Yol ikidir:

Ya sükut etmektir; çünkü söylenilen her sözün doğru olması lazımdır.
Veya sıdktır; çünkü İslamiyetin esası, sıdktır.

İmanın hassası, sıdktır.

Bütün kemalata isal edici, sıdktır.

Ahlak-ı aliyenin hayatı, sıdktır.

Terakkiyatın mihveri sıdktır.

Alem-i İslamın nizamı, sıdktır.

Nev-i beşeri kabe-i kemalata isal eden sıdktır.

Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren, sıdktır.

Muhammed-i Haşimi Aleyhissalatü Vesselamı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır. (İşaratül-İcaz. s, 93)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK
SÜKÛT : Suskunluk, sessizlik.
SIDK : Doğruluk.
HÂSSA : Birşeye mahsus özellik, tesir, his, duygu.
KEMÂLÂT : Olgunluklar, mükemmellikler, faziletler.
ÎSÂL : Ulaştırma.
AHLÂK-I ÂLİYE : Yüksek, üstün ahlâk.
TERAKKİYÂT : Yükselişler, ilerlemeler.
MİHVER : Yörünge. Eksen. Arzın dönmesiyle çizdiği hayâli hat.
NİZÂM : Düzen, ölçü, kaide; usûl ve esasdaki uyumluluk.
NEV'-İ BEŞER : İnsanlar, beşer nev'i.
KÂBE-İ KEMÂLÂT : Güzel huyların hedefi ve merkezi.
ASHÂB-I KİRAM : Hz. Muhammedin (A.S.M.) Ashabı, sahabeleri.
TEFEVVUK : Üstünlük, üstün olma, üstün gelme.
MERÂTİB : Mertebeler, dereceler.