3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Salat-ı Tefriciyye’nin sağlayacağı dünyevî fayda kesin mi?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.952, Level: 60
    Points: 7.952, Level: 60
    Level completed: 1%,
    Points required for next Level: 198
    Level completed: 1%, Points required for next Level: 198
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sürur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Sep 2010
    Mesajlar
    1.029
    Points
    7.952
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Salat-ı Tefriciyye’nin sağlayacağı dünyevî fayda kesin mi?

    Her salatü selam duadır. Dualar da ibadet niyetiyle yapılır. Duaların nerede, ne zaman kabul edileceğini biz bilemeyiz. Ama dua terkedilmez.

    Bilindiği üzere Peygamberimiz’e (sas) salatü selam getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi! görevimizdir. Bu konuda Ahzap Sûresi’ndeki ayette ve birçok hadislerde salatü selam okumamız emredilmektedir. Nitekim namazlarımızda tekrar ettiğimiz Allahümme salli.. Allhümme barik.. duaları da emredilen salavat dualarından bazılarıdır.Bizler bu gibi salavat-ı şerifeleri her fırsatta okur, Peygamberimiz’e salatü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz olarak biliriz. Bunu yaparken de dünyevî bir karşılık beklemeyi aklımıza dahi getirmeyiz..
    İşte hiçbir dünyevi maksat beklemeden, sadece Peygamberimiz’in şefaatine nail olma ümit ve niyetiyle okuduğumuz bu salatü selamlara bazıları bu defa , (Salat-ı Tefriciye’de olduğu gibi) peşin dünyevi bir istek de yükleyerek okumaya başlıyorlar. Böyle durumda ise soru şu oluyor:
    - Dünyevi bir niyetle okunan salatü selamda beklenen peşin dünyevi sonuç kesin şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
    Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için okunan salavatların birer dua olduğunu, duanın karşılığının ise çoğunlukla ahirette verileceğini hatırlamaya ihtiyaç vardır. Şöyle ki:
    - Salat-ı Tefriciye gibi salatü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar. Dualar ise ibadet niyetiyle okunur. İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilse bile çoğunlukla da ahirete tehir edilir. Bu sebeple, bu okumalarda dünyevi sonuç hemen alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez.. Belki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, denerek salatü selama devam edilir..
    Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını hemen peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka hemen varacak, diye bir hüküm yoktur.. Kaldı ki, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri’nin bu konudaki hatırlatmaları aynen şöyledir:
    -Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile ilan eder. Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faideleri değil. Çünkü ibadetin faidesi, ahirete bakar! Dünyevi maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, belki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir..
    Bu sebeple Salat-ı Tefriciyye gibi mübarek ve makbul salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama aracı durumuna düşürmemeli, ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir şefaat vesilesi duamız olarak okumalı, peşin sonuç alınmazsa okuduğumuz salavatlar boşa gitti dememeli, karşılığı ahirette verilecektir diye devam etme şevkimizi korumalıyız...
    -4444 kere okunma rakamına gelince: Kolay hatırda kalması için böyle bir rakam söylenmiş olabileceği gibi, bir sır da bulunabilir bu miktar okumalarda. Nitekim tefsir sahibi Kurtubi’nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır. Ancak bu da bir ümittir. Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bulmayan ise redde uğrar demek değildir. Nitekim günde 41 defa, 21 defa okunmalıdır, diyenler de olmuştur. Duadır bu.. Az okuyanın az, çok okuyanın da çok sevap alması hem makul hem de meşru bir sonuç olur. Dünyevi sonuç kesin olmasa da uhrevi sevap ihlası nispetinde kesinleşir diye düşünmek doğru olur. Böyle düşünmenin faydası şu olur: Bunca ümitle okunduğu halde dünyevi sonuç alınamazsa boşa okuduk diye bir kırılmaya sebep olmaz, karşılığı ahirette ebedi şekilde verilecek diye ümit bağlantısı devam eder, kopma olmaz. Mühim olan da kopmanın olmaması, ümitsizliğe düşülmemesidir. Okuma azim ve aşkının devam etmesi, bu sevaptan mahrum kalınmamasıdır
    Ahmet Şahin
    Sen burada misafirsin.
    Ve buradan da diğer bir yere gideceksin.
    Misafir olan kimse , beraberce getiremediği bir şeye kalbini bağlamaz
    Bu menzilden ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın.
    Ve keza,bu fani dünyadan da çıkacaksın.
    Öyle ise aziz olarak çıkmaya çalış.
    Vücudunu mucidine feda et.
    Mukabilinde büyük bir fiat alacaksın

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.541, Level: 42
    Points: 4.541, Level: 42
    Level completed: 96%,
    Points required for next Level: 9
    Level completed: 96%, Points required for next Level: 9
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    nasip53 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Yer
    rize
    Mesajlar
    130
    Points
    4.541
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Salat-ı Tefriciyye’nin sağlayacağı dünyevî fayda kesin mi?

    teşekkür ederimm.. okumaya çalışıyoruz inş.
    (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
    (Bakara 18) :confused::confused:

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Salat-ı Tefriciyye’nin sağlayacağı dünyevî fayda kesin mi?

    Her salatü selam duadır. Dualar da ibadet niyetiyle yapılır. Duaların nerede, ne zaman kabul edileceğini biz bilemeyiz. Ama dua terkedilmez.

    Bilindiği üzere Peygamberimiz’e (sas) salatü selam getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi! görevimizdir. Bu konuda Ahzap Sûresi’ndeki ayette ve birçok hadislerde salatü selam okumamız emredilmektedir. Nitekim namazlarımızda tekrar ettiğimiz Allahümme salli.. Allhümme barik.. duaları da emredilen salavat dualarından bazılarıdır.Bizler bu gibi salavat-ı şerifeleri her fırsatta okur, Peygamberimiz’e salatü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz olarak biliriz. Bunu yaparken de dünyevî bir karşılık beklemeyi aklımıza dahi getirmeyiz..
    İşte hiçbir dünyevi maksat beklemeden, sadece Peygamberimiz’in şefaatine nail olma ümit ve niyetiyle okuduğumuz bu salatü selamlara bazıları bu defa , (Salat-ı Tefriciye’de olduğu gibi) peşin dünyevi bir istek de yükleyerek okumaya başlıyorlar. Böyle durumda ise soru şu oluyor:
    - Dünyevi bir niyetle okunan salatü selamda beklenen peşin dünyevi sonuç kesin şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?
    Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için okunan salavatların birer dua olduğunu, duanın karşılığının ise çoğunlukla ahirette verileceğini hatırlamaya ihtiyaç vardır. Şöyle ki:
    - Salat-ı Tefriciye gibi salatü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar. Dualar ise ibadet niyetiyle okunur. İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilse bile çoğunlukla da ahirete tehir edilir. Bu sebeple, bu okumalarda dünyevi sonuç hemen alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez.. Belki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, denerek salatü selama devam edilir..
    Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını hemen peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka hemen varacak, diye bir hüküm yoktur.. Kaldı ki, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri’nin bu konudaki hatırlatmaları aynen şöyledir:
    -Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile ilan eder. Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faideleri değil. Çünkü ibadetin faidesi, ahirete bakar! Dünyevi maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, belki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir..
    Bu sebeple Salat-ı Tefriciyye gibi mübarek ve makbul salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama aracı durumuna düşürmemeli, ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir şefaat vesilesi duamız olarak okumalı, peşin sonuç alınmazsa okuduğumuz salavatlar boşa gitti dememeli, karşılığı ahirette verilecektir diye devam etme şevkimizi korumalıyız...
    -4444 kere okunma rakamına gelince: Kolay hatırda kalması için böyle bir rakam söylenmiş olabileceği gibi, bir sır da bulunabilir bu miktar okumalarda. Nitekim tefsir sahibi Kurtubi’nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır. Ancak bu da bir ümittir. Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bulmayan ise redde uğrar demek değildir. Nitekim günde 41 defa, 21 defa okunmalıdır, diyenler de olmuştur. Duadır bu.. Az okuyanın az, çok okuyanın da çok sevap alması hem makul hem de meşru bir sonuç olur. Dünyevi sonuç kesin olmasa da uhrevi sevap ihlası nispetinde kesinleşir diye düşünmek doğru olur. Böyle düşünmenin faydası şu olur: Bunca ümitle okunduğu halde dünyevi sonuç alınamazsa boşa okuduk diye bir kırılmaya sebep olmaz, karşılığı ahirette ebedi şekilde verilecek diye ümit bağlantısı devam eder, kopma olmaz. Mühim olan da kopmanın olmaması, ümitsizliğe düşülmemesidir. Okuma azim ve aşkının devam etmesi, bu sevaptan mahrum kalınmamasıdır
    Ahmet Şahin

    Sürur kardeşime Teşekkürler, Emeğine sağlık. Allah c.c razı olsun bu güzel konuyu bizimle paylaştığı için.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Salat-ı Tefriciyye Hatimi Yapalım Dostlarım
    By Konyevi Nisa in forum Hasbiyal
    Cevaplar: 94
    Son Mesaj: 13.06.11, 02:28
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.03.10, 19:38
  3. Salât-ı Nâriye’nin Sırları..
    By ACİZKUL in forum Hz. Muhammed (S.A.V.)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.06.09, 12:57
  4. Salât-ı Münciye, Salât-ı Nâriye, Salât-ı Fethiyye
    By BaRLa in forum Hz. Muhammed (S.A.V.)
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 31.05.09, 20:44
  5. dünyevi seçimin sonu işte...
    By Konyevi Nisa in forum Hayata Dair
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 16.01.09, 14:55

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •