bir erkek tarafından yazılmış o kadar güzel bir yazı ki sizlerle paylaşmak istedim..Kıymetinizi bilmeyen erkekler varsa bu yazıyı onlara da okutun..Okutun ki öğrensin.eş olmayıbaba olmayı
evlat olmayı...
BİZ BU ÜÇ KADINI ADAM GİBİ SEVEMEDİK...
Biz erkekler bu üç kadını adam gibi sevmesini beceremedik
Ne anamıza candan bir evlat
Ne eşimize candan bir koca
Ne de kızımıza candan bir baba olduk.
Yıllarca üzerimizde emeği olanher an her yaşta üzerimize titreyen
gözünde her zaman bebeği olduğumuz
Eve geç geldiğimizde uyumadığını gördüğümüz
okuldan dönerken sokak ortasında gözleri bizi arayan
her davranışımıza sabır gösteren ve kırılmayan
bizim dertlerimize bizden daha çok üzülen
bizim için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan ANNELERİMİZ…
Ve annelerimizin elinden devralıp hayatımıza anlam katan hayattaki en güzel dostumuz ve en tatlı arkadaşımızhelalimiz
hayat ortağımız
Çocuklarımızın annesi… Sıkıntılı anımızda başucumuzda gördüğümüz tek yardımcımız
Mutlulukta ve sıkıntılarda tek paylaşıcımız
hayatımızın rengi
en güzel şiirimiz
hayatımızın olmazsa olmazı
en büyük destekçimiz… EŞİMİZ…
Birde prensesimiz… Bize sevdalı bir yürek… Hayatında ilk erkeği olduğumuz gülümüz… Akşamları bizi sabırsızlıkla bekleyen ellerimize bakan sevgi dolu bir çift göz… Her zaman ve her yaşta yanında olacağımızı bilen bize güvenen ve bununla gurur duyan bir tanemiz… Öcülerden ve cadılardan koruyan kahramanı olduğumuzbize koruyucu melek gözü ile bakan; onun bize
bizimde ona âşık olduğumuz KIZIMIZ…
Bunlar canbunlar canan
bunlar hayatın bizzat kendi
hayatın anlamı
bizleri yüreklerine baş tacı yapan
değerleri dünyalık ölçülerle tartılmayan üç güzel insan…
Bu üç kadını sevgilerin en yoğunu ile sevmek için düşünmeye gerek yokbir neden aramaya gerek yok
Sevmemiz için annemiz eşimiz ve kızımız olması yeterli…
Ama biz bizi herkesten çok seven bu kadınları adam gibi sevmesini beceremedik.
Hep erkek rolünü oynadık…
Belki de çok sevdik ama bir türlü sevgimizi ifade edemedik utandıkyakışmaz dedik…
Masmavi düşlerinin altındaki sandalyeye tekme vurduk.
Yüreğimizden çıkan sevgi sözcüklerini dudaklarımızı kapayarak ağzımızın içine hapsettik; söylemedikerkekliğe sığdıramadık.
Bal aldığımız çiçeğimizin kıymetini bilemedik.
Üzerimizde emeği olan bizim biz olmamızı sağlayan yegâne varlıklaraher şeyimiz olan kadınlara bize verdikleri sevginin yarısı kadar dahi sevgi veremedik…
…
Neden eşimize küçücük bir hediye almak bize ağır geldi
Annemizin hatırını sormak ve gönlünü almak için telefon açmamızı neydi engelleyen
Kızımıza içten sarılıp öpüp koklamamıza hangi güç karşı çıkıyordu…
Neden herkesten fazla onlara güler yüz göstermedik.
Neden seni seviyorum demedik
Ellerimizden kayıp gitmeden
Hayal dünyamızın üç tane nadide yaprağı düşmeden…
Sorguladıkça nedenini bizde bilemedik…
Onlarda bilemedi yüreğimizdeki sevginin bağbozumu zamanını…
Bazen de sevdik ama orantı kuramadık yüzümüze gözümüze bulaştırdık…
Ya annemizi çok sevip eşimizi boşladık…
Ya eşimizi çok sevip annemize ilgisiz kaldık…
Bilemedik sevginin soyut bir kavram olduğunu
Herkesi sevmeye yetecek kadar bir yüreğimiz olduğunu
Ve tonlarca ağırlıkta sevgiyi taşıyabileceğini…
…
Ruhumuzdaki dalgalarda gemilerini alabora etsek de
Onlar bizi karşılıksız hiçbir menfaat gözetmeden seviyorlar...
Oğlu olduğumuz için
Eşi olduğumuz için
Babası olduğumuz için
Eğer onların bu sevgilerine karşılık birazcık emek harcasaydık![]()
Bakışlarımıza bahar mevsimini getirseydik
Yani demem o ki sevgilerini hak etseydik…
Bu üç kadında bizim için canını verirdi…
Dedim ya biz bu üç kadını adam gibi sevmesini beceremedik…