***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


SÖZLER / Risale-i Nur'dan 04. Söz
بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ
Dördüncü Söz
اَلصَّلاَةُ عِمَادُ الدِّينِ
Namaz, ne kadar kiymetdar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanilir, hem namazsiz adam ne kadar dîvâne ve zararli oldugunu, iki kerre iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen; su temsilî hikâyecige bak, gör:
Bir zaman bir büyük hâkim, iki hizmetkârini, -herbirisine yirmidört altin verip- iki ay uzaklikta has ve güzel bir çiftligine ikamet etmek için gönderiyor. Ve onlara emreder ki: "Su para ile yol ve bilet masrafi yapiniz. Hem oradaki meskeninize lâzim Bâzi seyleri mübayaa ediniz. Bir günlük mesâfede bir istasyon vardir. Hem araba, hem gemi, hem simendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye göre binilir."
Iki hizmetkâr, ders aldiktan sonra giderler. Birisi bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat, o masraf içinde efendisinin hosuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki: Sermayesi, birden bine çikar. Öteki hizmetkâr bedbaht, serseri oldugundan; istasyona kadar yirmiüç altinini sarfeder. Kumara-mumara verip zayi' eder, birtek altini kalir. Arkadasi ona der: "Yahu, su lirani bir bilete ver. Tâ, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasin. Hem bizim efendimiz kerîmdir; belki merhamet eder; ettigin kusuru afveder. Seni de tayyareye bindirirler. Bir günde mahall-i ikametimize gideriz. Yoksa iki aylik bir çölde aç, yayan, yalniz gitmeye mecbur olursun." Acaba su adam inad edip, o tek lirasini bir define anahtari hükmünde olan bir bilete vermeyip, muvakkat bir
sh: » (S: 22) ;
lezzet için sefahete sarfetse; gâyet akilsiz, zararli, bedbaht oldugunu, en akilsiz adam dahi anlamaz mi?
Iste ey namazsiz adam ve ey namazdan hoslanmayan nefsim!
O hâkim ise; Rabbimiz, Hâlikimizdir. O iki hizmetkâr yolcu ise; biri mütedeyyin, namazini sevk ile kilar. Digeri gafil, namazsiz insanlardir. O yirmidört altrn ise, yirmidört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise, Cennet'tir. O istasyon ise, kabirdir. O seyahat ise kabre, hasre, ebede gidecek beser yolculugudur. Amele göre, takvâ kuvvetine göre, o uzun yolu mütefâvit derecede kat'ederler. Bir kisim ehl-i takvâ, berk gibi bin senelik yolu, bir günde keser. Bir kismi da, hayal gibi ellibin senelik bir mesâfeyi bir günde kat'eder. Kur'an-i Azîmüssan, su hakikate iki âyetiyle isaret eder. O bilet ise, namazdir. Birtek saat, bes vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmiüç saatini su kisacik hayat-i dünyeviyeye sarfeden ve o uzun hayat-i ebediyeye birtek saatini sarfetmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilaf-i akil hareket eder. Zira bin adamin istirak ettigi bir piyango kumarina yari malini vermek, akil kabûl ederse; halbuki kazanç ihtimali binde birdir. Sonra yirmidörtten bir malini, yüzde doksandokuz ihtimal ile kazanci Mûsaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek; ne kadar hilâf-i akil ve hikmet hareket ettigini, ne kadar akildan uzak düstügünü, kendini âkil zanneden adam anlamaz mi?
Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklin büyük bir rahati vardir. Hem cisme de o kadar agir bir is degildir. Hem namaz kilanin diger mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyyet ile ibâdet hükmünü alir. Bu Sûrette bütün sermaye-i ömrünü, âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü, bir cihette ibka eder.