4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk

    Kuddûsî’nin düşüncesinde, kişinin, kendini keşfetme sürecinde öncelikle, büyük bir
    özenle benliğini sorgulama ve kendini tanıma çabasına gönüllü olması gerekir.437 Psikologlara
    göre ruh sağlığı ahlâkın sorunları ile ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Her ruh hastasının/nevrotik
    bir ahlâki sorunu temsil ettiği söylenebilir. Kişiliğin tamamen olgunluğunu ve bütünlüğünü
    gerçekleştirmedeki başarısızlık, insan merkezci etik açısından ahlâki bir başarısızlıktır. Ruh
    hastalıklarının çoğu, ahlâkî sorunların dile getirilişleri olup nevrotik belirtiler de
    çözümlenmemiş ahlâki çatışmaların bir sonucudur.438


    Bu cism ü cânını ‘ışk odına yak eylegil sâfî
    Ki dost dîvânına yarın safasız gelme ey sâlik
    .439


    Kuddûsî’ye göre, sûfî ise, etik ve psikolojik çatışmalara girmeden, her ibâdeti aşk ile
    yerine getirdiğinde, Hakk’ın ahlâkıyla görünmeye başlar, örneğin namaz ibâdetinin,
    Muhakkak namaz hayasızlıktan ve fenalıktan vazgeçirir”440 emrince zihnindeki kötülükleri iç
    ahengi ile yok ederek mutlu bir şekilde Rabbinin huzuruna çıkar.

    İkbâl idegör Hâlika mahlûkı nidersin
    Vir ana kamu varını yoğ eyle yolunda
    441

    Kuddûsî’nin düşüncesine göre, insanın yaşamı boyunca karşılaşacağı problemlerin
    tümünün çözümü yine insanın kendisindedir. Onun için benlik oluşumunda da sûfînin dış

    etkenlere başvurmasının hiçbir anlamı yoktur. Eğer kişi kendi iç dünyasına samimi bir şekilde
    yönelirse, varlığını “yok” bilirse, benliğini keşfederek Rabbine ulaşacaktır.

    Gamze yabanda bul Hakk’ı sen de
    Sıdk ile bende ol pişuvâye442

    Cânân beni çün itdi hevâsına giriftâr
    Yanmak bana kâr oldı hemân ‘ışk-ıla her bâr.443


    Kuddûsî, sûfî perspektifle, insanın benliğini keşf etmekle gerçek huzuru ve mutluluğa
    kavuşacağnı söylerken,444 örneğin insanı hedefleyen psikoterapi bilimi farklı bir yaklaşımda
    bulunur. Psikoterapi, kişiyi sosyal çevreye uyumlu bir duruma getirmeye çalışarak sabit bir
    benlik/kişilik oluşturmayı amaçlar. Yâni psikoterapi, sorunları dondurarak “morfin”
    düzeyinde çözmeye çalışmakta, nedeni bilmeden, iyileştirmeden acıyı azaltıyor. Oysa,
    Kuddûsî, böyle sabit bir benlik oluşturmanın insanı gerçek bütünlüğünden kopardığını söyler.
    Zira o, asıl benliğin Yaratıcı’nın “Mutlak benliğin”den yok olmakla gerçekleşebileceğini
    ifade eder. Kısacası sûfî, İlâhî aşkdan aldığı güçle insanın dünyaya bakışını, özüne
    dönüştürmeyi isterken, psikoterapi, insanı okumadan topluma uyumlu hale getirmeye
    çalışır.445 Aslında tasavvuf, insanın parçalanmış kişiliğini sûfî tecrübeyle birleştirmeye ve
    insanın iç dünyasında bütün duyular arasında denge ve uyum yaratmaya çalışır.



    396 İkbâl, Esrar ve Rumuz, s. 83.
    397 Kuddûsî, Dîvân, s. 88.
    398 İbnü’l-Arabî; Fütûhât, II, 392.
    399 Mevlânâ; Dîvan-ı Kebir, VII, 287.
    400 Kuddûsî, Dîvân (İE), s. 375.

    401Kuddûsî, Dîvân (İE), s. 357.

    402 Bk. Tîn, 95/3.
    403 Kuddûsî, Dîvân, s. 81.
    404 Kuddûsî, Dîvân (Külliyat), s. 125.
    405 Sühreverdî, Avârif, 78.
    406 El-İsfahânî, Hilye, VIII, 167.
    407 Kuddûsî, Dîvân, s. 144.
    408 Kuddûsî, Dîvân (İE), s. 272.

    409 E.F. Shumacher, Aklıkarışıklar için Klavuz, İz Yay, (Çev. Mustafa Özel) İst., 1999. s. 50.

    410 Aziz Nesefî, İnsan-ı Kamil, s. 36.
    411 Stephan A. Hoeller, The Gnastic Jung, , The Theosophical Publishing House 306 West Genevu Road
    Weaton, USA, 982 s. 54,
    412 Kuddûsî, Dîvân, s. 200.
    413 Aynı eser, s. 99.

    414 Schumacher, age., s. 66.
    415 Bakara, 2/18.
    416 Hoeller,age., s. 93.
    417 Kuddûsî, Dîvân, s. 172.
    418 Schumacher. age., s. 89.
    419 Kuddûsî, Dîvân (İE), s. 62.

    420 Mevlânâ, Dîvân, V. 2434.
    421 Mevlânâ, Dîvân-ı Kebîr, V, 1118.
    422 Taşdelen, age., s.142.
    423 Kierkegaard, The Sikness Unto Death, s. 59.
    424 Kuddûsî, Dîvân, s. 9.
    425 Goodman, age, s. 211.
    426 Kuddûsî, Dîvân, s. 35.
    427 Michel Foucault, Technologies of Self, s. 62.
    428 Kuddûsî, Dîvân, s. 29.
    429 Scheler, age., ss. 120-124.
    430 Kuddûsî, Dîvân, s. 105.
    431 Victoria Roave Halbrook, The Unreadable Shoes of Love Turkish Modernity and Mystic Romance, University
    of Texas Pres, Texas 1994, s. 81.
    432 Zariyât, 51/21.
    433 Kuddûsî, Dîvân (İE), s. 40.

    434 Doğan Cüceoğlu, Yeniden İnsan İnsana, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993, s. 75, 87.

    435 Kuddûsî, Dîvân(Külliyat), s. 262.
    436 Kuddûsî, Dîvân, s. 160
    437 Jung, Keşfedilmemiş Benlik, (Çev. Canan Ener Sılay), İlhan Yayınevi, ist. 1999, s. 107.

    438 Eric Fromm, Kendini Savunan İnsan, (Çev. Nejla Arat), Say Yayıncılık, İstanbul, 1982, s. 216.

    439 Kuddûsî, Dîvân, s. 99.
    440 Ankebut, 29/45.
    441 Kuddûsî, Dîvân, s. 176.
    442 Aynı eser, s. 126.

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk

    Kuddûsî’ye göre, kişinin, ödevi kim olduğunu bilmek yâni kendisinin içinde gönül
    dünyasında neler olup bittiğini fark etmek, hatalarını kabul etmek, insanı saptıran şeyleri
    tanımak, ünlü psikyart Michel Foucault (ö. 1984)’un dediği gibi, arzuları belirlemek ve
    bunları yaratıcı ile paylaşmak gerekir.427 İnsanın benliği gerçek yükümlülükleri birbirine
    bağlıdır. Bu bağ, öz bilinç olmaksızın ruhun arınmasını imkansız kılar.

    Sâdık erenlerden it râha gidenlerden it
    Varı virenlerden it mahv ola heb nâm ü ad.428


    Kuddûsî’nin anlayışında, mahlukat içinde örnek bir varlık olan insan, kendi psiko-fizik
    tabiatını nesne yaptığı, yani “insan” olduğu anda, sonsuz bir varlık olmak düşüncesiyle karşı
    karşıya gelecektir. Kendisini doğanın dışına çıkarıp “ben neredeyim? Kimim? Yerim
    neresidir?” diye soran bir varlık, artık “ben, beni çevreleyen ruh ve bu ulvî kişilik, maddenin
    üstündedir.”düşüncesine kapılarak, dünyayı/nesneyi ve kendini kavrayacaktır. Bunun yanında
    Allah’ı da kavrayarak, O’nun biçimsel bilincine erişecektir. Çünkü, o, varlığını şuurlu bir
    birleşmeyele”hiç”liyerek, bütün varlığıyla birlikte kendisiyle varolan şan, şöhret, nâm, nişan,
    etiket ve kariyerini yakıp, geriye dönüş ihtimalı için de olsa bütün gemileri yakmıştır. Kendisi
    için, sadece ve sadece Rabbinin cemâlini bırakmıştır. Onun için, eşya, ben ve Allah bilinci
    ayrılmaz bir yapı birliği gösterirler. Ancak kişinin kendini ortaya koymasıyla, kendi, yoluyla
    varolan varlığı bilme imkanı ona açılacaktır.429


    İstemez iki cihânın ‘izzetin Hak ‘âşıkı

    Yokluğu ile bulunur vasl-ı Hudâyı Lem-Yezel

    ‘Ucb ile sürüldi iblîs oldı mel’ûn u recîm
    benlik ile geldi âhir ‘izz u câhına halel.430


    Kuddûsî’nin düşüncesinde, insanın “kendini bilme” arayışı, insanın geldiği yere/özüne
    döndüğü bir yokluktur. Önemli olan insanın bu yokluğu/süluku tamamlayabilmesidir.431

    Bireyin benliğini bulması, yaratıcısına en yakın hallerini anlayıp müşahade etmesini gerekli
    kılar. Bu bağlamda “nefsini bilen, rabbini bilir.” Sözü de bu çerçevede değerlendirilebilir.
    Ayrıca “nerede durursanız, sizinle beraberdir.”432 İlâhî buyruğuna da uygun düşmektedir.
    Nefsi tanıma/benliği bulmada ancak Hakkı bilmek ile mümkündür.

    Bilmeye kimse anı ol kimseyi hem bilmeye
    Beldesinde ola kavmi içre bir merd-i garîb

    Halk yanında olmaya kadri delidür diyeler
    Hak ile ünsiyet idüben ola ‘abd-i münîb

    Muttasıf ola sıfâtı nâs ile ol sûretâ
    Zikre idüb iştigâl Mevlâsına ola karîb
    .433


    Kuddûsî’ye göre, nefs/benlik hakikati bilme gücüne yaklaştıkça, yâni, birey kendini
    bilme sürecine yaklaştıkça, İlâhî lütuflar ile irtibata geçer. Bu hal neticesinde İlâhî ahlâk doğar
    buna aksi nefs/benlik duygu ve düşüncelerle karşılaşırsa, bu durumda da ruhsal sorunlu bir
    kişilik ortaya çıkar. Onun için bütünleşmiş bir hayat tarzı bağlamından kopuk olarak yapılan
    uygulamalar, tedaviden çok hastalığa neden olacağı için, iç alem anlayışı ile dış alemi
    birbirinden ayırmamak gerekir. Kendini bilmeyen, sevgiyi tatmayan kişiler, dünyaya küskün,
    kendini ve insanları sevmeyen kişiler ortaya çıkar. Her bir birey kendini tüm anlamıyla
    keşfedip tanırsa, yaşamını kendi yönlendiren bir benlik ortaya çıkacaktır. Aksi takdirde
    kendini bilme gerçekleşmezse, karışık bir zihinle, sadece dış etkenler tarafından yönlendirilen
    bir şahsiyet olacaktır. 434 Kuddûsî, sâlikin kazandığı bu şahsiyeti, görünürde insan sıfatı, fakat
    Hakk’ı devamlı zikretmek suretiyle O’na yakınlaşarak ilâhî bir veche büründüğünü
    söylemektedir.

    Benlik idenin hâlini düşün ki ne oldı

    Hayr oldı sonı töhmet nefsine lılanın
    .435


    Dü cihânın ben istemem câhın
    Cümleden geçdim kaldım ‘ışkınla

    Dir ki Kuddûsî istedim Seni Senden
    Sen dilârayı buldum ‘ışkınla.
    436

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk

    Batılı psikologların da dediği gibi, tasavvufun insanı eğitmedeki gayesi, insanlığın en
    derûnî ve en temel ruhsal ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektir. Tasavvuf, diğer din
    teolojilerinin ruhun derinliklerine ulaşmada çok rasyonalist, indirgemeci ve duyarsız
    kalmalarına karşı, tamamen ruhî derinlik amaçlamaktadır. Öte taraftan Hıristiyanlık, ruhu
    kişisel psişik dönüşüme, insanların arzularını boğan Aristotelesçi mantık ve diğer düşünce
    yapılarının zararlı etkisi altında köreltmiştir.411


    Virüb vârını yağmaya düşüp bir özge sevdâya
    Salub gönlini Mevlâya şeh-i merdân olur var mı412


    Bu cism ü cânını ‘ışk odına yak eylegil sâfî
    Ki dost dîvânına yarın safâsız gelme ey sâlik
    .413


    Kuddûsî’ye göre, beşere “insan” sıfatı veren ve aynı zamanda ona insanlığını aşmaya
    muktedir kılan güç kendinin farkında olma gücüdür. Bu güç de insanın derununda
    bulunmaktadır. İnsan kendini keşfetmeyi duyularla gerçekleştiremez, çünkü duyular, insanın
    en dışsal araçlarıdır. “bakarlar görmezler;duyarlar işitmezler” gibi durumda, hata/yanlışlık
    duyularda değil, iç derinliklerdedir.414 Zira, “Bu insanların kalpleri mühürlüdür; kalpleri ile
    idrak edemezler
    ”415 ancak, yüksek önem dereceleri ve varlık düzeyleri ile temas sadece kalp
    vasıtasıyla yapılabilir. Çünkü iç görü, eşyayı algılama meydana getiren kalp gözünün gücü,
    görüşler üreten düşünme gücünden kat kat üstün olur. Kuddûsî, bu şuura ancak kendini
    Mevlâ’ya verebilenler ulaşabilir görüşündedir.
    Batılıların itiraf ettiği gibi insanlık hayati ölçüde önemli meseleler hakkında öğretilere
    sahip olmak için modern psikolojinin doğuşunu beklemek zorunda değildir. Bütün büyük
    dinler dahil geleneksel hikmet her zaman kendini yol/seyir/sulûk olarak tanımlamış ve amaç
    olarak bir tür uyanmayı ön görmüştür.416


    Gice gündüz ideyim şevk ile Dostun zikrini
    Yakayım pervâne-veş bu cism u cânı nâra âh

    Neylerem cennât-ı ‘Adnin hûrını gılmânını

    şdü bu dîvâne gönlüm misli yok Cebbâra âh
    .417


    Kuddûsî’nin tasavvuf felsefesinde, insan kendi kalp dünyasına yönelmedikçe, kendini
    bilip keşfetmesi mümkün değildir. Çünkü kalp gözünün gücü, görüşler üreten düşünme
    gücünden kat kat üstündür. Kalp ile tefekkür eden herkes aynı görüşte birleşmektedir. O da,
    görünür şeylerin sadece dış duyular, görünmeyeni ise yalnızca kalp gözü idrak eder.418 İşte bu
    kalp gözü, “sûfî kişilik”in oluşmasının ana üssüdür.

    Benliğimi benden al valsını eyle nevâl
    Ey Samed u bî-zevâl sana olam âşınâ
    .419


    Kuddûsî, benliğin oluşumunda, insanın kendini kendi beşeri varlığında kurtarmaya
    başlayınca, o zaman varlığından sıyrılmış olur görüşündedir. Kuddûsî’nin manevî pîri
    Mevlânâ’da benliğin, kişinin, kendi aslına dönmesi anlamına geldiğini söyler.420 Bu durum
    yeni Ay’a benzemektedir. Yeni Ay kendini “hiç” bilerek dolunay akla insanda kendini “hiç”
    saymazsa hiçlikten kurtulması mümkün değildir.421 Batı da ünlü varoluşçu felsefenin en
    önemli temsilcilerinden birisi olan Kierkegaard (ö. 1855)’a göre ise, varolmanın, bir “benlik”
    olmanın, bir insan olmanın anlamı bütün diğer sorunlar önceleyen bir içeriğe sahiptir. Ona
    göre, temel hakikat varoluşla ilgilidir.422

    Bundan dolayı insan bilinci artıkça “benlik” gelişir. Biliş ne derece fazla irade de o
    kadar fazla olur. İrade nedenli artarsa “ben” de okadar gelişir. İradesi olmayanın beni de
    yoktur.423


    Yağmalasa heb varımı ‘ışk zerre komasa
    Ansız olamaz çün kişi ‘irfâna münâsib


    Kalsam yalnız dost ile hîç olmazsa ağyâr
    ‘Işk ehline dünya ile ‘ukbâ ne münâsib
    .424


    Kuddûsî’nin benlik oluşumu, aynı zamanda bast/genişlik ve kabz/darlık arasında
    kendine özgü bir diyalektik geliştirir. Bu oluşum, insanların ruhunda meydana gelecek
    endişe, büzülme ve depresyon duygusunu yok etmeyi amaçlar. Sûfî, birbirleri ile çatışan aşırı
    uçlara hakim olmak ve sûfîlerin ruh hallerinin yukarı doğru yükselme yolunda her birine
    uygun bir yer tahsis etmek üzere bir disiplin peşinde koşar. Nihai hedef, Hakk ile temas etmek
    ve onunla birleşme/communion değil, kişiliklerin onu İlâhî gücü içinde erimesi, yok
    olmasıdır/fussion.425


    Sen nefsini alçakda gözet itme terefu’
    Fir’avn gibi ben diyeni ‘ummâna çekerler

    Tûr tağı tevâzu’ idüben buldu tecellî
    Yükseklik iden tağları hırmâna çekerler
    .426

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk

    Benlik Oluşum Süreci, Seyr u Sülûk



    Yola koyulmak ve yolu yürümek anlamına gelen tasavvuf terminolojisinde sûlûk, yola
    girmek, yürümek manasındadır. Sufîler her zaman insanın gelişimini ön planda tutarak, en
    yüksek ahlâki durumu gerçekleştirmeyi kazanmak için psikolojik bir eğilim sürecini
    başlatmışlardır.

    Sa’y ile sâlik irer maksûdına tut sözimi
    Kat’ ider sa’y ile yolcu nice fersahı.400


    İlm ü ‘amel hâl gerek seyr u sülûk ehline
    Sen ki sülûk ehlisin ‘ilm ile ‘irfan kanı.401


    Kuddûsî, insanın yaratılışının nedenini, hayatlarının hakikatini keşfetmek ve bu hayatı
    gerçekleştirmek olarak görür. İnsan bunu yaparken de önce kendini gözlemlerler, anlar ve
    yaşamaya çalışır. İşte seyr u sûluk sufînin kendisini anlaması için en temel yoldur. Sufî bu
    yolculukta belli merhaleler atlayarak hallerden geçip makâmlardan yaşayarak, imtihana
    çekilerek, beşeri varlığından sıyrılıp İlâhî sıfatlara bürünerek varlığı anlamaya çalışırlar.
    Kuddûsî’ye göre, bütün bu yaşanan üstün hâller, ilim ve amel ile gerçekleşir. İlâhî aşkın
    neticesinde sâlikin benliğinde oluşan ilim/ma’rifet, onun sülûktaki tek tesirli silahıdır.
    Sufîlere göre bütün varlıklar sûlûk yaşamaktadır. Bu sufî düşüncede, var oluş

    noktasıyla başlar fenâ ile olgunluğa ermekle son bulur. Tasavvuf düşüncesinde sûluk ölüm ile
    de bitmemektedir. Çünkü insan ebedi bir “olma” seferi içindedir. Sûlûk aslında âyetlerde
    geçtiği gibi402 insanın en güzel şekilde yaratılan ruhunun, bedene girince, ulvîliğini
    kaybetmiştir. Ruhun aslı dönmesi çin yâni Allah’a ulaştırmak amacıyla yapılan arındırma
    yolculuğudur.

    Varlığımdan her ne ki var ise virdim dosta heb
    Böyle oldığına ahvâlım anın ‘ilm-i muhît
    .403


    Kuddûsî’ye göre, insan kendini bulmada, yâni özgürleşmek için Allah’a varmak için
    uzun bir merhale almak zorundadır. İnsan, maddî tarafından kaosa itilen benliğini
    keşfetmeden, kendinin farkında olma bilincine ulaşmadıkça geçek hürriyete ulaşması
    mümkün değildir. Gerçek hürriyet ile sûfînin asli varlığı olan Allah’a ulaşmayı engelleyen
    onu “elest” teki özüne yabancılaştıran ağyardan kurtulmaktır.
    Kuddûsî’ye göre, sûfî için mutluluğu elde etmenin yolu olan seyr u sulûkun gıdası
    hürriyettir. Sûfînin vuslatı, kurtuluşu, kendini masîvadan kurtarmaya bağlıdır. Eğer sûfî
    kendini sınırlayan bağlardan kurtarırsa sulûku da başarılı bir şekilde yerine getirerek
    ubûdiyetin/kulluğun zirvesine ulaşarak maddi olan her şeyden kurtulur.

    Varlık sana mahsûs hemân yokluk benim halim durur
    Toldır içime ‘ışkını pes cümle işgâlden geçir


    Unudayım iki cihânın devletin gidem sana

    Şol ibn-i Edhem veş kamu evlâd u emvâldan geçir.
    404


    Sûfîler, seyr u süluktaki sonu, başlangıca dönüş kabul ederek,405 bu yolla ubudiyette
    en üst noktaya çıkan benliği ezeli berraklığa ulaşmış kabul ederler, yâni kul, Allah’dan
    ayrılmadığı ilk durumundadır. Kuddûsî, sulûkta geçirilen merhaleler insanı ilk çıkış noktasına
    götürüyor. Sûfîler bu durumu hürriyetin kemali ubudiyette, ubûdiyetin kemali hürriyetedir,
    şeklinde yorumlamışlardır.406


    Rabbini bilmek dilersen sen eğer ‘ayne’l-yakîn
    Nefsini bil kim nedir aslın düşün Hakk hikmetin
    .407


    Kaçub nâsdan ana ikbâl-ı külli eyledim şimdi
    Çekilüb mâsivâsından hemân anın ile kaldım

    Teşekkür eyleyip bî-çâre Kuddûsî gice gündüz
    Hemîn der eyle Hudâ hep varımı verip seni.408


    Kuddûsî’nin anlayışında insanın ruh dünyası, iç mekanı, gerçek kişiliğin, yaratıcılığın,
    hürriyetin mekanıdır. Ruh dünyası, İlâhî bir şuur ve kendinin farkında olma/selfawaregücüyle
    donanmıştır. İşte madde ile kamufle edilen bu şuur ancak sulûk neticesinde
    kendifarkındalığının gerçeğine ulaşabilir. İnsan bu şuuru keşfetmeden önce bir mekanik
    olarak hareket eder, onun kendini keşfetme güçleri derin uykudadır. Ancak gücünü kullandığı
    zaman hürriyet düzeyine ulaşabilir.409 İşte insanın bu kendini bilme gücü hürriyetinin
    gücüdür. Kuddûsî’ye göre, sûfî bu bilme gücünü, kendi beşeri benliklerin karanlığında
    yaşayan insanlardan uzlet edip, kendi ilâhî özgürlüğüne kaçışla ancak kazanabilir. Bunu elde
    eden varlığını Yaratıcı’da birleştirdiği için sürekli şükretmelidir.
    Kuddûsî’ye göre, kendini bilme, keşfetme süreci olan sulûk en önemli unsur sûfînin
    kendisini bilmeyi öğrenmesidir. Kuddûsî, insanın aslını, yaradılış gayesini düşündüğü zaman
    daha kolay özgürlüğünü elde ederk bütünleşmeyi sağlayabileceği görüşündedir. Ona göre,
    sâlikin boşa geçireceği her hangi bir ânı olmadığı için, bunu daha çabuk kavrama ve bilme
    yeteneğine sahiptir. Zira bu konuda Hz. Ali (ra), Hz. Peygamber (s.) “vaktini boşa
    harcamamak için ne yapmalıyım” diye sorunca, Hz. Peygamber (s) de, “ kendini bilmeyi
    öğren
    ”410 diye cevap vermiştir.
    İnsanın kendini keşfetme çabası, bütün dinlerin kökeninde vardır ve bu da uygulamalı
    psikolojinin en önemli örneğidir.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Çocuk Oluşum Slaytı
    By slaytsadri in forum Sunumlar & Slaytlar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 07.05.12, 10:05
  2. Memede oluşum ve akıntılar
    By SiLa in forum Kadın Sağlığı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.07.09, 11:00
  3. Seyr ve Sülûk
    By Konyevi Nisa in forum S -Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.12.08, 11:11
  4. SÜlÛk
    By Konyevi Nisa in forum S -Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.12.08, 11:09
  5. Tarikat rabıta seyr süluk hakkında .
    By SiLa in forum Menzil
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.09.08, 13:08

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •