Nuralanur Nickli Üyeden Alıntı
Üstâd Bedîüzzamân Hazretleri “Uhuvvet Risalesi” isimli eserinde Müslümanlar arasındaki uhuvveti te’sîs sadedinde şöyle demiştir:
“Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, ‘Mesleğim haktır veya daha güzeldir’ demeye hakkın var. Fakat, ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur. “ ( Yirmi İkinci Mektûb, Dördüncü Vecih)
Hem yine Yirminci Lem’a olan İhlâs Risâlesi’nde de aynı ma’nâda olarak şöyle buyurmuştur:
“Haklı her meslek sahibinin, başkasının mesleğine ilişmemek cihetinde hakkı ise, ‘Mesleğim haktır,’ yahut, ‘daha güzeldir’ diyebilir. Yoksa, başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini imâ eden, ‘Hak yalnız benim mesleğimdir’ veyahut, ‘Güzel benim meşrebimdir’ diyemez olan insaf düstûrunu rehber etmek” (Yirminci Lem’a, İkinci Sebeb)
Yine Üstadımız mektubat eserinde ;
“Hey’et-i içtimaiye-i İslâmiye, büyük bir ordudur. Kabail ve tavaife inkısam etmiş. Fakat binbir birler adedince cihet-i vahdetleri var. Hâlıkları bir, Rezzakları bir, Peygamberleri bir, kıbleleri bir, kitapları bir, vatanları bir, bir bir bir... binler kadar bir bir... İşte bu kadar bir birler, uhuvveti, muhabbeti, vahdeti iktiza ediyorlar. Demek kabail ve tavaife inkisam, şu âyetin ilân ettiği gibi, tearüf içindir, teavün içindir... tenakür için değil, tahassum için değildir!..”
Şuan birlik zamanı ehli küfürün oyunlarına gelmeyelim inşaAllah
Allah cc ebeden razı olsun abi paylaşımın için teşekkür ederim