2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Risale-i Nur'un kerametli üç Risalesi...

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Risale-i Nur'un kerametli üç Risalesi...




    Bismillahirrahmanirrahim
    Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Bütün nimetleri ihsan eden Allah’a hamd olsun.
    Risale-i Nur’un silsile-i kerâmâtından Mu’cizat-ı Ahmediye ve kerametli Yirmi Dokuzuncu Söz ve İşârâtü’l-İ’câz’ın himayetkârâne ve mu’cizâne yeni bir kerametleri şudur ki:
    Bu Ramazan-ı Şerifin başında doktorun ihbarıyla ve kuvvetli emarelerin delâletiyle ve birden hararet kırk dereceden geçmesiyle tebeyyün eden, zehirlemekten gelen şiddetli hastalık hengâmında, kardeşimiz Âtıf’ın habbe gibi hâdisesini, hariç valiler kubbe yaparak, buranın hem adliye, hem zabıta, hem vilâyete şifrelerle Risale-i Nur aleyhine sevk edildiği aynı zamanda, iki saat evvel, Mu’cizat ı Ahmediye İstanbul’dan koşup imdada gelmiş.
    Masada iken, Yirmi Dokuzuncu Söz ve kerametli İşârâtü’l-İ’câz, Tosya kasabasından imdada gelmiş gibi, aynı vakitte yaldızlı ciltleriyle masa üzerinde dururken, onların müsadere endişesi ve elliden ziyade sair risalelerin de namazsız ellerin zaptına geçmek ihtimali ve şiddetli hastalığın konuşturmamak vaziyetiyle beraber, Risale-i Nur’un o üç kerametli risaleleri, öyle harika bir himayet ve muhafazaya vesile ve o zehirlendirmeye panzehir ve tiryak oldu ki, bu hale muttali olan bizler, şimdi de hayretteyiz.
    Güya hiçbir hastalık yokmuş gibi, gayet kuvvetli, hem şiddetli tokatlar vurarak, o düşmanlık vaziyeti dostluğa çevrildi.
    Hem adliyenin büyük memurları ve taharri komiserleri, şiddetli taharri ve müsadere için geldikleri halde, elliden ziyade kitaplardan hiçbirine el uzatmadan, yalnız o risalelerin kerametlerini kısmen dinleyerek onların mânevî himayeti altında muhafaza edildi. Yalnız Müdâfaat ve On Altıncı Mektup ve Ramazaniye Risalesini mütalâa etmek için biz verdik.
    Üçüncü günde, daha şiddetli arama ve taharri etmek, zabıtanın siyasî komiseri bir taharri komiseriyle geldiği vakitten iki üç saat evvel, üç kerametli risalelerin kumandasında bütün risaleler, kendilerini ellere vermemek için ortada görünmediler. Bütün iki saat o taharri neticesinde, Ankara’dan gelen bir Ramazan tebrikiyle, bir Ramazaniye Risalesini elde ettiler. Mütalâadan sonra iade etmek vaadiyle aldılar.
    Bütün bu hâlât, yüksekte duran Mu’cizatlı Kur’ân-ı Azîmüşşanla beraber, i’câzlı Hizb-i Kur’ânînin nüshaları ve Hizb-i Nurînin risaleleri, bu harika vaziyeti gösterdiler.
    Cenâb-ı Hakka, onların hurufatı adedince ve şehr-i Ramazan’ın dakikalarının âşireleri sayısınca hamd ü senâ ediyoruz. Elhamdü lillâhi alâ külli hâl.
    Hem hastalıktan gelen teessür ve Âtıf’ın hâdisesiyle kalbime gelen teellüm ve onlara acımak ve Isparta’ya sirayet etmek endişesinden neş’et eden sıkıntı ve bu mübarek şehirde Risale-i Nur’un (Gizliden gizliye yanıp aydınlanıyor.) perdesi altına girmesi ve üçüncü günde, o iki taharriden sonra, akşama kadar gelen ve gidenlerin mütemadiyen tarassut edilmesi ve Emin’in hanesi de birşey bulunmadan taharri edilmesi cihetiyle ziyade muztarip ve müteellim iken, Cenab-ı Erhamürrâhimînin rahmetiyle, şimdiye kadar devam eden inâyet-i İlâhiye himayeti ve rıza, teslim, tevekkül ve ihlâsın verdikleri teselli, bütün o müz’iç şeyleri akîm bıraktı. Kemâl-i ferah ve istirahatle “Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler” deyip, kemâl-i teslimiyetle müsterih olduk. Siz de öyle olunuz, fütur getirmeyiniz.
    Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ederiz.
    Hastalık devam ediyor, fakat tahammül haricinde değil. O musibet de, Risale i Nur’un parlak neşriyatına tevakkuf vermemek içindi. (Kastamonu Lahikası, 171. Mektup)
    Kardeşiniz
    Bediüzzaman Said Nursi
    LÜGAT:
    Akîm : Neticesiz, Sonuçsuz
    Âşire : Saatin Dakika Ve Saniye Gibi On Birim Küçüğü Olan Zaman Dilimi
    Cenâb-I Erhamürrâhimîn : Merhametlilerin En Merhametlisi Olan Şeref Ve Azamet Sahibi Yüce Allah
    Delâlet : Delil Olma, İşaret Etme
    Elhamdü Lillâhi Alâ Külli Hal : Her Hal İçin Allah’a Hamd Olsun
    Emare : Belirti, İşaret
    Fütur : Usanç, Gevşeklik
    Habbeyi Kubbe Yapmak : Bir Şeyi Olduğundan Büyük Göstermek, Çok Abartmak
    Hâlât : Haller, Durumlar
    Hamd Ü Senâ : Şükür Ve Övgü
    Hane : Ev
    Hengâm : Ân, Zaman
    Himayet : Koruma
    Himayetkârâne : Himaye Ederek, Koruyarak
    Hurufat : Harfler
    İ’câzlı : Bir Benzerini Yapmakta Başkalarını Aciz Bırakacak Şekilde, Mu’cizeli
    İhbar : Haber Verme
    İhlâs : İbadet Ve Davranışlarda Sadece Allah’ın Rızasını Gözetme; Samimiyet
    İmdad : Yardım
    İnâyet-İ İlâhiye : Allah’ın İnâyeti, Yardımı
    İşârâtü’l-İ’câz : Kur’ân’ın Mucizeliğine Dair Yazılan Risale-İ Nur’dan Bir Eser
    Kemâl-İ Ferah Ve İstirahat : Tam Bir Rahat Ve Huzur
    Kemâl-İ Teslimiyet : Tam Bir Teslimiyet
    Keramet : Allah’ın Bir İkramı Olarak Görünen Olağanüstü Hal Ve Fiil
    Mevlâ : Efendi, Koruyucu, Sahip, Allah
    Mu’cizâne : Mu’cizeli Bir Şekilde, Benzerini Yapmaktan İnsanları Aciz Bırakacak Şekilde
    Mu’cizât-I Ahmediye : Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Gösterdiği Mu’cizeler; On Dokuzuncu Mektup
    Mu’cizatlı Kur’ân-I Azîmüşşan : İçinde Mu’cizeler Bulunan, Şan Ve Şerefi Yüce Olan Kur’ân
    Muhafaza : Koruma
    Musibet : Belâ, Felaket, Sıkıntı
    Muttali : Bilme
    Muztarip : Izdıraplı, Acı Duyan
    Mübarek : Mukaddes, Hayırlı
    Müdâfaat : Savunmalar; Yirmi Yedinci Ve Otuz Birinci Lem’a’lar
    Müsadere : Bir Kimsenin Malına Devlet Tarafından El Konulması
    Müsterih : Rahatlama
    Mütalâa : Dikkatle Okuma, İnceleme
    Mütalâa Etme : Dikkatle Okuma, İnceleme
    Müteellim : Elem Çeken, Acı Duyan
    Mütemadiyen : Sürekli Olarak
    Müz’iç : Sıkıntı Veren
    Neş’et Eden : Doğan, Meydana Gelen
    Neşriyat : Yayma, Yayın
    Nüsha : Kopya
    Panzehir : Zehire Karşı İlâç
    Rahmet : Şefkat, Merhamet Ve İhsan
    Ramazaniye Risalesi : Yirmi Dokuzuncu Mektup İkinci Risale Olan İkinci Kısım
    Rıza : Memnuniyet
    Risale : Küçük Çaplı Kitap; Risale-İ Nur’un Her Bir Bölümü
    Sair : Diğer, Başka
    Silsile-İ Kerâmât : Kerâmetler Zinciri
    Sirayet : Bulaşma
    Şehr-İ Ramazan : Ramazan Ayı
    Taharrî : Araştırma, İnceleme
    Tarassut : Gözetim Altında Tutma
    Tebeyyün Eden : Belli Olan, Ortaya Çıkan
    Teellüm : Kederlenme, Üzüntü
    Teessür : Üzüntü
    Tevakkuf : Durma, Duraklama
    Tevekkül : Allah’a Güvenme Ve Onu Vekil Kabul Etme
    Tiryak : Derman, İlaç
    Umum : Bütün
    Vaad : Söz Verme
    Vilâyet : İl
    Zabıta : Polis
    Zapt : Koruma, Kayıt
    Ziyade : Çok, Fazla

    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Risale-i Nur'un kerametli üç Risalesi...

    valiler kubbe yaparak, buranın hem adliye, hem zabıta, hem vilâyete şifrelerle Risale-i Nur aleyhine sevk edildiği aynı zamanda, iki saat evvel, Mu’cizat ı Ahmediye İstanbul’dan koşup imdada gelmiş.


    Emeğine sağlık, Allah c.c razı olsun Kardeşim...
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Risale-i Nur'un Penceresinden : KAINAT
    By Konyevi Nisa in forum Kainat,
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.01.11, 15:56
  2. Risale-i Nur'un Büyük Cümleleri
    By BaRLa in forum Bediüzzaman, Çalışmaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.06.09, 23:25
  3. Risale-i Nur'un engellilere bakışı
    By SamiYusuf in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.06.09, 17:33
  4. Risale-i Nur'un Sırrı
    By Konyevi Nisa in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.10.08, 12:44
  5. Risale-i Nur'un fiyatı
    By Hakikatbin in forum Risale-i Nur (Külliyat)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.10.08, 09:46

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •