1061- Enes b. Malik (r.a)’e sabah namazında Rasûlullah (s.a.v)’in kunut yapıp yapmadığı soruldu. “Evet” dedi. Rükû’dan önce mi sonra mı denildi? “Sonra” dedi. (Müslim, Mesacid: 54; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 120)
1062- İbn Sirin (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte sabah namazı kılanlardan bir kısmı bana şunları anlattı: “Rasûlullah (s.a.v) ikinci rekatta “Semiallahü limen hamideh” dedikten sonra bir süre dururdu.” (Ebû Davud, Salat: 245)
1063- Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) sabah namazının ikinci rekatında başını rükû’dan kaldırdığında şöyle derdi: “Allah’ım Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. ebi Rebia’yı ve Mekke’de zayıf kalan mü’minleri kurtar. Ey Allah’ım Mudar kabilesine büyük darbe indir Yusuf Peygamber zamanındaki kıtlık yılları gibi kıtlık ver.” (Müslim, Mesacid: 54; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 120)
1064- Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) namazında rükû’dan doğrulup; “Semiallahü limen hamideh, Rabbena lekel hamd” dedikten sonra ayakta iken secdeye varmadan şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. ebi Rabia’yı ve mü’minlerden zayıf ve aciz olanları kurtar. Allah’ım! Mudar kabilesini daha beter et. İçinde bulundukları şu yılları Yusuf Peygamber zamanındaki kıtlık yılları gibi yap…” sonra tekbir alıp secdeye varırdı. Mudar kabilesinin o gün çölde oturanları Rasûlullah (s.a.v)’e karşı idiler. (Müslim, Mesacid: 54; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 120)