4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: ...Ötesi yalan..

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart ...Ötesi yalan..


    Sadece kimsesiz ge­milerle miskin ke­dileri barındıran ıssız bir sahil kasa­basında çakırkeyif bir yılbaşı ertesi...
    Kış güneşi, yanlış za­manda açmış bir bahar çiçeği gibi sıcak gülüm­seyip ısıtıyor tenimizi...
    Kimsesiz gemiler, bu­runlarını açık denizlere dikmiş yalpalıyorlar sahil boyunca... Miskin kedi­ler toprakla güneş arasında mahmur...
    Dostlarla paylaşılan salaş bir meyhanenin ah­şap masasında, 25 yılını denize vermiş Hasan Kaptan, kocaman kırmızı yanaklar ve ışıltılı göz­lerle hayatı özetliyor: "Deniz, balık, güzel kadın, sağlıklı çocuklar...Hepsi bu...!"
    Zamanın sakin ve telaşsız aktığı bu dalga boyun­da saat sorulursa bozuluyor kaptan: "O yok işte bu­rada" diyor kızgın, "Burada gündoğumu var, günbatımı var, balık vakti var, ama saat yok..."
    Metropol telaşlarından hayli uzakta bir başka hayat, midye kabuğunun arasından ışıldayan bir inci tanesi gibi gülümsüyor.
    Neredeyse unutmaya yüz tuttuğumuz bir hu­zur, bizi yeni bir yılın ilk adımlarında güneşle top­rak arasında yakalayıp kollarına alıyor. Tabanları­mızda topraktan yayılan ısı, kulaklarımızda deni­zin tuzlu sesi ve göz kapaklarımızda kış güneşinin busesi...
    Bir koca yılı henüz eskitmişken ve yeni bir yılı, içinde ne olduğunu kestiremediğimiz, el değme­miş bir yılbaşı hediyesi gibi paketinden çıkarmaya hazırlanırken bütün bir yaşamıyla hesaplaşmak istiyor insan...
    Yüzyıllık bir savaşın, sadece yılbaşlarında mola veren yorgun askerleri gibi, akrep ve yelkovanın durduğu bir su başında bilançoya oturmak isti­yorsunuz.
    Acaba ne kadar yara aldık savaşta? Ne kadarı­nı gösteriyor, ne kadarını gizliyoruz?
    Ne kadarı açık yaralarımız, ne kadarı iç kana­malarımız?
    Zaferler çıkarabildik mi mağlubiyetlerimiz­den..?
    Süresini ve yörüngesini bilmeden çıktığımız bu yolculuğun neresindeyiz acaba... ve daha kaç ge­mi var içinde olmak isterken ardından el sallaya­cağımız?
    Merak etmiyor musunuz; ne kadarı gözyaşı ka­lan yaşamınızın, ne kadarı kahkaha..?
    Geride kalan yılların ne kadarından gururlu, ne kadarından pişmansınız?
    Ne kadarını kurumuş sonbahar yaprakları gibi süpürüp atmak isterdiniz belleğinizden, ne kada­rım saklardınız kutsal bir emanet gibi...?
    Yaşam terazinizde "Keşke hiç yaşamasaydım" dedikleriniz mi, hep tekrarlansın istedikleriniz mi ağır basardı?
    İnsana gecikmiş bir baharı çağrıştıran ılık kış gü­neşi altında kısa bir mola verince insan, sahile de­mirlemiş mahmur gemiler gibi kendini suların yalpalayışına bırakıp maziyi tartıya vurmak istiyor.
    Ne kaldı geriye bunca telaştan..?
    Avucunuzun içinden kayıveren sular gibi yitip giden yıllar geride ne tortu bırakıyor?
    Kendinizi bütün kazılmış siperlerinizin dışına koyup, bütün kalkanlarınızı indirdiğinizde, çırıl­çıplak karşısına geçtiğiniz yaşam aynasında ne görüyorsunuz?
    Tüketmek için bunca acele ettiğiniz takvim yapraklarına, onca hızla çevirdiğiniz akreplere, yelkovanlara, içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
    "Ne kadarı benim hayatım..." diye soruyor mu­sunuz; "...ne kadarını başkaları yaşamış benim yerim.ya da ben başkalarının...?"
    "Aynadakinin ne kadarı ben'im, ne kadarı oy­nadıklarım...?"
    Yamaçlarında gölgelerin oynaştığı kederli anı­lar ve ışıltılı yaş günlerinden kaçını "keşke yeni­den yaşanabilseler" diyerek anımsıyorsunuz?
    Karlı bir dağ zirvesine ya da bir şömine alevine bakarken dalıp gittiğinizde "Neden zirvede deği­lim"! mi düşünüyorsunuz, "iyi ki uçuruma düş­medim"i mi...?
    Sadece kimsesiz gemilerle miskin kedileri ba­rındıran ıssız bir sahil kasabasında yakaladığınız bir geniş zamanda, geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman arasında gidip gelirken en çok ne gelirdi aklınıza...?
    Sizi bilmem ama ben akıbeti meçhul bir yeni yılın eşiğinde sürpriz bir kış güneşi göz kapakları­mı yalarken sadece sevgiyi düşündüm.
    Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp gi­den kumlarının her bir zerresine... kışın açık deniz­lere bakarak bekleşen kimsesiz gemilerin güvertesi­ne; geçmiş zamanın, şimdiki zamanın ve gelecek zamanın öznesine hep sevgiyi koydum...
    Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen...
    Ve metropol haragülesinden uzakta, kocaman kırmızı yanaklarla gülümseyerek bir başka hayattan haberler veren Hasan Kaptan'ın yalancısıyım ki;
    ...yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllardan da geriye...
    Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan...
    ...ötesi yalan...

    Bir Tek Sevgi .. Ötesi Yalan..

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  2. #2
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: ...Ötesi yalan..



    Ellerin dert görmesin, emeğine sağlık.

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 10.492, Level: 68
    Points: 10.492, Level: 68
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 358
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 358
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Dj Hak_Yolcusu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Aug 2010
    Yer
    Kayseri
    Mesajlar
    2.142
    Points
    10.492
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: ...Ötesi yalan..

    Bir Tek Sevgi .. Ötesi Yalan..
    Ne kadar saf ve yalın bir cümledir Sevgi.
    ne kadar masum,
    bir okadar da güzeldir.
    ALLAH için sevmek.
    Emeğine,yüreğine bu yazıyı yazan ellerine sağlık
    Zümrüt Abla.
    Notası kayıp bir müziğim bu zamanda,
    Ses tellerim titrer, konuşamam yanında,
    Arzu halimi ancak bilirse O bilir,
    Yarın Hak divanında...

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Cevap: ...Ötesi yalan..

    rica ederim arkadaşlar ben sizlere tşkr ederim

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

Benzer Konular

  1. Nasipten Ötesi Yok...
    By SiLa in forum Edebiyat
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 16.02.11, 16:35
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.01.10, 16:23
  3. Ölüm ve ötesi
    By SiLa in forum Risale-i sesli, Sohbetler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.08.08, 09:12
  4. Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 22.06.08, 14:54
  5. ölüm ve ötesi
    By BuRaK in forum İnsan & Yaratılış
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.06.08, 01:36

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •