3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Vaktinde Kılınan Namaz

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 6.526, Level: 52
    Points: 6.526, Level: 52
    Level completed: 88%,
    Points required for next Level: 24
    Level completed: 88%, Points required for next Level: 24
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    bayram_42 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    161
    Points
    6.526
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Vaktinde Kılınan Namaz

    . İbni Mes'ud radıyallahu anh şöyle dedi:
    Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e:
    - Hangi ameller daha faziletlidir? diye sordum.
    - "Vaktinde kılınan namaz" buyurdu.
    - Sonra hangisi? dedim.
    - "Ana babaya iyilik etmek" cevabını verdi.
    - Daha sonra hangisidir? diye sordum.
    - "Allah yolunda cihâd etmektir" buyurdular.
    Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 14, Birr 2; Nesâî, Mevâkît 51




    Açıklamalar
    Sahâbe-i kirâmdan birçokları çeşitli vesilelerle Peygamber Efendimiz'e hangi amelin, hangi iş ve davranışın daha üstün ve daha hayırlı olduğunu sormuşlardır. Efendimiz'in bu sorulara verdiği cevaplar muhteliftir. Fakat bunların hemen tamamına yakınında namazın ve cihadın önemli bir yer tuttuğunu görürüz. Bu hadiste de ilk sırayı namaz almıştır. Çünkü imandan sonra en önemli amel namazdır. Namazı kılmayan ve önemsemeyen bir kimsenin Allah'ın diğer emirlerine ve yasaklarına saygılı olması beklenilemez. Kur'an'ın namazı emreden birçok âyetinin yanında Peygamber Efendimiz'in namaz konusundaki sayısız tavsiyesi bu gerçeği ortaya koymaktadır. Bu hadiste dikkatimizi çekmesi gereken en önemli husus, namazın vaktinde kılınmasıdır. Vakti çıktıktan sonra kılınan veya kazaya kalan namazın faziletinin ve sevabının noksanlaşacağında şüphe yoktur. Bundan dolayı sebepsiz yere namazların vaktini geciktirmek veya geçirmek, fevkalâde bir mazeret olmadıkça kazaya bırakmak câiz değildir. Ulemâmızın namaz üzerinde hassasiyetle durmalarının sebebi, onun bütün amelleri ve hayırları kapsayıcı bir nitelik taşımasındandır.
    Dinimiz, dünyaya gelmemize vesile olan ve bizleri bakıp büyüten, üzerimize titreyen, sevgi, şefkat ve merhametiyle bizlere kol kanat geren ana babalarımıza iyilik, saygı ve hürmeti de namazdan hemen sonraki bir mevkie yerleştirmiştir.
    Cihad ise, bu dünyada yaşamayı anlamlı kılan ve yeryüzünün Allah'ın iradesi doğrultusunda yönetimine, bütün insanların Allah'a kul olma vasfı kazanmasına veya Allah'ın hükümranlığını kabul etmesine vesile teşkil eden, dinin zirvesi olan bir ibadettir.
    Hadisten Öğrendiklerimiz

    1. Dinimizde ameller fazilet ve sevap açısından derecelere ayrılmıştır.
    2. İmandan sonra en faziletli amel, en önemli farz vaktinde kılınan namazdır.
    3. Namazı sebepsiz yere vaktinde kılmamak büyük günahlardandır.
    4. Kullar içinde saygı ve hürmete en lâyık olanlar ana babadır.
    5. En üstün fadâkârlık Allah yolunda cihaddır.



    Namaz ki bir emir, dünyada yapılabilecek en kıymetli en hayırlı iş, ey nefsim şuan meşgul olacağın daha kıymetli bir şey var mı ki aceleci bir haldesin ve başka şeylerle muşgulsun.

    Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında:
    "-Oğlum, Süleyman'ım, namaz hiç bu vakte bırakılır mı?"
    Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmıştı. Ama ezan okunduğu vakit yaşından beklenmeyecek bir hızla yerinden sıçrar, abdestini alır ve huşû içinde namazını kılardı.
    Kendisi ise, nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, namaz hep son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele edâ ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak:
    "Yine geciktirdim namazı." dedi kendi kendine.
    Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazı edâ etti.
    Tesbihâtını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi.
    "-Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana." diye içinden geçirdi. Çok seviyordu onu... Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu her defasında bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki... Hicâbından renkten renge girerdi.
    O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde. Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekilde tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu.
    "-Ne kadar da yorulmuşum." dedi. Daldı gitti öylece....
    ***
    Kıyâmet kopmuştu. Mahşerî bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu. Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor, soğuk soğuk terler döküyordu. Hayattayken kıyâmet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve âhiret hayatı hakkında bir çok bilgi edinmişti. Ama mahşer meydanındaki ürperti, korku ve bekleyişin insana bu denli dehşet vereceğini tahmin bile edemezdi.
    Hesap devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı.
    "-Benim ismim mi okundu?" dedi dudakları titreyerek...
    Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. O esnada iki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezî bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden...

    "-Şükürler olsun!" dedi, kendi kendine ve devam etti; "Gözlerimi dünyaya açtım, hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşuyor, malını İslam yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, elimden geldiğince insanlara hizmet etmeye çalıştım. Dilim döndüğünce onlara Allah'ı anlattım. Namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım."
    Kirpiklerinden aşağı gözyaşları dökülürken,
    "-Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum." diyordu. Ama bir yandan da:
    "-O'nun için ne yapsam az, Cennet'i kazanmama yetmez." diye düşünüyordu. "Ama Rabbim çok merhametli, günahları setreden ve af edendir. Beni de af eder, inşâallah" dedi. Tek sığınağı Allah'ın rahmetiydi.
    Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Kullar üzerinde kalan haklar tek tek hesaplanmış, bunun neticesinde amellerinin karşılığı azaldıkça azalmıştı. Gözleri terazinin ibresinden bir ân olsun ayrılamıyordu. Hesap o kadar uzun ve zahmetli gelmişti ki!.. Sonunda hüküm verilecekti.
    Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanındaki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti.
    Mahşerî kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten dona kalmıştı.
    "-Olamaaaazzzz!" diye bağırdı. Çaresiz sağa sola koşturdu.
    "-Ben nasıl cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep Rabbimi anlattım." diyordu.
    Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Kalabalığı yararak alevleri göklere yükselen Cehennem'e doğru sürüklemeye başladılar. Çırpınıyordu.
    Medet yok muydu?
    Bir yardım eden çıkmayacak mıydı?
    Dudaklarından kırık dökük kelimeler, yalvarmayla karışık döküldü..
    "-Hizmetlerim... Oruçlarım.... Okuduğum Kur'an-ı Kerimler... Namazım... Hiçbiri beni kurtarmayacak mı?" diyordu. Bağıra bağıra yalvarıyordu.
    Cehennem melekleri sanki onu hiç duymuyor, kendilerine verilen emri yerine getiriyorlardı. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı.

    Bir ân, aklına Allah Rasûlü'nün "Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizlerse, günde beş vakit namaz da insanı günahlardan öyle temizler." hadîs-i şerîfi geldi.
    "Şimdi namazlarım da mı beni yalnız bırakacak?" diye içinden geçirdi.
    "-Namazlarım... Namazlarım... Namazlarım!" diye hıçkırdı.
    Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler, cehennem çukurunun başına geldiler.
    Alevlerin harâreti insanın yüzünü yakıyordu. Süleyman, son bir defa dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.

    Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudu boşlukta aşağıya doğru düşüyordu. Düştükçe sıcaklık artıyor, daha alevlere ulaşmadan ateş insanı yakıyordu. Alevlere iyice yaklaşmıştı ki, bir el kolundan sıkıca yapıştı ve kendisini yukarıya çekmeye başladı.
    Başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar, onu düşmekten kurtarmıştı. Kendisini yukarıya çekti. Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.
    "-Siz de kimsiniz?" dedi.
    İhtiyar gülümsedi:
    "-Ben senin namazlarınım!..."
    "-Neden bu kadar geç kaldınız? Son anda yetiştiniz. Neredeyse ateşe düşüyordum." dedi.
    İhtiyar başını sallayarak, tekrar güldü:
    "-Sen de beni hep son ânda yetiştirirdin, hatırladın mı?"
    ***
    Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı. Kan-ter içinde kalmıştı. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. Yatsı ezanı okunuyordu. Bir ok gibi yerinden fırladı. Abdest almaya gidiyordu.



    Dünkü gün adil bir şahit olarak geride kaldı.
    Bugün de sana adaletle şahilik edecektir.
    Eğer dünü bir kötülükle geçirdiysen,
    Bu gün hamd ederek güzellikle iki iyilik işle.
    Sakın iyilik işlemeyi yarına bırakma,
    Belki yarın olduğunda sen olmayacaksın.

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 11.512, Level: 70
    Points: 11.512, Level: 70
    Level completed: 66%,
    Points required for next Level: 138
    Level completed: 66%, Points required for next Level: 138
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sedat02 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yer
    Adıyaman
    Mesajlar
    900
    Points
    11.512
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: Vaktinde Kılınan Namaz

    ALLAH C.C Razı olsun kardeşim

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 3.414, Level: 36
    Points: 3.414, Level: 36
    Level completed: 43%,
    Points required for next Level: 86
    Level completed: 43%, Points required for next Level: 86
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    kurtmehmet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Apr 2011
    Yer
    vatan 55 mekan 41
    Mesajlar
    144
    Points
    3.414
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    15

    Standart Cevap: Vaktinde Kılınan Namaz

    Güncel

Benzer Konular

  1. Namaz Vaktinde Uyuyan Veya Namazı Unutan Kimse
    By ACİZKUL in forum Hadis Bahçesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.04.10, 20:57
  2. Vaktinde Kılınan Namazın Fazileti
    By Konyevi Nisa in forum Ehl-i Sünnet
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 08.01.10, 14:47
  3. Hapishanede kılınan namaz
    By sedat02 in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.06.09, 20:53
  4. HapiShanede Kılınan Namaz
    By İslam-Gülü in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.10.08, 08:48
  5. Aceleyle kılınan namaz, namaz sayılmaz ..
    By es_ra in forum Namaz ve Abdest
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.07.08, 13:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •