Deniz yelpazesi (Fanworm) en zarif ve en güzel yaratıklardan biri olup gök kuşağının her rengini üzerinde taşıyan yelpazeye sahiptir. İnce ve uzun tüyleri yüzünden denize dalan her insanın aklına onun bu esrarengiz güzelliğini fotoğrafla tespit etme arzusu gelir. Acaba deniz yelpazesinin fotoğrafını çekmek kaç dalgıca nasip olmuştur? Fotoğrafını çekenlerin ise bu deniz hayvanının yakınına yanaşabildiğini zannetmem. Bunun sebebi en ufak bir hareket ve hatta üzerindeki ışıkta en ufak bir değişme ile deniz yelpazesinin tüylerini süratle tüp şeklindeki evinin içine çekmesidir. Fanworm’un gözleri yoktur, fakat ışığa ve basınca karşı hassas radarlara sahip oluşu kendisini düşmanlarından korumaya yarar ve bu alıcılar tüyler boyunca yayılmışlardır.
Serpulidae ve Sabellidae gibi iki türü olan deniz yelpazesi bir insanla kıyaslandığında herhangi bir uyarıya reaksiyon göstermede 100 misli çabukluk gösterir. Eğer bir insanın eline bir iğne batırsanız, insan elini bir saniyede çekiyorsa; deniz yelpazesi bu işi saniyenin yüzde biri kadar bir zamanda yapar. Bu reaksiyon onun iyi gelişmiş adale sistemine bağlıdır. Bu sistem ise, tüylerde sırasıyla basınç ve ışığa hassas hücreleriyle irtibatlı esrarengiz sinir sistemi kumandasıyla çalışmaktadır. Reaksiyonun sürati yelpazenin sinir sistemi kumandasıyla çalışmaktadır. Reaksiyonun sürati yelpazenin sinir lifi kalınlığına bağlıdır. Şöyle ki: İnce sinir iline sahip olan yelpazeler kalın sinire sahip olanlara göre daha yavaş reaksiyon gösterirler.
Göreni hayrette bırakan bu deniz hayvanının yelpaze şeklindeki tüyleri güzelliğini teşhir etmekle beraber çok önemli vazifeleri de üzerine almıştır. Bu tüyler yiyecek avlamak, oksijen temin etmek ve aynı zamanda yuvası için gerekli yapı malzemelerini toplamakta kullanılır. Denizin dalga ve akıntılarıyla ileri geri hafif bir şekilde sallanan yelpaze şeklindeki bu tüyler, sudaki küçük partikülleri süzgeçten geçirirler. Daha sonra bu küçük partiküller tüylerdeki minnacık tüycükler vasıtasıyla yelpazenin ağzına çekilirler. İş bununla bitmez, bu partiküller yeniden tasnife tabi tutulurlar. Büyük partiküller dışarıya atılırlar, ortancalar hazım sistemine alınırlar, küçük partiküller ise yelpazenin tüp şeklindeki evinde yapı malzemesi olarak kullanılırlar.
Fotoğraflarını çektirmekte nazlı davranan yelpazeler her yerde bulunabilir. Eğer yelpaze ile ilgilenirseniz, okyanus galerisindeki gezinizde bu hayvanlara yosunIarın yatağında, kayalar ve istiridye kabuğu üzerinde ve mercanlar arasında rastlayabilirsiniz. Okyanusların her yerinde ve birbirlerine komşu olarak, üstelik komşu haklarına saygılı bir şekilde hayatlarını sürdürüp dururlar.
Kâinatın hiçbir tarafını güzel sanatlardan boş bırakmayan Yüce Sanatkâr, okyanusların diplerindeki meşherlerinde nice ibretler için, deniz yelpazesini de sergilemiştir. Şuurlu temaşacılar olarak insanların ondan ilim ve teknik dalında birkaç basamak daha yükselecek neticeleri almalarını ümit ederiz. Kâinatta müşahidlik ve müfettişlik vazifesini de yürüten insanlık, biyonik ve sibernetik mevzuunda epey mesafe kat etmiştir. Bu harika sergi sarayı olan kâinatı casus gibi inceleyen ilimler adım adım ilerlerken, gerçek sırlar merkezine doğru yaklaşmaktadırlar. Önümüzde aydınlığa açılan yollar uzanmakta fakat hayretten çatlatacak hadiseler de değişik şekil ve renklerde ufuklar boyu refakatini sürdürmektedir. Gerçek değerlendirmeleri yapanlara ne mutlu..
Sızıntı Dergisi