2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Billurdan Taç

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart Billurdan Taç


    <H2>“Kul oldum, kul oldum, kul oldum!
    Ben Sana hizmette iki büklüm oldum.
    Kullar âzad olunca şâd olur;
    Ben Sana kul olduğumdan dolayı şâd oldum.”(Mevlânâ)

    İnsanın erişebileceği en büyük pâye kulluk’tur. O, kulluk tacını başına taktığında hemcinsleri arasındaki sınıf ve derece farklılıklarını aşar; Kâinatın Sultanı’na kul olmakla dünyanın hükümdarlarıyla aynı yerde bulunur.

    Kulluk, insanı efendi eyleyen kölelik itirafıdır. Kulluk, insanı bütün varlığın sahibi yapan fakirlik ikrarıdır. Kulluk, insana bomba olup patlayan kainat karşısında korkmama kudretini veren âcizlik sıfatıdır. Yani kulluk zıtların buluştuğu ve anlaştığı noktadır.

    Aynen, zirvelerin zirvesi miraca çıkmak için başını ayağının bastığı yere koymanın gerekli olduğu namaz gibi.. zaten namaz da ibadetin yani kulluk tavrının hülâsası, özü değil midir?

    Kulluk öyle bir saltanattır ki ona sahip olan insan, bu dünyada kalbindeki zümrüt tepelerde, öbür dünyada da Cennetin yeşil yamaçlarında saadet içinde yaşar. Kulluk, aslında hürriyetin ta kendisidir. Zira kişi Zât-ı Ehad’a kul olmakla sayısız şey’lere köle olmaktan kurtulur: türlü türlü ilâhlara, paraya, öfkeye, şehvete, korkuya… yani Allah’tan başka her şeye. Öyleyse insan, mâsivaya esaretten kurtulmadıkça gerçek kulluğa eremez ve o, Allah’a kul olduğu ölçüde hürdür.

    Kulluk en büyük pâye olduğundan dolayı dinin esas-ı erkânı, dilimizin vird-i zebânı, gönüllerin revh u reyhanı o kutlu sözde yani kelime-i şehadette, Efendiler Efendisi’nin kulluğu risaletinden önce zikredilmiştir: “… Hazreti Muhammed’in (sallallahü aleyhi vesellem) Allah’ın KULU ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim.” Kur’an-ı Kerim’de de peygamberler ve en yüce makamlarda Peygamberlik Şiirinin Kafiyesi (sallâllahü aleyhi vesellem), hep kulluk vasfıyla zikredilmiştir: Meselâ; Kur’an’ın kendisine inzal buyurulması anlatılırken:

    “Hamd O Allah’a mahsustur ki KULUNA Kitab’ı indirdi ve onun içine tutarsız hiçbir şey koymadı.” (Kehf, 1)

    “Hayır ve bereketi ne muazzamdır o Zat’ın ki bütün ins ve cinni uyarsın diye o HAS KULUNA doğruyu eğriden ayıran Furkan’ı indirdi.” (Furkan,1)

    “Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, o HAS KULUNA açık açık ayetler indiren O’dur. Muhakkak ki Allah size karşı Raûfdur, Rahîmdir: Son derece şefkatlidir.” (Hadid, 9)

    “Eğer KULUMUZA indirdiğimiz Kur’an’ın Allah’ın sözü olduğu hakkında şüpheniz varsa, haydi onun sûrelerinden birine benzer bir sûre meydana getirin ve Allah’tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın, iddianızda haklı iseniz.” (Bakara, 23)

    “Eğer Allah’a ve iki ordunun karşılaştığı, hak ile batılın iyice açığa çıktığı o Bedir günü KULUMUZA indirdiğimiz ayetlere iman ediyorsanız, bu hükmü böylece kabul edeceksiniz. Allah her şeye kadirdir.” (Enfal, 41)

    Miraçla gökleri şereflendirmesinden bahsedilirken:

    “Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye KULUNU, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren O Zat’ın şanı yücedir, bütün eksikliklerden uzaktır. Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O’dur.” (İsrâ, 1)

    Miraçta mahlukattan hiçbirinin ulaşmadığı ve ulaşamayacağı bir noktaya ulaşan Efendimiz’in hâli tasvir edilirken:

    “Ve Allah KULUNA vahyetti ha vahyetti.” (Necm, 10)

    Müşriklere rağmen O’nun ibadet tavrını alması resmedilirken:

    “Allah’ın HAS KULU, bir olan Allah’a ibadete kalkınca, başına öyle bir üşüştüler ki nerdeyse birbirlerini çiğneyeceklerdi.” (Cin, 19)

    Müşriklerin tehditleri karşısında O’nu teselli ederken:

    “Allah KULUNA kâfi değil midir?” (Zümer, 36) buyurulmuştur; buyurulmuş ve hepsinde de O’nun kulluğu vurgulanmıştır. Zaten Efendimiz de “kul peygamber” olmayı her şeye tercih etmiştir: Cebrail aleyhisselam’ın Allah Rasûlü’nün yanında bulunduğu bir gün gökten bir melek iner.

    Cebrail der ki: “Ey Allah’ın Rasûlü, bu melek yaratıldığı günden beri ilk defa yeryüzüne inmektedir.” Melek Efendimiz’e hitaben “Melik peygamber mi, kul peygamber mi olmak istersin?” diye sorar. Cebrail’in de “Yâ Rasûlallah, Rabbine karşı mütevazi ol!” dediği sırada O’nun cevabı şudur: “Kul peygamber olmayı tercih ederim.”

    Her şeyi çok derinden hisseden ve zevk eden gönül erleri, ubudiyeti de herkesten farklı duymuşlardır. Bu farklı duyuşun ifadelerinden birisini en başa kaydetmiştik. Bir diğerini de burada naklederek halkayı tamamlamak istiyoruz:

    Kulluğum başımda billûrdan bir taç
    Kullukla erilmez pâyeye erdim
    Bu benden kapında hep Sana muhtaç
    Aç kapını tut elimden ben geldim

    </H2>
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Billurdan Taç

    <H2>“Kul oldum, kul oldum, kul oldum!
    Ben Sana hizmette iki büklüm oldum.

    Kullar âzad olunca şâd olur;
    Ben Sana kul olduğumdan dolayı şâd oldum.”(Mevlânâ)


    emeğine sağlık kardeşim...
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •