2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Gençliğe güvenip vakit çok erken derken/Belki elveda bile diyemezsin giderken

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Gençliğe güvenip vakit çok erken derken/Belki elveda bile diyemezsin giderken

    Siradan bir hafta sonuydu. Tatilin tadini çikarmak adina geç saatlerde kalkmis, kahvalti yapıp, “bugün ne yapabilirim, geriye kalan vaktimi nasil degerlendirebilirim” diye düsünürken cep telefonum çaldi. Çalistigim hastaneden ariyorlardi. Ne olabilirdi ki? Umarim tatilimi mahvedecek bir sey değildir, diye düsündüm.

    Görevli arkadaş icapçı hemsire olduğumu, İstanbul’a bir
    hastanın götürüleceğini ve en geç 20 dakika içerisinde hazir olup hastaneye gelmem gerektigini söyledi. Ben de hazırlandım tabi, ama söylene söylene. Nerden bilebilirdim bu yolculugun hayatimi değiştireceğini!
    Hastaneye geldiğimde ambulans hazır halde beni bekliyordu. Fakat hasta yoktu. Evinden alınıp sonrasında da Istanbul Fatih’teki evine bırakılacaktı.


    — Oh, dedim, demek ki hastanin önemli bir problemi yok. Gerekli malzeme kontrollerini yaptıktan sonra yola koyulduk.

    Hastanın evine vardığımızda bir doktor karşıladı bizi. Hastanın ilerlemiş bir beyin tümörünün olduğunu ve yapmam gerekenleri bir bir anlattı. Hastayı sedyeyle ambulansa aldığımızda bilinci yarı açıktı. Bazen bizi işitiyor, bazen de derin bir uykudaymışçasına hiç konuşmuyordu. Eşi de yanında refakat etmekteydi. Bir süre bu şekilde gittikten sonra hasta idrarının geldiğini söyledi. Bir ördek yardımıyla bu işi hallettik. Sonrasında da eşinin kulağına bir şeyler fısıldadı.

    — Eşinizin ağrısı mı varmış,
    dedim.

    — Hayır, namaz vakti geldi mi diye soruyor, dedi. Abdest alacakmış
    da.

    — Nasıl yani, yerinden bile kalkamıyor, nasıl abdest alacak! Üstelik
    verdiğimiz ilaçlar devamlı idrar yaptırır ve abdesti sık sık bozulur, o zaman ne yapacağız?

    Hastanın gözleri ilaçların etkisiyle yavaş yavaş kapandı ve derin bir uykuya daldı. Belli bir süre bu şekilde devam etti yolculuğumuz. Hasta bir ara gözlerini aralayıp:

    — Namaz vakti geldi mi, dedi.


    Evet, dedi karısı.

    Hasta, ambulansı uygun bir yerde durdurup, kendisi için bir tuğla parçası arayıp aramayacağımı sordu:

    — Tabiî ki ararım, dedim. Ama
    ne yapacaksınız ki tuğla parçasını?

    — Abdest alacağım hemşire hanım, dedi
    bitkin bir şekilde.

    Aman Allah’ım, “yoldayım” diye kılmadığım,“uykusuzum” diye kazaya bıraktığım, “biraz sonra kılarım” diye ertelediğim
    namazlarım geliverdi aklıma.

    Ambulansı bir tesiste durdurduk ve bir tuğla parçası aramaya koyuldum. Birinci adım, ikinci adım derken bir de baktım ki tuğla parçası karşımda duruyor. Sanki bilinçli bir el onu benim almamı istercesine oraya koymuş gibiydi âdeta.

    Tuğla parçasını aldım, hastaya verdim. Taşı karnının üzerine koydu ve yolculuk boyunca her abdesti bozulduğunda teyemmüm edip abdest aldı ve ardından namazını eda etti. Bilinci yerindeyken, dudaklarında hep bir mırıltı, durmadan dua ediyordu.

    Allah’ım nedir bu yaşadıklarım. Bu insanlar gerçek olabilir mi, diye geçiriyordum içimden. Yerinden kalkamayacak kadar hastayken “namaz vakti geldi mi” diye soruyordu adam. İmkânsız olduğunu düşünürken tuğla parçasını bulmam, adamın devamlı teyemmüm abdesti alması o kadar garibime gitmişti ki


    Basim agriyor, romatizmam var, ayaklarımda mantar var, uykusuzum, yorgunum, işlerim çok yoğun gibi bahanelerle abdestten, namazdan kaçanlar var ya, onlar geldi aklıma. Kendim geldi aklıma. Utandım, yıkıldım ve o adamı tanıdıktan sonra namaza dört elle sarıldım, sanki namazla yeniden dirildim.


    Sanirim, hastanın sonunu merak ediyorsunuz. Hasta kisa bir süre sonra vefat etmis. Nasıl öldüğünü tahmin ediyorsunuzdur herhalde. Nasil yasadiysa öyle.

    alıntı

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.915, Level: 44
    Points: 4.915, Level: 44
    Level completed: 83%,
    Points required for next Level: 35
    Level completed: 83%, Points required for next Level: 35
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    burcum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    342
    Points
    4.915
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: Gençliğe güvenip vakit çok erken derken/Belki elveda bile diyemezsin giderken

    duygusal bır parlasım ımanı kuvvetlı bırımış o halde bıle namaz kılmış namaz kılarken ölenlene şehıt olmuş derler ınsallah şehıt olmuştur bu dunya tarla ne ekersen onu biçen ahırette gencım yaslılıkta yaparım deme gencken yapılan ıbadetler daha sevapmış yaşlılık belkı hasta olmuş dogru duzgun kılamıcan namazı gozlerın gormıcek okuyamıcan belkı kuranı gençken çok ıbadet etmeye bak sonra keşke gençken yapsaydım dememek için

Benzer Konular

  1. Elvedâ Ey Şehr-u Ğufrân! Elvedâ Ey Şehr-u Ramazan!
    By yagmurdamlasi in forum Ramazan Özel
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 06.09.10, 22:00
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.03.10, 19:29
  3. Gençliğe Hitabe N.F.K
    By BuRaK in forum Şiir köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 28.05.09, 11:10
  4. Sağlam İman ve Allah’a Güvenip Dayanmak
    By Konyevi Nisa in forum İSLAM İLMİHALİ
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.01.09, 08:06

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •