AŞK
kanatlar kırılıncaya kadar
uçmaktır.

ŞEVK
kanatlar kırıldıktan sonra da
uçmaya çalışmak!


Şeyh Sadi der ki: Aşk’a uçma kanatların yanar...
Mevlana der ki: Aşk’a uçmadıktan sonra kanat neye yarar...
Yunus Emre de der ki: Aşk’a vardıktan sonra kanadı kim arar;
Garip İbrahim derki: Aşk'ı kim bulmuş ki ona uçar...



Yanmak üstüne yanmak vaktidir
aşk kapıda beklerken. Yakmak vaktidir kilitleri ve gözyaşlarını sel
yapıp
kırmak vaktidir kapıları. Günü gelecektir sıraya girmenin aşka ermenin
ve
gözyaşlarını silmenin. Ama yanmak vaktidir şimdi. Ölmek vaktidir ölmeden
önce
ve göçmek vaktidir günübirlik sevdalardan. Mecnun olmak vaktidir çölleri
ateşe
veresiye sevdalı ve unutmalıdır Leyla’yı aşkı için. Aşk Pazarında
tezgahlarda
çürümek vaktidir ve savrulmak vaktidir Aşıklar Diyarı’na ki ulaşmalıdır
O’na ve
gülmelidir ilk defa ve sonsuza dek. Vaktidir kırmızıya ağlamanın …



Yanmak vakti gelmeden; yanmanın ne demek olduğunu anlamak uyandığımız
günün
belkide son günümüz olabileceğini düşünebilmek ve öteye ait
düşüncelerinizi …
İnsan ben’den kurtulduğu anlarda sessiz izdüşümleri bırakır sonsuza…
Nereden
geldiği meçhul bir sesin ardında birler vardır binlere bedel hikayeler
yaşayan. Hayata anlam veren erdemleri yeniden diriltmeye çalışan bir
neslin
kendisiyle ve hayatla hesaplaşmasının metafizik kırıntıları…
kimbilir…
Aşk
insanı
bütün bütün yakıp kül ettiği için bundan böyle onu ne dünya ne de ukbâ
ateşleri yakmaz ve yakamaz. Zira iki emniyet ve iki korku iki iştiyak
ve iki
ızdırabın bir insanda aynı anda bir arada bulunamayacağı esasına binaen
bütün
bir hayat boyu sînesini aşkın alevlerine açan ve iç dünyasında cehennemî
ateşlerle pençeleşen kimselerin ikinci bir defa aynı ızdırap ve aynı
elemleri
yaşamaları düşünülemez…

ALINTI