Şimdi ne yapacağız?
RAMAZAN ayını geride bıraktık. Bu ayda birçok güzel alışkanlık edindik. Oruç tuttuk. Nimetin farkına vardık.Geçici yasaklardan sonra gelen nimetin farkına vardık. Geçici yasaklardan sonra gelen müsaadenin ne denli güzel olduğunu bire bir yaşadık. Nefsimizle mücadele ettik. Çoğu kez de nefsimizin yanlış taleplerini geri çevirebildik.
Teravih namazı alışkanlığı bizde secde edebilme şuuru oluşturdu kısmen de olsa.'a secdenin insanı zirveleştirdiğini hissettik. Yere en yakın an'ın semada zirve kabul edildiğini anladık. Secdeyle onurlandık. Secdenin ve hatta namazın; ibadetin ötesinde bir anlam taşıdığını
![]()
'a verdiğimiz ahid üzerinde olduğumuzun ilanı olduğunu yineledik.
Alın terimizden fakirlere pay ayırdık. Zekâtın bir anlamdasermayeye farkında olmadan bulaşmış olan kirlerden arındırma olduğunu vererek yaşadık. Sadakalarımıza muhtaçları ortak ettik. Daha sevecen olduk. Daha toleranslı
daha güler yüzlü olduk. İnanıyorum ki daha da az suç işledik.
Zenginlerimiz daha cömertfakirlerimiz ise daha kanaatkâr odu. Ahretimizi daha çok düşünebilme şansı yakaladık. Ötekinin yerine kendimizi koyduk
ötekini horlamadan zorlamadan
küçük görmeden.
Şimdi yeni bir döneme girdik. Bayram sonrası hayatın rutin akışına bırakacağız kendimizi. Bu noktadaki korkum ramazandan sonra ara verdiğimiz bütün kötü alışkanlıklarımıza yeniden merhaba dememiz olacaktır.
Pekibu böyle olacak mı? Bence evet
olacak. Bazımız ramazanı hiç yaşamamış gibi kendini acımasız bir yaşamın çarkları içinde bulacak. İyi olmaya çabalasa da olamayacak. Çünkü iyi bir çevresi yoktur. Çünkü kendisini iyiye çevirecek gönül arkadaşı yoktur. Daha doğrusu bütün çevresi onun gibidir. “Himmete muhtaç bir dede kime himmet ede?” Kendisi muhtaç olan kime el uzatabilir ki...
Aslında çoğumuz çevremizin kurbanıyız. Dışımızdaki dünyanın farkında değilizdir. Yumurtanın içindeki civcivi konuşturabilirsenizdünyanın gördüğü kabuktan ibaret olduğunu söyler. Ne zaman ki yumurtayı kırar
kabuktan çıkar
işte o zaman dışarıda büyük bir kâinatın olduğunu fark eder.
Bizlerinde kabuğu kırması zamanı geliyor aslında. Günahlardan ebediyen hicret etmekiyilerle yol bulmak
Kuran'ın zarif ifadesiyle ahrette söylenecek olan; “Keşke Resul'e yol bulsaydım” pişmanlığını yaşamadan düze çıkmak doğru çözüm değil mi?
Hz. Peygamber (sav) kendisini öldürmek için gelen Ömer bin el-Hattab'ın omuzlarını tutarsilkeler ve uyarır:
- Daha ne zamana kadar Ömer! Daha ne zamana kadar direneceksin? Yoksa Ebu Leheb hakkında inen surenin bir benzerinin senin hakkında inmesini mi bekliyorsun? Hattab'ın oğlu daha neyi bekliyorsun?
Hz. Ömer (ra) bu sözlerden o kadar etkilenir ki bütün heybet ve gücünü kaybetmiş bir ses tonuyla:
- Şimdi ey Resul! İşte şimdi imanımı ilana geldimcevabını verir.
Sizler de bir peygamber eli mi bekliyorsunuz? Sizi tutup sarsacak daha ne zamana kadar diyecek bir Resul mü bekliyorsunuz? İşte orada bekliyor. Tam 1400 küsur senedir bekliyor. Kendisini okuyacakkendisini anlayacak gözler
kulaklar bekliyor.
Evetbugün o Peygamber (sav) belki yok ama O'na inen o kitap -Kuran-ı Kerim- bütün ihtişamıyla orada sizi bekliyor. Beni okuyun ve anlayın diyor. Tıpkı
İbni Mesud'un
Ubeyy b.Kab'ın
Useyb b.Hudayr'ın okuduğu gibi okuyun diyor.
Hz. Ebubekir'leriHz. Ömer'leri
Hz. Osman'ları
Hz. Ali'leri
Hz. Hüseyin'leri (r.anh) yetiştiren mukaddes kitap
hiçbir harfi değişmeden aramızda. Yeter ki anlayalım. Ama doğru anlayalım. Peygamberimizi ve aklımızı öne alarak anlayalım. Rabbimiz bizden ne istiyor
bizden ne bekliyor
insanlık bizden ne bekliyor
biz kendimizden ne bekliyoruz. Bütün bunların cevabı işte orada.
Dilerim ki ramazan sonrasında içimize doğabilecek boşluğu Kuran'ın ışığıyla doldurabiliriz.
Son sözü Hz. Aişe'ye (ra) bırakalım:
Hz. Aişe'ye (ra) sordular.
- Ey müminlerin annesi!Resulü'nün ahlakı ne idi?
Hz. Aişe (ra) şöyle dedi:
- O'nun ahlakı Kuran idi. Siz Müminun suresini (23. sure118 ayettir) okuyorsunuz değil mi? “Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir” ayetinden itibaren oku.
Soruyu soran zat diyor ki; ben şu ayetleri okudum:
- Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
Onlarnamazlarında kurtuluşa ermişlerdir.
Onlarboş şeylerden yüz çevirirler.
Onlarzekâtlarını verirler.
Onlarırzlarını korurlar. (Müminun 1-5)
Hz. Aişe (ra) der ki:
- İşte Resulullah'ın (sav) özellikleri bunlardı..
Ramazan bir aydır. Gelir-geçer. Ama bu ve benzeri ayetler hep yanı başımızda bize gülümseyip durur.
Nihat HATİPOĞLU