunuz, bir gün de kendinize gelin!"
"Çeşm-i insaf gibi âkile mîzan olmaz,
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz."
İşaret parmağınızla göstererek birini suçladığınızda, dikkatle bakarsanız göreceksiniz ki bir parmağınız muhatabınızı gösterirken, üç parmağınız sizi gösterir. İnsanlar ekseriyetle aynaya bakar gibi konuşurlar. Yani kendilerini anlatırken başkalarını anlattıklarını zannederler.
Gıybet gibi hallerin en kötü tarafı faydasız bir sürü bilgi edinmek, onları da başkalarına anlatmaktır. Böylece zaman öldürülür, o insanların hakkına girilir. Zamanın kıymetini bilmeyen insan da kıymetsiz olur. İslam âlimleri insanların kendilerini beğenmesinden, şöhrete, makama, mala düşkünlüğünden çok endişe etmişlerdir. Şöhrete düşkün bir insan kendisini başkalarına beğendirmeye çalışır. Bunlar yükseldiklerini zannettikleri kadar alçalırlar. Cenap Şahabettin, "Menfaat sandalyeye benzer, başının üstüne alırsan alçalırsın, ayaklarının altına alırsan yükselirsin." demiştir.
Mevlânâ insan vücudunu bir gemiye, maddi dünyayı da denize benzetir. Der ki: "Gemi denizde yüzer, suyu içine alırsa batar." Aynı şekilde menfaat dışımızdaysa yüzeriz. İçimize alırsak batarız.
İnsanlar el, göz gibi organlarını İslam'a uygun çalıştırırlarsa dünya ve ahiretlerini cennet ederler. Gıybeti haram eden âyetler vardır. Boş laflarla meşgul olanlar tefsir ve hadis okusalar kazançları çok olur. Bazı sürüngen canlılar zor duruma düştüklerinde kendilerini zehirleyip öldürürler. Gıybet hastalığına yakalananlar kendilerini zehirleyip manen ölürler.
Müslümanlar maddi ve manevi organlarını İslam'a uydurursa her iki dünyaları da güzelleşir.
Hekimoğlu İsmail