'Sizden biriniz çocuğuna bir şey vaat ederse behemehâl onu yerine getirsin.' bu, 'Çocuktur, yalan söylesem, aldatsam da bir şey olmaz.' demenin ne kadar yanlış olduğunu tasrihtir.
مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أدَبٍ حَسَنٍ
Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
Tirmizî, Birr, 33.
Allah Resûlü'nün (sas) çocuk sevgisi
Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) çocuklar üzerinde çok ciddî dururdu. Çocuklar kendisini istikbal edince, o da bir büyük insan gibi onlara iltifatta bulunur; kimisini sırtına, kimisini kucağına alır ve müsavi muameleleriyle hemen hepsini hoşnut edecek bir tavır sergilerdi.
Bazen bir sokaktan geçerken, çocuklar oyun oynuyorsa, Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) onları büyük insan yerine koyar, onore eder ve onlara "Es-selâmu aleyküm" derdi; onlar da "Ve aleyküm selâm ya Resûlallah" mukabelesinde bulunurlardı. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) çocuklara oldukça fazla değer verirdi. Şayet bir çocuğa, "Sana filan zaman şunu vereceğim." diye söz vermişse, bir büyük insanla ahitleşmiş, sözleşmiş gibi, vaat ettiği vakitte mutlaka sözünü yerine getirirdi.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), hep 'itimat etmek' fikrini telkin eder ve çevresindeki çocuklar onunla alâkalı âdeta 'itimat' dışında hiçbir şey bilmezlerdi. O, herkesin nazarında 'Emin' bir insandı; çocukların nazarında da...
Ayrıca Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), "Allah, çocuğuna merhamet etmeyene merhamet etmez." buyurur ve ümmetini kalb ve gönül insanı olmaya çağırırdı; 'Onları seviniz, onlara söz verdiğiniz zaman behemehâl yerine getiriniz; onlar sizin sözlerinizle davranışlarınız arasında zıtlık görmesinler; çocuk böyle bir şeye şahit olmasın.' mealine bağlı tavsiyeleriyle, terbiyede en ideal noktalara işaret buyururdu. Sevgili şevkatli Peygamberimiz (sav) çocukların başlarını sevgiyle şevkatle okşarlardı, etrafındaki çocukların hepsinde ''en çok beni seviyor'' zannını uyandıracak kadar yakın bir ilgi ile muamelede bulunurdu.