2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Sünnet-i Seniyye'nin mertebeleri vardır

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Sünnet-i Seniyye'nin mertebeleri vardır


    Bismillahirrahmanirrahim

    ALTINCI NÜKTE

    Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: "Her bid'at dalâlettir ve her dalâlet Cehennem ateşindedir." (Müslim)

    Yani, "Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim." (Mâide Sûresi: 5:3.)

    Sırrıyla, kavaid-i Şeriat-ı Garrâ ve desâtir-i Sünnet-i Seniyye tamam ve kemâlini bulduktan sonra, yeni icadlarla o düsturları beğenmemek veyahut-hâşâ ve kellâ-nâkıs görmek hissini veren bid'aları icad etmek dalâlettir, ateştir.

    Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var.

    Bir kısmı vâciptir, terk edilmez. O kısım, Şeriat-ı Garrâda tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez.

    Bir kısmı da nevâfil nevindendir. Nevâfil kısmı da iki kısımdır:
    Bir kısmı, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş; onların tağyiri bid'attır.

    Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş. Onlara muhalefete bid'a denilmez; fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakikî edepten istifade etmemektir.

    Bu kısım ise, örf ve âdât, muamelât-ı fıtriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tevatürle malûm olan harekâtına ittibâ etmektir. Meselâ, söylemek âdâbını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taallûk eden çok sünnet-i seniyyeler var. Bu nevi sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittibâ eden, âdâtını ibadete çevirir. O âdâbdan mühim bir feyiz alır. En küçük bir âdâbın mürââtı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor.

    Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taallûk eden sünnetlerdir. Şeâir, adeta hukuk-u umumiye nev'inden, cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi şeâire riyâ giremez ve ilân edilir. Nafile nev'inden de olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. (Lemalar, 11. Lema)

    Bediüzzaman Said Nursi

    SÖZLÜK:

    FERMÂN : Emir, buyruk, tebliğ.
    KAVÂİD-İ ŞERİAT-I GARRÂ : Büyük İslâm Şeriatının kaideleri, prensipleri.
    DESÂTİR-İ SÜNNET-İ SENİYE : Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünnetinin kaideleri, prensipleri.
    KEMÂL : Olgunluk, mükemmellik, eksiksizlik, tamlık.
    İCAD : İslami olmayan yenilikler ve kurallar koymak.
    HÂŞÂ VE KELLÂ : Asla ve katiyen olmaz. Asla öyle değil.
    NÂKIS : Noksan, eksik, tamam olmayan.
    BİD'A : Dinin aslına uymayan âdet ve uygulamalar.
    DALÂLET : Hak ve hakîkatten, dinden sapma, ayrılma; azma.
    SÜNNET-İ SENİYYE : Peygamberimizin (a.s.m.) sözlerine, emirlerine ve hareketlerine dâir en yüksek ve kıymetli haller, tavırlar, hareket düsturları.
    MERÂTİB : Mertebeler, dereceler.
    VÂCİP : Yerine getirilmesi Müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan İlâhî emir.
    ŞERİAT-I GARRÂ : Parlak din; İslâmiyet.
    TAFSİLÂT : Açıklamalar, etraflı bilgiler, izahlar.
    BEYÂN : Açıklama; izah; anlatma.
    MUHKEMÂT : Sağlam ve kuvvetli hükümlerdir.
    TEBEDDÜL : Yenilenme, değişme.
    NEVÂFİL : Nâfile ibâdetler.
    TAĞYİR : Bozarak değiştirme, başkalaştırma.
    BİD'AT : (Bid'a) Sonradan çıkarılan âdetler. * Fık: Dinin aslında olmadığı hâlde, din namına sonradan çıkmış olan adetler.
    ÂDÂB : Usûl, görgü kuralları, davranış kaideleri.
    ÂDÂB-I NEBEVÎYE : Hz. Peygamberimizin (a.s.m.) edebi, hal ve davranışları, Sünnet-i Seniyyesi.
    MUÂMELÂT-I FITRİYE : doğuştan gelen, fıtrî olan muâmeleler.
    TEVÂTÜR : İçinde yalan ihtimâli bulunmayan ve birbirlerine kuvvet veren haberlerden oluşan büyük bir topluluğa ait haber.
    MÂLÛM : Bilinen.
    İTTİBÂ : Uyma, tâbî olma, arkasından gitme.
    HÂLÂT : Hâller, durumlar, keyfiyetler.
    MUÂŞERET : İnsanlarla sünnet dâiresinde münâsebet.
    TAALLÛK : Bağlılık, münâsebet; alâkalı oluş; âit olma.
    FEYİZ : Bolluk, bereket; ilim, irfan; mânevî gıdâ; şan, şöhret; ihsan, fazîletli.
    MÜRÂÂT : Uymak, tatbik etmek, uyum.
    TAHATTUR : Akla gelmek, hatırlamak.
    ŞEÂİR : Alâmet; İslâmın alâmeti olan şeyler. (Dînî kıyâfet, ezan, kurban gibi.)
    HUKÛK-U UMUMİYE : Genel hukûk.
    NEV'Î : Nev'e ait, çeşit ile alâkalı.
    CEMİYET : Topluluk, birlik, heyet.
    RİYÂ : Özü sözü bir olmamak, inandığı gibi hareket etmeyiş, gösteriş, iki yüzlülük.
    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Sünnet-i Seniyye'nin mertebeleri vardır

    Allah c.c razı olsun Kardeşim. Emeğine sağlık...
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Nefsin Mertebeleri
    By SiLa in forum Nasihatlar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.01.11, 15:12
  2. Nefsin mertebeleri
    By Konyevi Nisa in forum Tasavvuf Yazıları
    Cevaplar: 13
    Son Mesaj: 05.11.10, 09:24
  3. İman Sahipleri için Sünnet-i Seniyye'nin Önemi
    By Konyevi Nisa in forum Sünnet-i Seniyye
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.10.08, 14:00
  4. Nefsin Mertebeleri
    By Konyevi Nisa in forum Tasavvuf
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.06.08, 13:04

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •