Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234
34 sonuçtan 31 ile 34 arası

Konu: Ahmed Kuddûsî (ks)

  1. #31
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Ahmed Kuddûsî (ks)

    İcâzetnâme-i Kuddûsî
    171


    Bu risâle, manzum ve mensur iki bölümden oluşmaktadır. Eserin belirgin önemli
    özelliği, Kuddûsî’nin mânevî yolla bütün mü’minlere verdiği zikr icâzetnâmesinin yazılı
    olmasıdır. Bu icâzet “ehl-i Hudâ” insan tipine bir çağırıdır. Kuddûsî’ye göre, eğer insanlar
    zikirle “ehl-i Hakk” vasıflarına sahip olamıyorlarsa, hiç olmazsa “âhiret ehli”özelliğine sahip
    olmalıdırlar.
    Kuddûsî’nin insanlara nasihat ederken üzerinde çokça durduğu konu, insanın daima
    Allah’la yaşaması için sürekli O’nu zikretmesi ve O’nunla ibâdetlerler vasıtasıyla sürekli
    olarak diyaloğu kesmemesi, yalnızca O’ndan isteyip, O’na yönelmesi gerekir. Bu diyaloğun
    en önemli aracı da namazdır.172

    Kuddûsî, İcâzetnâme’nin manzûm bölümünde ise, Hakk’ı bilmenin bilgisi olan
    ma’rifet üzerinde durmaktadır. Ona göre, Hakk’ı bilmenin üç yolu vardır; taklid, istidlâl ve
    tahkîk. Fakat Allah’ı bilmenin en hakîki yolu, O’nu şeksiz şüphesiz ve ayne’l-yakîn yol olan
    tahkîkle bilmektir.173


    170 Aynı eser, vr. 204a-207a.
    171 Bk. Külliyat-ı Kuddûsî vr. 87b-89b.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #32
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Ahmed Kuddûsî (ks)

    Vasiyetnâme-i Kuddûsî
    174


    Bu kısa risâle, isminden de anlaşılacağı gibi, Kuddûsî’nin ölmeden önce yaptığı
    vasiyetini içermektedir. Kuddûsî, bu son vasiyetini yaparken de yine zikir konusu üzerinde
    durmaktadır. Çünkü onun anlayışında zikir, sûfî yaşamın en önemli ibâdetidir.175 Zikir, sâlikin
    sürekli olarak Allah’la birlikte yaşaması demektir. İşte bundan dolayı Kuddûsî, bütün
    eserlerinde bu ibâdeti çok önemseyerek üzerinde detaylı bir şekilde durmuştur. Ayrıca
    Kuddûsî, Vasiyetnâme’de, öldükten sonra nasıl defnedileceği hususunda açıklamalarda
    bulunmaktadır.176

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  3. #33
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Ahmed Kuddûsî (ks)

    Kuddûsî’nin Yaşadığı Döneme Etkisi



    Kuddûsî, çocukluğundan itibaren almış olduğu ilmî eğitim ve tasavvûfî terbiye ile her
    mutasavvıfa nasip olmayan bir yetişme aşamasında geçmiştir. Bu “olma” süreci tam yetmiş

    yıllık bir zaman içinde gerçekleşmiştir. Ayrıca Hicâz’da Hz. Peygamber (s.)’ın yakınında
    yaşadığı uzlet ve halvet hayatıyla da bu kemalât oluşumunu daha da kâmil hale getirmiştir.
    İşte sürekli “pişme” ve “olma” içindeki tecrübe Kuddûsî’nin şahsiyeti üğzerinde de çok
    olumlu izler bırakmıştır. Bu izler Kuddûsî’yi sadece bir yönüyle değil, bütün cihetleriyle
    kemalâta ulaştırarak örnek bir hâl ehli mutasavvıf yapmıştır.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  4. #34
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Ahmed Kuddûsî (ks)

    Edebî Özelliği



    Sûfîlerin, sanat ve edebiyatta yaptıkları kalıcı etkilerin başında “gönül dünyası”
    gelmektedir. Gönül eğitimi ile terbiye olan sûfî, gönül merkezli bir hareket olan, güzel
    sanatların177 ve edebiyatın bir araya getirilip geliştirebilecekleri daha uygun bir atmosfer
    bulmaları kolay değildir. Sûfîler için de sanat ve edebiyatın korunup kullandığı ve geliştiği
    mekanlar, tekkeler olmuştur.178 Onun için en büyük ustalar, en büyük musiki dehaları
    tasavvuf erbabı içinden çıkmıştır. Yunus Emre ( ö. 720/1320), Eşrefoğlu Rumî (ö. 874/1469),
    Niyazî-i Mısrî (ö. 1105/1694), Kuddûsî, ve Şeyh Galip (ö. 1214/1799) öne çıkan en önemli
    şahsiyetlerdir.179 Fakat yukarıda da açıkladığımız gibi, Kuddûsî’nin Dîvân’ı bu divanlar
    içerisinde tasavvuf içeriği konusunda özellikle didaktik olarak daha da ileridedir. Bunlarla
    yaygın hale gelen edebiyat, tekke atmosferini terrenüm etmiş, tarîkat ahlâkını işlemiş,
    tasavvuf ahkamını anlatıp, dervişlik erbabını en güzel şekilde işlemiştir. Sûfî dervişler
    tarafından kaleme alınan yüzlerce Dîvân, tasavvuf düşüncesinin birkaç konusunu işlemiştir.
    Fakat bunlardan farklı olarak Ahmet Kuddûsî’nin Dîvânındaki şiirler, şiir olmanın ötesinde,
    tasavvufu bütün incelikleri ile ve büyük bir edebi san’at ile anlatan bir ilim ve üstün bir
    entellektüelizmi açıkça ortaya koymaktadır. Diğer şâirlerde olduğu gibi zeka ve zihnî
    kavrayış, Kuddûsî’de hâkim unsur değildir. O bir gönül ve aşk adamıdır. Onun şiirleri diğer
    manzumelerle olan farklılığını gece-gündüz gibi ortaya koymaktadır. XIX. yüzyıla ismini
    altın harflerle yazdıran Kuddûsî, tasavvufuî şiirin poetikasını en güzel bir şekilde ortaya
    koyan mutasavvıf şâirdir.180 Bu yönüyle Kuddûsî, bu yüzyılın en önemli tekke şairidir.181

    Kuddûsî’nin bu şiir felsefesinin temelinde yıllarca süren bir sûfî terbiyesinin birikimi
    mevcuttur. Kuddûsî yıllarını isteyerek ve zorunlu olarak uzlete geçirmenin neticesinde
    duygulu ve aşk ile yoğrulmuş zengin gönül dünyasına kavuşmuştur. O, ölmek ve pişmek için
    onyedi yılını insanlardan uzak, fakat iki sevgiliye yakın geçirmek ve yalnızca Onlarla baş

    başa kalmak için Rumeli, Anadolu, Mısır, Mekke ve Medine’de geçirmiştir.182 Bu mekanlar
    Allah’ın “Habibullah” mazharına nail olmuş tek zat olan Hz. Peygamber (s)in yaşadığı
    yerlerdir. Kuddûsî, tek sevgilisi olan Zat’ın, bütün alemi O’na olan sevgisinden dolayı
    yarattığı o mümtaz Zat’ın yakınında olmak için, insanlardan uzlet ederek, yani sevgililere
    yakın şekilde, “pişmek, olmak” gayesiyle bu ayrılığı yaşayarak “Kuddûsî” sıfatını
    kazanmıştır. Diğer taraftan Kuddûsî, memleketi Bor’a döndükten sonra, oradaki insanlıktan
    nasiplenmemiş kişilerin şerrinden dolayı, evinden dışarıya çıkmayarak Yaratıcı ile baş başa
    inzivâ hâlinde yıllarını geçirmiştir. İşte böyle bir hayatın neticesinde, o, etrafına aşk, sevgi ve
    insanlık saçan ve ele aldığı her konuyu tasavvufî perspektiften değerlendirerek, şiir olarak
    kaleme döken, dillendiren bir şahsiyet olarak ortaya çıkmıştır.
    Yine bu dönemde ve sonraki yıllarda, dervişlerin en çok okuduğu ezberlediği
    eserlerden biri de mutasavvıf şâirlerin dîvânlarıdır. Bu ezberlenip okunan dîvânların içinde
    Kuddûsî’nin Dîvân’ı ilk sıralardadır. Okunan diğer dîvân sahipleri de şunlardır: Yunus Emre,
    Eşrefoğlu Rumî (ö. 874/1469), Niyazî-i Mısrî, İsmail Hakkı Bursevî (ö. 1137/1719), Sinan
    Ümmi (ö. 976/1568), Abdulhad Nurî (ö. 1061/1651), Seyyid Seyfullah, Aziz Mahmud Hüdayî
    (ö. 1038/1627), İbrahim Hakkı Erzurumî (ö. 1194/1780), Şeyh Galib (ö. 1214/1799) ve
    Osman Şems ( ö. 1300/1893).183 Çünkü Kuddûsî’inin Dîvânı sade bir dille, tamamen
    tasavvufî bir anlayış içermektedir.184

    Abdulbaki Gölpınarlı (ö. 1982), Yunus Emre adlı eserinde, Kuddûsî’nin Erzurumlu
    İbrahim Hakkı ile birlikte Yunus tarzında şiirler yazan ve Yunus’un son takipçileri olarak
    takdim etmektedir.185 Aynı eserde Gölpınarlı, Kuddûsî’yi tasavvufî-zühdî edebiyatın en
    önemli temsilcisi olarak sunar ve melâmî olmadığını ifade etmeye çalışır.186 Fakat çalışmamız
    neticesinde bizim vardığımız nokta bu değildir. Çünkü, Kuddûsî’nin Dîvân’daki felsefesi tam
    bir melâmî neşvesini vermektedir. Ayrıca ileride de değineceğimiz gibi melâmî olduğunu,
    şiirlerinde açık bir şekilde ifade etmektedir. Gölpınarlı’nın bu hatası kesinlikle ilmî kiriterlere
    uymayan, ezbere dayanan hatta amacını aşan bir değerlendirmedir. Kuddûsî, aşağıda
    vereceğimiz beyitlerle Gölpınarlı gibi, iddialarını hiçbir bilimsel temele dayandırmayan
    kişilere Melâmî olduğunu açık bir dille şu şekilde ilan etmektedir:

    Cihânın nâiminden bana yektir senin ‘ışkın
    Ki rûyın hüsnini mir’ât-ı dilde görmüşem ey dost

    Senin ‘ışkınla eğinme melâmet hırkasın geydim
    Çaluben şişe-i ârı yere hem kırmışam ey dost
    187


    Melâmet hırkasını giyüb koyan nâmûsî Kuddûsî
    Kayırmaz levminî halkın ana çün medh ü zem neyler
    188


    Yok ayrı gayrı evliyânın yolları hak cümlesi
    Hem Halvetî hem Celvetî hem Kadirî hem Nakşîyem189


    Zira Kuddûsî de, melâmîlerde olduğu gibi, aşk ve cezbeyi sülûkun temeli olarak kabul
    eden derin bir irfan anlayışı vardır. Yalnız Kuddûsî’nin varlık düşüncesi, diğer şâirlerden
    farklı olarak mârifete/bilgiye dayalı bir anlayıştır. Yunus’un tamamen İlâhî aşk saçan şiirleri,
    Hakk aşkı ile yoğrulmuş Kuddûsî gibi bir zatı etkisine almaması mümkün değildir. Yine şunu
    da ifade etmek gerekir ki, diğer dinî-tasavvufî şiirler yazan şâirlerin zühd anlayışı ile
    Kuddûsî’nin zühd anlayışı da farklıdır. Diğer şâirlerin şiirlerindeki “zühd” kavramı, zâhir
    dindarı tanımlarken, Kuddûsî’deki “zühd” terimi, âhiret için dünyayı terk eden bir düşüncenin
    temsilcisini tanımlamaktadır.




    172 Kuddûsî, İcâzetnâme, vr. 87b.
    173 Kuddûsî, İcâzetnâme, vr. 89a.
    174 Bk. Külliyat-ı Kuddûsî, vr. 35a-35b.
    175 Kuddûsî, Vâsiyetnâme, vr. 35a.
    176 Kuddûsî, Vasiyetnâme, vr. 35b.
    177 Kara, Osmanlılarda Tasavvuf ve Tarîkatlar, s.246.

    178 Kara, Tekke ve Zaviyeler, Dergah Yayınları, İst. 1980, s.185-212.

    179 Kara, Osmanlılarda Tasavvuf ve Tarîkatlar, s.246.

    180 M. Erol, Kılıç, Sûfî ve Şiir, (İnsan yay.), İstanbul 2004, s. 10; Kara, Osmanlılarda Tasavvuf ve Tarîkatlar,
    s.246-247; Yücer, age., s. 302.
    181 Bk. Abdurrahman Güzel, “Tekke Şiiri”, Türk Dili Dergisi, Türk Şiiri Özel Sayısı III (Halk şiiri), c. LVII, sy.
    445-450, s. 264, Ankara 1989; İsmail Habib, Edebiyat Bilgileri, İstanbul 1942, s. 245.

    182 Vasfi Mahir Kocatürk, Tekke Şiir Antolojisi, Edebiyat Yayınevi, 2. baskı, Ankara 1968, s. 461.

    183 Kara, Osmanlılarda Tasavvuf ve Tarîkatlar, s.367.

    184 Süleyman Uludağ-Mustafa Asım Köksal, “Kuddûsî Ahmet Efendi” DİA. İst. 1996. II, 315-316.

    185 Abdulbaki Gölpınarlı, Yunus Emre-Hayatı-, Bozkurt Basımevi, İst. 1936, s. 167.

    186 Aynı eser, s. 182.

    187 Kuddûsî, Dîvân, s. 13.
    188 Kuddûsî, Dîvân, s. 37.
    189 Kuddûsî (Külliyat), s. 218.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234

Benzer Konular

  1. Ahmed Urfalı
    By BaRLa in forum Bediüzzaman Talebeleri
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 09.06.09, 07:34
  2. Üçüncü Ahmed Han
    By Konyevi Nisa in forum Osmanlı tarihi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.10.08, 10:08
  3. İkinci Ahmed Han
    By Konyevi Nisa in forum Osmanlı tarihi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.10.08, 10:06
  4. Üçüncü Ahmed Han
    By Konyevi Nisa in forum Osmanlı tarihi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.10.08, 12:47
  5. İkinci Ahmed Han
    By Konyevi Nisa in forum Osmanlı tarihi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.10.08, 12:45

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •