3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: El-Kerîm (c.c)

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart El-Kerîm (c.c)

    EL-KERÎM (C.C.)

    “Keremi bol, istemeksizin veren.”

    Allah (Azze ve Celle), öyle Kerîm'dir ki, O'nun keremi­nin rüzgârı taşları ayna yapar.

    Bir damla suya peri gibi güzellik veren, denizlerde inciyi, peteklerde balı, kuru dalların ucunda türlü türlü meyveleri halkeden O'dur.

    O'nun cömertliği şeytanı bile deli dîvane etmiştir.

    O'nun ikramı, kudret helvası olarak Hazreti Musa'nın ümmetine yetişmiştir.

    O, Meryem'e, şanı kıyamete kadar anılacak bir çocuk ihsan etmiştir.

    Hem öyle bir çocuk ki babasız olarak dünyaya gelmiştir.

    Allah bazı kulları hakkında keremiyle muamele ederken, bazı kulları hakkında da intikamiyle muamele buyu­rur.

    Fakat hiç kimseye zerrece haksızlık etmez.

    O Kerîm'dir, intikam almaya gücü yeterken affeder, hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmaz.

    Vaad edince sözünü muhak­kak yerine getirir.

    İyi ve salih kulları için cennetler vaadetmiştir.

    Günaha, isyana kapı açanlara da azap dokunacağını bildirmiştir.

    Bunu haber vermesi de yine kullar hesabına bir rahmettir.

    Çünkü Allah, kullarının isyan sebebiyle azaba düçar ol­malarına razı değildir.

    İşte o gün gelmeden kullarını ikaz ediyor ki, sonra başlarına nedamet taşı dokunmasın...

    Omuzlarına dünyanın günahını yüklenip huzuruna gelen kullarını hemen cehennem'e sevkedecekken, o dile diğini keremiyle affeder, dilediğini de adliyle muaheze buyurur.

    Sen bana niçin, böyle bir muamelede bulundun diyebilecek kimse yoktur.

    Hüküm O'nundur ve o hâkim­lerin en hayırlısıdır.

    O'nun kapısına gelen, O'na sığınan mahrum kalmaz.

    O'nun yüce katına çıkmak için delile vasıtaya da lüzum yoktur.

    Gönül uyanıklığı, ihlâs ve güzel niyet kâfidir.

    Seherde öten kuşlar O'nun mübarek ismini terennüm ederler de Cenâb-ı Hak onları yuvalarında sevindirir, rızıklarını hiç eksiksiz gönderir.

    Bir insan, kuşlar kadar olamıyorsa, ona nasıl adam denir?

    O'nun kerem bulutu bağımıza, bostanımıza sakalık eder, omuzunda su taşır.

    Eğer Allah'ın lütfü olmasa o bu­lut gelir de suyunu bahçemize döker miydi?

    Yine O'nun atâ ve ihsanıdır ki, insanlardan nicelerine hiç ummadıkları anda bol bol nimetler verir.

    Bazı kere de insanlar çok şey arzu ederler, şunu, bunu isterler, fakat Allah Teâlâ onların arzularını yerine getirmez.

    Bu dahi O'nun keremidir.

    Eğer o kulların gönlünde yatan sevdalar hemen yerine getirilseydi, belki ileride pişman olacaklar, nedamet duyacaklardı.

    Böylece, Yüce Yaratıcı kullarını felâketlerden de koruyor.

    Ben gençken, cahilliğin verdiği heva ve hevesle çok şeyler istemişimdir.

    Allah Teâlâ rahmetiyle beni koru­muştur.

    Eğer o zamanki arzularım yerine gelseydi helak olurdum.

    Demek ki, çok kere korunuyoruz.

    Yine Hâlik-ı Kerîm Hazretleri, çok meşakkatli olma­yan, hatta hiç bir emek vermeden yapılan ibadetlere kat kat sevap ihsan etmektedir.

    Meselâ: Üç kere İhlâs sûresi okumak, Kur'an-ı Kerim'i hatmetmeye muadil tutul­muştur.

    Bu, kerem ve lütuf değil de nedir?

    Yine Kabe'de kılınan bir rekat namaz bin rekât gibi kabul edilir.

    Kadir gecesi de öyle.

    Bir gece ki, bin aydan daha hayırlı.

    Ve cen­net...

    Öyle bir mekân ki ölüm yok, dert yok, tasa yok, ih­tiyarlamak yok, mahzun olmak yok, ebedî bir gençlik...

    Allahü Teâlâ, mü'minlerin vasıflarını bildirdikten son­ra, bir de onların kavuşacakları saadeti şöyle beyan edi­yor

    “Lehüm derecâtün inde rabbihim = Onlar için rableri katında yüksek yüksek dereceler “ve mağfiretim” ve büyük bir mağfiret “Ve rizkun kerîm” ve kerim bir rızık vardır.

    Öyle kerim bir rızık ki, sayısı ve süresi tükenmez, ardı arkası kesilmez, zararsız ve tükenmez, derdi belâsı olmaz, sırf hayır ve sırf nimet olan bir rızık vardır ki iman ile güzel amelin asıl ecri işte bunlardır.” Hak Dini Kur’an Dili.

    Allahü Teâlâ'nın rahmet ve keremi kullarını öyle bir kuşatmıştır ki, ümitsizliğe düşmek olmaz. Ümitsizlik de bir nevî derttir ki, Allah'ın rahmetinden ancak kâfirler ümit keser. Mustafa Necati Bursalı, Esma-i Hüsna Şerhi, Erhan Yayınları: 182-184.

    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 10.492, Level: 68
    Points: 10.492, Level: 68
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 358
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 358
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Dj Hak_Yolcusu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Aug 2010
    Yer
    Kayseri
    Mesajlar
    2.142
    Points
    10.492
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: El-Kerîm (c.c)

    Allah'ım ellerimizi açtık boş çevirme!
    Elhamdulillâhi Rabbi'l-Âlemîn. Essalâtu vesselâmü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.
    Ey gökleri yıldızlarıyla, zemini üzerindekilerle ve bütün kâinâtı îcâd-ı bedîasıyla, yani sanat harikası halinde halk eyleyen yüce Rabbim! Ey insanları kendisinde hiç şüphe olmayan günde toplayacak olan! Kendisine yönelen elleri boş çevirmeyecek kadar gufrân sahibi Allah'ım!

    Kudsî hadisinde buyurdun:
    "Ben kulumun zannı üzereyim." Seni Rahîm ve Gafûr biliyoruz. Rahman, Rahîm ve Gufrân ism-i şeriflerini üzerimizde tecellî eyle!
    İlâhî! Nasıl gizlenirsin ki, zâhirsin. Nasıl kaybolursun ki, hâzırsın. Sana nasıl isyan edilebilir ki, Kâdirsin, Subhânsın.
    Allah'ım, biz Sana, kendini senâ ettiğin gibi senâ edemeyiz. Bizi bu konuda hayrette bırakman, Sana ettiğimiz senâ cümlesindendir.
    Allah'ım, Sana olan hayretimizi arttır! Senden olan nasîbimizi bol eyle!
    İlâhî, ne kadar ibâdet etseler de, âbidler Sana lâyıkıyla ibâdet edemediler. Ne derecede bilseler de ârifler, Seni bilemediler. Ne kadar tevhîd etseler de muvahhidler, Seni şânına lâyık bir şekilde tevhîd edemediler. Ne kadar vasfetseler de, vasfedenler Seni Sana yaraşır sûrette tavsîf edemediler. Zîrâ var edilen, kendini var edenin künhünü nasıl idrâk edebilir?
    Allah'ım! Biz âciziz, Sana hakkıyla kulluk edemeyiz.
    Allah'ım! Biz Sana teslim olduk, Sana inandık, Sana yöneldik, Sana tevekkül ettik, sığındık!
    Rabbim! Gerçekten bize indireceğin her hayra muhtâcız! İcâbet edici Sensin. Nitekim Sen her şeye kâdirsin.
    Onun için ancak Sana kulluk eder, ancak senden yardım isteriz. Ya Rab! Senden başkasına kulluk etmekten, Senden başkasını Senden fazla sevmekten, yine Sana sığınırız.
    Allah'ım! Duâlarımızı, âlemin her tarafındaki Müslümanların duâsıyla tamamlayıp kabul et!
    Ey her şeyi bir anda görebilen Allah'ım! Kapkara gecde, kapkara taşın üzerinde yürüyen kapkara karıncayı gören Sensin! O karıncanın izinden daha gizli olan her türlü şirk ve günahtan Sana sığınırız!
    Allâh'ım! Bizi, bir ân bile olsa nefsimizle baş başa bırakma! Her ânını Senin rızâna uygun olarak geçiren, her adımını nefsi için değil, Senin rızân için atan kullarından eyle!

    Sevgili kulun, en son peygamberin Habîbine layık ümmet, hocalarımıza layık talebe ve vatanımıza, milletimize ve ailemize layık evlad eyle!
    Yetişmemizde emeği geçen, Seni tanımada bize vesîle olan hocalarımıza lütfunla muâmele edip, onları cehennem ateşinden uzak eyle! Onların, Senin katında makbul bütün hayırlı isteklerini Sen kabul ve ihsan eyle!
    Allah'ım! Anne babamız küçüklüğümüzde nasıl büyütüp bakmışlarsa, merhamet kanatlarını üzerimize nasıl indirmişlerse Sen de onlara öylece muâmele et! Öğrendiğimiz ilmi, yaptığımız hizmetleri dergâh-ı ulûhiyetinde makbul eyleyip, onları anne babamızın sadaka-i câriye defterlerine kaydeyle! Bizi ve bizim soyumuzdan gelenleri, Sana itaat edenlerden eyle! Onları senin yolunun hizmetkârları kıl!
    Allah'ım! Bizim ve anne babalarımızın, geçmiş ve gelecek zamandaki, bilerek ve bilmeyerek, gizli ve açık, büyük ve küçük bütün hata ve günahlarımızı afv eyle!
    Allah'ım, Sen cömertsin, afvı seversin, ümmet-i Muhammed'i afv eyle! Lütfunla bütün Müslümanları, Senin katında hayırlı amellerde bulunan, böylece Senin rızâna nail olan kullarından eyle!
    Bütün mahlûkâtın hesâba çekileceği kıyâmet gününde, bizi, amel defterini sağ tarafından alan, yüzleri parıl parıl parlayan, Habîbinin ve Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatine mazhar olan, nihayetinde Senin cemâlini görüp, rızâna eren kullarından eyle!
    Allah'ım biz ancak Senin rızânı kazanmak ümîdiyle ayaktayız. Bize güç ve kuvvet ver! Senin ihsan etmiş olduğun ilmi, Senin yolunda kullanmayı, ibâdet ve tebliğ hayatımızla tezyin etmeyi bizlere nasib et! Öğrendiğimiz her hayrı, tatbik etme imkanı ver! Amelsiz ilimden, faydasız bilgiden sana sığınırız, ya Rabbi!
    Güç, kudret ve kuvvet sahibi Allah'ım! Zorluk ve musibetlere karşı dayanma gücü ver! Bize her türlü meşakkate karşı sabr-ı cemîl ver! Verdiğin nimetlere bütün âzâlarımızla şükretme hâli ver! Zikrini, şükrünü ve mahlukâtın üzerindeki tefekkürü bize sevdir! Mahlûkâtını sevmeyi, onlara şefkat ve hizmet etmeyi bize de nasib et!
    Ya Rabbim! Biz Sana muhtacız! Biz, Senin âciz kullarınız! Bizi aczini bilenlerden, mütevâzi kullarından eyle! Kibrin ve gururun, nefsin ve şeytanın vesveselerinden muhafaza eyle!
    Senin yarattıklarını kırıp incitmekten, Senin sevmediğin sözleri söylemekten, Senin râzı olmayacağın amellerde bulunmaktan bizleri muhafaza et!
    Allah'ım ellerimizi açtık boş çevirme! Günahımızı yüzümüze vurup, boynumuzu bükme! Bizi, bütün mazlûm insanları ve Müslümanları sevindir. Gözümüzün yaşını ancak Sen silersin ya Rabbi!
    Güzel Allah'ım,
    SEV,
    SEVDİR VE SEVİNDİR!
    Subhâne Rabbinâ Rabbi'l-izzeti ammâ yesıfûn. Ve selâmun alel mürselîn. Velhamdulillâhi rabbi'l-Âlemîn.

    El fatiha
    Notası kayıp bir müziğim bu zamanda,
    Ses tellerim titrer, konuşamam yanında,
    Arzu halimi ancak bilirse O bilir,
    Yarın Hak divanında...

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: El-Kerîm (c.c)

    Alıntı abdurrahmn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Allah'ım ellerimizi açtık boş çevirme!

    Elhamdulillâhi Rabbi'l-Âlemîn. Essalâtu vesselâmü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.
    Ey gökleri yıldızlarıyla, zemini üzerindekilerle ve bütün kâinâtı îcâd-ı bedîasıyla, yani sanat harikası halinde halk eyleyen yüce Rabbim! Ey insanları kendisinde hiç şüphe olmayan günde toplayacak olan! Kendisine yönelen elleri boş çevirmeyecek kadar gufrân sahibi Allah'ım!
    Kudsî hadisinde buyurdun:
    "Ben kulumun zannı üzereyim." Seni Rahîm ve Gafûr biliyoruz. Rahman, Rahîm ve Gufrân ism-i şeriflerini üzerimizde tecellî eyle!
    İlâhî! Nasıl gizlenirsin ki, zâhirsin. Nasıl kaybolursun ki, hâzırsın. Sana nasıl isyan edilebilir ki, Kâdirsin, Subhânsın.
    Allah'ım, biz Sana, kendini senâ ettiğin gibi senâ edemeyiz. Bizi bu konuda hayrette bırakman, Sana ettiğimiz senâ cümlesindendir.
    Allah'ım, Sana olan hayretimizi arttır! Senden olan nasîbimizi bol eyle!
    İlâhî, ne kadar ibâdet etseler de, âbidler Sana lâyıkıyla ibâdet edemediler. Ne derecede bilseler de ârifler, Seni bilemediler. Ne kadar tevhîd etseler de muvahhidler, Seni şânına lâyık bir şekilde tevhîd edemediler. Ne kadar vasfetseler de, vasfedenler Seni Sana yaraşır sûrette tavsîf edemediler. Zîrâ var edilen, kendini var edenin künhünü nasıl idrâk edebilir?
    Allah'ım! Biz âciziz, Sana hakkıyla kulluk edemeyiz.
    Allah'ım! Biz Sana teslim olduk, Sana inandık, Sana yöneldik, Sana tevekkül ettik, sığındık!
    Rabbim! Gerçekten bize indireceğin her hayra muhtâcız! İcâbet edici Sensin. Nitekim Sen her şeye kâdirsin.
    Onun için ancak Sana kulluk eder, ancak senden yardım isteriz. Ya Rab! Senden başkasına kulluk etmekten, Senden başkasını Senden fazla sevmekten, yine Sana sığınırız.
    Allah'ım! Duâlarımızı, âlemin her tarafındaki Müslümanların duâsıyla tamamlayıp kabul et!
    Ey her şeyi bir anda görebilen Allah'ım! Kapkara gecde, kapkara taşın üzerinde yürüyen kapkara karıncayı gören Sensin! O karıncanın izinden daha gizli olan her türlü şirk ve günahtan Sana sığınırız!
    Allâh'ım! Bizi, bir ân bile olsa nefsimizle baş başa bırakma! Her ânını Senin rızâna uygun olarak geçiren, her adımını nefsi için değil, Senin rızân için atan kullarından eyle!

    Sevgili kulun, en son peygamberin Habîbine layık ümmet, hocalarımıza layık talebe ve vatanımıza, milletimize ve ailemize layık evlad eyle!
    Yetişmemizde emeği geçen, Seni tanımada bize vesîle olan hocalarımıza lütfunla muâmele edip, onları cehennem ateşinden uzak eyle! Onların, Senin katında makbul bütün hayırlı isteklerini Sen kabul ve ihsan eyle!
    Allah'ım! Anne babamız küçüklüğümüzde nasıl büyütüp bakmışlarsa, merhamet kanatlarını üzerimize nasıl indirmişlerse Sen de onlara öylece muâmele et! Öğrendiğimiz ilmi, yaptığımız hizmetleri dergâh-ı ulûhiyetinde makbul eyleyip, onları anne babamızın sadaka-i câriye defterlerine kaydeyle! Bizi ve bizim soyumuzdan gelenleri, Sana itaat edenlerden eyle! Onları senin yolunun hizmetkârları kıl!
    Allah'ım! Bizim ve anne babalarımızın, geçmiş ve gelecek zamandaki, bilerek ve bilmeyerek, gizli ve açık, büyük ve küçük bütün hata ve günahlarımızı afv eyle!
    Allah'ım, Sen cömertsin, afvı seversin, ümmet-i Muhammed'i afv eyle! Lütfunla bütün Müslümanları, Senin katında hayırlı amellerde bulunan, böylece Senin rızâna nail olan kullarından eyle!
    Bütün mahlûkâtın hesâba çekileceği kıyâmet gününde, bizi, amel defterini sağ tarafından alan, yüzleri parıl parıl parlayan, Habîbinin ve Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatine mazhar olan, nihayetinde Senin cemâlini görüp, rızâna eren kullarından eyle!
    Allah'ım biz ancak Senin rızânı kazanmak ümîdiyle ayaktayız. Bize güç ve kuvvet ver! Senin ihsan etmiş olduğun ilmi, Senin yolunda kullanmayı, ibâdet ve tebliğ hayatımızla tezyin etmeyi bizlere nasib et! Öğrendiğimiz her hayrı, tatbik etme imkanı ver! Amelsiz ilimden, faydasız bilgiden sana sığınırız, ya Rabbi!
    Güç, kudret ve kuvvet sahibi Allah'ım! Zorluk ve musibetlere karşı dayanma gücü ver! Bize her türlü meşakkate karşı sabr-ı cemîl ver! Verdiğin nimetlere bütün âzâlarımızla şükretme hâli ver! Zikrini, şükrünü ve mahlukâtın üzerindeki tefekkürü bize sevdir! Mahlûkâtını sevmeyi, onlara şefkat ve hizmet etmeyi bize de nasib et!
    Ya Rabbim! Biz Sana muhtacız! Biz, Senin âciz kullarınız! Bizi aczini bilenlerden, mütevâzi kullarından eyle! Kibrin ve gururun, nefsin ve şeytanın vesveselerinden muhafaza eyle!
    Senin yarattıklarını kırıp incitmekten, Senin sevmediğin sözleri söylemekten, Senin râzı olmayacağın amellerde bulunmaktan bizleri muhafaza et!
    Allah'ım ellerimizi açtık boş çevirme! Günahımızı yüzümüze vurup, boynumuzu bükme! Bizi, bütün mazlûm insanları ve Müslümanları sevindir. Gözümüzün yaşını ancak Sen silersin ya Rabbi!
    Güzel Allah'ım,
    SEV,
    SEVDİR VE SEVİNDİR!
    Subhâne Rabbinâ Rabbi'l-izzeti ammâ yesıfûn. Ve selâmun alel mürselîn. Velhamdulillâhi rabbi'l-Âlemîn.

    El fatiha

    Emeğine sağlık, Ellerin dert görmesin. Allah c.c hayrını kabul etsin Abdurrahman Kardeşim.

    Cezakallahu hayran...
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Kur'an-ı kerim
    By SiLa in forum Online Kur'an Dinle
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 05.02.13, 21:48
  2. Kur-An-i Kerim
    By Konyevi Nisa in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 15.10.09, 14:33
  3. Kur'an-ı Kerim ve Biz
    By Reyhani in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 16.12.08, 13:50
  4. Kur'an-ı Kerim
    By Kartal__13 in forum Kitap Tavsiyeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.06.08, 08:54
  5. Kur'an-ı Kerim ve Biz
    By BuRaK in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.06.08, 22:19

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •