Hem Risale-i Nur sakirtlerinin yüz mislinden ziyade zatlar, o kitaplarla mesguldürler ve o vazifeyi yapiyorlar. Biz de o vazifeyi onlara birakmisiz. Yoksa-hâsâ ve kellâ-o kudsi üstadlarimizin mübarek eserlerini ruh u canimiz kadar severiz. Fakat herbirimizin bir kafasi, birer eli, birer dili var; karsimizda da binler mütecaviz var; vaktimiz dar. En son silâh, mitralyoz gibi Risale-i Nur bürhanlarini gördügümüzden, mecburiyetle ona sarilip iktifa ediyoruz.
Lâtif bir tevafuk:
Bu mektubu, basta *. deyip, müteaddit isler meydana geldi, daha yazmadik; ta, mübarek Âtif'in mübarek mektubu geldi, basinda kelimeleri mektubumuzun basina tevafuk etmek için bizi beklettirdi. O kerametkâr kalemiyle bu memlekete evvelce gönderdigi parlak yazilari Risale-i Nur'u, bu havalide parlamasina yaldizlatilmis. Simdi müstesna kalemiyle bazi nüshalari, bu havaliye imdadimiza göndermek niyeti, pek büyük bir hizmet-i Nuriye olarak, bir fedakarliktir; fakat kendine de çok lazimdir.
Simdiden, buradaki Risale-i Nur sakirtleri namina ona binler tesekkür ve o hizmette onu tebrik ediyoruz. Ve onun kerametli kalemi, cazibedar esrar-i tevafukiyeden yüzünü çevirip dogrudan dogruya Risale-i Nur'un nesrine sarilmasi, bizi çok minnettar ve mesrur eyledi. Cenab-i Hak, onun gibi halis, muhlis talebeleri çogaltsin. Amin.
Mektuplarinizda ara sira Siddik Süleyman'in, eski zamanda hararetli sadakati ve alâkadarligi ve kuvvetli sakirtligiyle bahsi geçiyor. O zat, ben ölünceye kadar onun sadakati ve selamet-i kalbini ve bana ve Risale-i Nur'a halisane hizmetini unutamiyorum.
• • •
Aziz, siddik, halis, muhlis kardeslerim ve hizmet-i Kur'aniyede ciddi, hakikî arkadaslarim,
Bu yakinda hem Isparta'da, hem bu havalide Risale-i Nur'un Ihlâs Lem'alari intisara basladigi münasebetiyle ve bir iki küçük hadise cihetiyle siddetli bir ihtar kalbe geldi. Riyaya dair Üç Nokta yazilacak.




* Ramazan ayinin dakikalarinin âsireleri adedince.