Aşk Öyle Bir Ateştir Ki, Sevdiğinden Başka Her Şeyi Yakar - Mehmet AKAR
Aşk, kainatın mayasında vardır. İnsanın kalbindeki aşk, Allah’ın şahididir. Aşk nazarını O’ndan alamamak Sonsuz Bir Cazibadar’ın cazibesine kapılmaktır. Aşk ikiliği silmektir.Aşk faniyi sinede yakmak, orda iki sevgiye yer bırakmamaktır. Aşk kalbin talebidir.Yalanı değil, gerçeği , yoku, değil “Var”ı sevmektir.
Aşk bir haldir. Aşkın en güzel tarifini ve izahını yapanlardan birisi olmasına rağmen Hz. Mevlana
“Her ne var dünyada şerh eyler kalem;/
Aşkı anlat derseniz çatlar o dem./
Aşkı tefsir etsek: aciz beşer./
Aşkı tefsir etse ancak aşk eder.” Der(115-116-1)
Aşkı, ancak aşık ve aşkın kendisi tarif eder. Aşk, ölümsüzü sevmek ve O’nda, O’nun sunduğu canla yaşamaktır. O’nu peygamberler, veliler sevmiş, kuvveti O’nun aşkında bulmuşlardı.
“Sevgin ölmez; sev ölümsüz kimseyi;/
Can sunar, can doldurup peymaneyi./
Aşkı bir kuvvet O’nun, gelmez sonu;/
Sevdi peygamber dahi: Sen sev O’nu”(220-221-1)
Bediüzzaman Hazretlerinin tarifiyle, “aşk şiddetli bir muhabbettir.”Bir cazibadarın cezbiyle” kendinden geçmedir.”Akıl işini bıraksa, hakikati görmeyi ihmal etse, vicdan Sanii unutamaz. Kendini inkar etse, yine de onu görür. Onu düşünür. Ona yönelmiştir. İbresi sapmaz, sağa sola çevrilmez(Mesnevi-i Nuriye-S)
Allah(cc)çok sevilendir, Vedud’tur. “Vedut ismine mazhar olan ve hakikate eren Allah dostları,”Bütün kainatın mayası muhabbettir. Bütün mevcudatın harekatı muhabbetledir. Bütün çekicilikler, cezbeler ve cazibeler o sevgi kanunundandır.” demişlerdir.(32.Söz)
İnsanın kalbindeki aşk Allah’a şahittir. “Evet ağacın mahiyetinde olmayan bir şey meyvesinde olamaz. Kainat ağacının meyvesi olan insandaki ilahi aşk, o ağacın tamamında ciidi bir aşkın ve sevginin olduğunu gösterir. Kainatın kalbine yerleşen, zerrelerine nüfuz eden o aşk,bir Ezeli Güzelin varlığına delildir. Güzellik olmadan aşk olmaz.”(33. Söz-S)
Aşk, sonsuz güzellik karşısında büyülenme ve gönlün bin yerinden tutuşmasıdır.
“Büyüleyen gözlerle bir kez baktı yar,/
bin yerinden gönlü birden yaktı yar.”(1796-1)
İnsan Rabbine muhtaçtır. “Şiddetli ihtiyaçtan iştiyak doğar. Şiddetli istek sevgiyi doğurur. Şiddetli sevgi İlahi aşkı netice verir.”(32.Söz)
Sevgi, ruhun kemaline göre derecelenir. Allah’ın isimlerine muhabbet, Allah’ın zatına muhabbete dönüşür.
“Gerçek sevgili benzeri olmayan sevgilidir. Geliş O’ndan, gidiş O’nadır.” İnsan, “kimin Allah’ı talep ettiğini görürse onun dostu olmalıdır.(1418-1446-3)
“Köle, azad olmayı ister. Aşık, ebedi kulluğu ister./Denizin damlaları sayılmaz. Okyanuslar aşka nispetle damladır.” (2720-2735-5)
Görünen sevgililer birer fitnedir, yol şasırtıcıdır. “Bazılarının görüneni reddetmiş, görünmeyene gönül vermiştir./Aşkları meydanda, sevdikleri gizlidir.” (700-701-2)
Mutlak güzeli gören, O’na iman eden, fani ve fani şeylere kalbini bağlayamaz. Allah’ı bulanın gözü sağa sola kaymaz. Yasak dairesinde işi olmaz.
“Sevdiğinden başkasına bakan gerçek aşık değildir. Onun aşkı boş bir sevdadır. Aşk öyle bir ateştir ki, sevdiğinden başka her şeyi yakar”.
Allah’ı bulanın kalbinde Allah’tan gayrısı yoktur. İkilik yoktur. “La kılıcı, Hak aşkından başkasını keser. Orda “yok” dan sonra ne kaldı./Ancak “İllallah” kaldı, her şey yok oldu. Ey ikiliği yakan aşk, şad ol, daim ol!"(587-590-5) Aşk, Allah’tan ötürü olmayan her sevgiyi yakmış, yok etmiştir. Böyle bir kalbin Rabbinin hoşnut olmadığı bir şeyi sevmesi, ondan hoşnut olması mümkün değildir.
O sevdiğini Allah için sever.Rabbini hatırlatanı sever,Rabbini hatırlatmayanı sevmez.
“Bir güzel aşığa:”Gurbtte bir çok şehir görmüşssün. Gezdiğin yerlerden hangisi daha güzel?” diye sordu. Aşık: ‘Yarın bulunduğu şehir’ dedi.” (3808-3809-3)
Sevgiyle kanatlanmış ruhlar, dünyadan da cennettende geçmiş , “Seni; senin hoşnutluğunu istiyoruz Allah’ım” demişlerdir. Zira çok iyi bilirler ki O’nun sonsuz güzelliği yanında cennette çok sönük kalır.
Vedud ismine mazhar bir kısım evliya, ‘Cenneti istemiyoruz. İlahi muhabbetin bir parıltısı bize ebede kadar yeter' demişlerdir.
Hem ondandır ki, hadiste geldiği gibi ‘Cennette bir dakika Allah’ın sonsuz güzelliğini görnek, cennetteki lezzetlerin tamamından üstündür’ “(32.Söz-S)
Aşık istikamet insanıdır. Baktığı her yerde Allah’a ait hakikatleri görür, dersini alır. Aşığın dersi “yarın güzelliğidir.”(3847-3)
İnsan, çok şeyi sevdiği gibi helalinide sevebilir. Fakat insanın elinin görme kabiliyeti olmadığı gibi kalbinin de Allah’tan başkasına aşık olma özelliği yoktur. “Çünkü insanın kalbindeki sınırsız sevgi, sonsuz bir güzelliğe yönelmek için verşilmiş, ibresi Onu bulmak üzere programlanmıştır.” (3. Lem’a-S)S
Ona bakmayan ibre bozuktur. Fani mahbup, kainatın fihristesi olan o kalbin ihtiyacına cevap veremez, açlığını doyuramaz. Kalp, Mutlak Güzel’den başkasına razı olmaz.
Aşk ihtiyacı olmayanın sıfatıdır. O’ndan başkasına aşık olmak asılsız bir hevestir.
Mecazi aşkın, dışı süslü, nurlu, içi sisli dumanlıdır.
Nur gidince duman meydana çıkar. Mecazi aşk solar dona.”(971-973-6)
Aşk, kalbin Allah’a “evet” demesidir. Kalbin aradığı Allah olduğu için başka şeye “evet” demesi mümkün değildir. Öyle ise, “mecazi aşk” asılsızdır., aşk değil sevgilerden bir sevgidir.
“Geçici sevgilere yöneldiği zaman, o aşk kendi sahibini daimi bir azap ve elemde bırakır.”(9.Mektup-S)
Bediüzzaman Hazretleri,”Fıtratı aşkla yoğrulmuş, özünde toplanan aşkla kendinden geçmiş” diye tarif ettiği Mevlana Cami Hazretlerinin, yüzleri çokluktan Bir’liğe ve gerçek aşka çeviren şu sözleri nakleder:
“Yalnız Biri iste;başkaları istenmeye değmiyor. Biri çağır; başkaları imdada gelmiyor. Biri talep et; başkaları layık değiller. Biri gör; başkaları her vakit görünmüyorlar, zeval perdesinde saklanıyorlar.”(17.Söz)
Kendi hislerinide şu enfes cümlelerle ifade eder. Sanki kainatın kalbini konuşturmaktadır: “ Faniyim, fani olanı istemem. Acizim, aciz olanı istemem. Ruhumu Rahman’a teslim eyledim;gayr istemem. İsterim, fakat bir yar-ı baki isterim. Hiç ender hiçim; fakat bu mevcudatı birden isterim.” (26. Söz)
Aşk, iki sevginin sığmayacağı dar gönül evini faniden temizlemek, “evim Allah aşkı ile doludur” diyebilmektir.(2804-5)
MEHMET AKAR
"MEVLANA'YI OKURKEN BEDİÜZZAMANI DINLEMEK
SEMA VE NUR" ISIMLI KITAPTAN ALINTI YAPILMIŞTIR.