***
DIŞARDA
Points: 47.246, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 75,0%
Achievements


El-Mukaddim (c.c)
EL-MUKADDİM (C.C.)
“Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren.”
Kâinat dolusu varlıklar Allah'ın yaratmasıyla vücut bulmuşlardır.
Kâinatın kendisi de Allahü Teâlâ'nın mahlûkudur.
Ne var ki Yüce Allah seçtiklerini öne almıştır, ileri geçirmiştir.
Bu âlemde herşey derece derecedir.
Meleklerin yeri ayrı, insanların yeri ayrı, cinlerin yeri yine ayrıdır.
İnsanları da din ve dünyaca bazısını bazısı üzerine derece derece kılmıştır.
Ne insanların ilmi aynı derecede, ne zenginliği aynı derecededir.
Yine hak yoluna davet umumî olarak yapılır.
Ancak Allah'ın hidayet ettikleri davete koşar, bu sese kulak verir, ileri gider, ötekiler geri kalır.
Halbuki Yüce Yaratıcının emir ve yasakları her kul içindir.
Dünyayı kendisine mekân edinen herkese zaman zaman Peygamberler gönderilmiştir, kitaplar indirilmiştir.
Peygamberlere tâbi olanlar, Allah'ın emr ü fermanına uyanlar âlemde güneşler gibi pırıldamış, nefsin ve şeytanın ardınca gidenler de perişan olmuşlardır.
Yine insanlardan öyleleri vardır ki, Allah onlara hikmet vermiş, gönül uyanıklığı bahsetmiştir.
Bazı kimselere de maddî imkânlar lütfetmiştir.
Alemde kim neye lâyıksa, Allah o kula onu verir.
Veren de O vermeyen de O.
Onun vermediğini kimse veremez.
Onun ileri geçirmediğini kimse öne alamaz.
İnsan bütün gönül kapılarını açıp rabbine iltica etmeli ve bütün sebeplere yapışmak, yani çalışmalı, gerisini Allahü Teâlâ'nın takdirine bırakmalıdır.
Sultanü'l-Enbiyâ (s.a.v) efendimizin namazda son oturuşta selâmdan önce şu duayı okudukları rivayet edilir:
“Allah'ım! Önce yaptıklarımı ve sonra yaptıklarımı mağfiret et.
Gizli yaptıklarımı ve açıktan yaptıklarımı bağışla.
İsrafımı, haddi aşmamı ve senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı affet.
Sen rahmetinle dilediğini öne geçirir, dilediğini de kendi halinde bırakarak geri korsun.
Senden başka (ibadete layık hiçbir) ilâh yoktur.” Müslim.
Mustafa Necati Bursalı, Esma-i Hüsna Şerhi, Erhan Yayınları: 250-251.
Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
13.Asrın Müceddidi
BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ