3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Kur’an’da Allah Hakkında Ne Gibi Bilgiler Verilmiştir?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Kur’an’da Allah Hakkında Ne Gibi Bilgiler Verilmiştir?



    Kur’an’da Allah Hakkında Ne Gibi Bilgiler Verilmiştir?

    Aşağıdaki ayetler genellikle Allah’ı en güzel şekilde anlatan ayetler olarak kabul edilmektedir:
    “Allah ondan başka Tanrı olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri her an yaratıklarını gözetip durandır. Göklerde olan ve yerde olan ancak Onundur. Onun izni olmadan katında şefaat edecek olan kimdir? Onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. Dilediğinden başka ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. Hükümranlığı gökleri ve yer kaplamıştır. Onların gözetilmesi Ona ağır gelmez. O yücedir, büyüktür.”(Bakara2/255, özel adıyla Ayet-el Kürsi)

    “o kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran çok kutsal, esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten güçlü, buyruğunu her şeye geçiren, ulu olan Allah’tır. Allah putperestlerin koştukları eşlerden münezzehtir. O var eden gül yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah’tır. Göklerde ve yerde olanlar o’nu tespih ederler. O güçlüdür, hakimdir.”(Haşir, 59/22-24)

    “göklerde ve yerde olanlar Allah’ı tespih ederler. O güçlüdür, hakimdir. Göklerin ve yerin hükümranlığı Onundur. Diriltir, öldürür. O her şeye kadirdir. O her şeyden öncedir. Kendisinden sonra hiçbir şeyin kalmayacağı sondur, varlığı aşikardır. Gerçek mahiyeti insan için gizlidir. O her şeyi bilir. Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilen o’dur. Nerede olursanız olun o sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. Göklerin ve yerin hükümranlığı Onundur. Bütün işler Allah’a döndürülür.”(Hadid, 57/1-5)

    “Allah melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri, ondan başka tanrı olmadığına şahitlik etmişlerdir. Ondan başka tanrı yoktur. O güçlüdür, hakimdir.”(Al-i İmran,3/18)

    “o göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Bir şeyi yaratmak istedi mi ona sadece “ol” der o da hemen oluverir.”(Bakara, 2/117)
    Görüldüğü gibi ayetlerde Allah son derece edebi bir üslupla ve biz insanların anlayabileceği kavram ve tanımlamalarla anlatılmaktadır. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, varlığı aşikar olan Allah’ın gerçek mahiyeti insan için gizlidir. Nasıl olmasın ki biz daha kendimizi bile anlayamamış ve değerlendirememiş iken, bildiğimiz ve bilmediğimizi, gördüğümüz ve görmediğimiz her şeyi yoktan var edeni anlamaya Onun hakkında geçerli bilgi yahut fikir sahibi olmaya kalkışabilelim. Bilgimiz ne kadar artarsa artsın Onun gerçek mahiyetinden ve varlığından o kadar daha uzaklaştığımızı ifade edebilmekten başka söyleyecek sözümüz olmayacağını kabul etmemiz gerekecektir.

    Gerçekten yukarıda nakledilen ayetler, ancak dünya insanlığının realitesi açısından geçerlilik taşıyan anlatımları kapsamaktadır. Allah yarattıklarına has nitelik ve kavramlarla ifade edilmiştir. Bunun mümkün olup olmayacağına biraz sonra değineceğim. Ancak ondan önce yine sonra tekrar ele alacağım bir konu açısından zihinlerde şimdiden bazı düşünceleri başlatmak için şunu ifade etmek isterim ki ayetlerde göze çarpan temel özellik, Allah’ın övgüsüyle dolu olmalarıdır. Şimdi şunu düşününüz: son derece başarılı üstün bir devlet adamının bütün niteliklerini taşıdığı olaylar içinde fiilen ispat da etmiş bir devlet başkanı, her vesile ile yurttaşlarına hitap ederken, aslında doğruyu söylemekle birlikte, kendi kendini övmektedir. Acaba bu davranış biçimi o devlet adamına yakışır mı? Söyledikleri yüzde yüz olsa bile yakışır mı? Yoksa normal olan o devlet adamının niteliklerini, icraatını değerini tam olmasa bilen üst derecede bilen alt kademe yöneticilerinin ve daha alt seviyedeki yönetim kademelerine ve vatandaşlara açıklamaları anlatmaları mı daha yakışık alan bir davranış biçimi olur? Kuşkusuz sonuncu hal tercihe değer. Şimdi aynı hususu ayetler Allah’ın övülmesi açısından düşününüz. Allah2ın bizzat Allah tarafından övülmesine yer var mıdır? Böyle bir kabul Allah’a yakıştırılabilir mi? Şu halde ayetlerdeki anlatım genellikle sanıldığı gibi, bizzat Allah’ın sözleri olabilir mi? Yoksa bu sözler ona nazaran çok daha alt düzeylerde, fakat biz insanın realitesine göre de çok üst düzeyde yahut realitede onun adına görev yapmakta olan bir yönetici organa mı ait olmak gerekir?
    Şimdi tekrar Allah hakkındaki incelememize devam edelim.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Kur’an’da Allah Hakkında Ne Gibi Bilgiler Verilmiştir?

    Allah, Yaratıklara Has Kavram Ve Niteliklerle Anlatılabilir mi?

    Hayır. Zira:
    “göklerin ve yerin Rabbi, Arşın Rabbi, onların nitelendirmelerinden yücedir, münezzehtir.”(Zuhruf, 43/82)
    “Rabbin, onların taktıkları sıfatlardan münezzehtir”(Saffat, 37/180)
    “Allah bütün alemlerden müstağnidir”(Ankebut, 29/6)
    “Onun bilgisi her şeyi kuşatmıştır.”(Taha, 20/98)
    “Allah’ın ilmi ile her şeyi kuşatmış bulunduğunu bilesiniz”(Talak, 65/12)

    Kur’an’ın bir çok ayetlerinde zaman ve mekan sınırlarına dayalı birçok fiilin sahibi olarak Allah zikredilir. Bu doğrusur. Ancak amaç her varlığın halin ve fiilin gerçek yaratıcısı olan Allah’ın, her şeyin asıl sahibi ve faili olduğunu unutulmamasını temindir. Daha önceki dinlerde aksine uygulamalar, yanlış anlamalara insanlar eliyle birden çok tanrılar yaratılmasına, sonuçta Allah’a ortak koşulmasına yol açmıştır. Oysa bugünkü insanlıktan ne kadar önemli bir mevkide, ne kadar geniş hak ve yetkilerle sonsuz yükselme yolu ile ve bu oranda da daha alt düzeydeki varlıklar seviyelerine uygun sevk ve idare yükümlülüğü ile çevrili ve yükümlü bulunduklarını anlamaları, ama bu arada ne olduklarını unutmamaları, tanrılık iddiasına yol açacak yanlış değerlendirme ve düşüncelerden kaçınmaları, her şeyin asıl yaratıcısı sebebi, dayanağı ve sahibinin mutlak olarak Allah olduğu gerçeğini bir an bile hatırdan çıkarmamalar istenmekte ve beklenmektedir.

    Bildiğimiz ve bilmediğimiz her şey Allah’ın ilmi ile mevcuttur. Bu ilim günümüzde doğa yasaları olarak ifade edilmektedir. Bizler yaratıklar olarak asla ve asla, bizzat Allah ile muhatap olma durumunda değiliz. Yükselme derecemize göre, sadece onun ilminin tezahürleri ile muhatap bulunmaktayız. Geçmişimiz şimdiki halimiz ve geleceğimiz, Allah tarafından İlahi İrade Yasaları ile kuşatılmıştır. Bu yasalarla uyum sağladığımız oranda yükselmekte, liyakat kazanmakta, İlahi İrade Yasalarından istifade, dolayısıyla onlara tasarruf yetkisine sahip olabilmekteyiz. Bir çok ayette geçen “…Allah dilerse..” şeklindeki ibare çoğu zaman sanıldığı gibi Allah’ın keyfi davranışı değil, varlığın İlahi İrade Yasası/Yasaları ile uyum sağlamsı şartını ifade etmektedir. Özetle İlahi İrade Yasaları, Allah’ın emirleridir. Bunlara uyulursa belli, uyulmasa yine belli fakat farklı sonuçlar elde edilir denmek istenmektedir.

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Kur’an’da Allah Hakkında Ne Gibi Bilgiler Verilmiştir?

    İnsan Allah’ı görebilir mi?

    Hayır, bunu düşünmek esasen mümkün bile değildir. Bir yaratığın mutlak yaratan olan Allah’ı görebileceğini kabul etmek, ikisinin aynı seviye, özellik ve şartlarda olmasını gerektirir ki, bu anlayabildiğimiz ve ulaşabildiğimiz Allah anlayışıyla da bağdaştırılamaz. Şu ayetler de bu konuda böyle düşünmek gerektiğini doğrulamaktadır:

    “Musa tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmaya gelip de Rabbi onunla konuşunca, ‘Rabbim bana kendini göster sana bakayım’ dedi. Rabbi buyurdu ki’ sen beni göremesin fakat dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni göreceksin’. Rabbi dağa tecelli eylediğinde, onu paramparça ediverdi. Musa yıldırım çarpmış gibi yere düştü. Kendine geldiğinde, ‘sen yücesin, sana tövbe ettim ben inananların ilkiyim’ dedi.”(Araf,7/143)
    Bu ayette “Rabb” olarak geçen varlık, aslında Allah olmayıp, Musa’nın görüp gözetilmesinden sorumlu olan bir yüce plan yahut varlıktır. zira saman ve mekana bağlı haller söz konusudur. Ancak bir bedenli varlık olarak Musa, o zaman ve mekandaki Allah anlayışı ve realitesi gereği, Allah ile bizzat konuşmakta olduğunu sanmıştır. Değil Allah’ı bu yüce varlığı dahi görmesi mümkün olmamıştır. Zira bu varlık öylesine güçlü bir enerji ile yüklüdür ki, tecellisine dağ dayanamamış, paramparça olmuştur. Şimdi bir başka ayete göz atalım:
    “gözler onu görmez, o gözleri görür. O latif, her şeyi haber alandır.”(En’am, 6/103)

    Hz. Aişe “ her kim Muhammed S.A.V. uyanık olarak baş gözü ile Rabbini gördü sanırsa, en büyük yalan irtikap etmiş olur…” demiştir.
    Bütün bu bilgiler karşısında yine Hz. Muhammed’e atfedilen “Şu Ay’ı nasıl rüyetinden hiç biriniz mahrum olmaksızın görüyorsanız, Rabbiniz Teala ve Tekaddes Hazretlerini de öylece göreceksiniz” sözünü ihtiyatla karşılamak gerekmektedir. Bu söz ya hatalı nakledilmiş ya bizim şu anda değerlendiremediğimiz bir başka amaç yada anlamda söylenmiş yahut ve daha makul olarak da o zamanda ve mekanda muhatabı olan topluluğun realitesine uygun olarak onların sonsuza uzanan bireysel tekamül süreçlerinin belli bir aşamasında, yükselmiş varlıklar olarak görüp gözetenleri olan varlık anlamındaki “Rableri” ile karşılaşacakları müjdelenmek istenmiş olmalıdır.



Benzer Konular

  1. Allah Resulü’nün ‘konuşma’ ve ‘hitabet’ sünnetleri II
    By Kartal__13 in forum İslam'da Aile hayatı,
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.05.10, 05:13
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 15.11.09, 15:53
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.08.09, 19:52
  4. Allah’ı seven, Allah’ın sevdiği her şeyi sever
    By Konyevi Nisa in forum Risale-i Nur
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 01.08.09, 13:45
  5. Hz.Ebu Bekir(Radiyallahü anh) ’’Yâ Allah!.. Yâ Nevfel!..’’
    By Konyevi Nisa in forum Hz.Ebu Bekir Sıddık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 21.02.09, 17:02

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •