Hoca Merhum bir gece bakar kiadamın biri bahçenin içinde ellerini - kollarını açmış eve doğru bakıyor. Hoca Merhum bir hırsız olduğuna kanaat getirerek içeri girmeye bile sabredemeden:
— Hanım çabukbenim okla yayı getir
diye seslenir. Hocanın hanımı işin farkında değildir. Hemen içerden yay ile oku getirip Hoca"ya verir. Hoca kenarlardan adama biraz daha yaklaşıp vargücüyle yayı gererek oku fırlatır ve göbeğinden vurduğunu anlayıp içeri girer
yorganı kafasına çekip yatar.
Sabah namazına gideceği zaman bakarlar kihocanın cübbesi yok. Hanım hemen hatırlar ve:
— Hoca Efendicübbeyi akşam yıkamış da ben sermiştim
sabaha kadar kurusun diye der. Hanımından bu sözleri duyan Hoca hemen şükür secdesine kapanarak «Şükürler olsun ya Rabbi» Diye dua etmeye başlar. Hanımı Hocaya sorar:
— Hoca Efendi nedir bu sevincin yahu! Biz de bilelim de biz de şükredelimdeyince Hoca Merhum şöyle der:
— Hatun görüyorsun cübbenin halini değil mi? Ortasında avuç içi kadar yırtılmış. Ya ben içinde olsaydım halim nice olurdu?