1-İnsanların En Cömerti
Peygamberimiz(s.a.v) , kendisinden bir şey isteyen hiç kimseyi boş çevirmezdi.
Sahabeden Cabir b.Abdullah, "Resulullah'tan bir şey istenip de -hayır- dediği vaki değildir." demiştir.
Efendimiz çoğu kez kendisine gelen şeyleri tamamen dağıtır, geriye bir şey bırakmazdı.Harun b.Riab'ın anlattığına göre , bir keresinde kendilerine 70 bin dirhem gelmişti.Bu para o güne kadar gelen paraların en çoğu idi.İki cihan Sultanı bunları bir hasırın üzerine koydu ve insanlara taksim etti. Her isteyene verdi.Hepsini dağıtıp bitirdi.Bu o'nun genel ahlakı idi.
(ebu'ş-şeyh, Ahlaku'n_nebi,52)
2-İnsanların En Cesuru
Efendimiz(s.a.v) , öyle cesur idi ki , savaşta, savaşın can pazarına dönüp ordunun bozgun tehlikesi geçirdiği anlarda bile , atını mahmuzlayıp düşmanın üzerine yürür ve hiç korku emaresi göstermezdi.
Hz.Ali Efendimiz bu hususu şöyle anlatıyor:
Bedir Savaşında baktım ki Resulullah� sığınıyor, O�un arkasına sokuluyoruz. O ise düşmana hepimizden daha yakın durumdaydı.Hepimizin en cesuru O idi.
(Buhari, Cihad, 52; Ahmed b.Hanbel, Müsned,1/86)
3-İnsanların En Doğru Sözlüsü
Efendimiz(s.a.v), hayatı boyunca asla yalan söylememişti.
İnsan hayatının olgunluk dönemi sayılan 40 yaşına kadar en küçük bir meselede dahi yalan söylemeyen bir insanın Peygamberlik gibi çok ciddi bir konuda Allah karşı yalan söylemesi düşünülemezdi.
Cahiliye toplumu O güvenilir tanımıştı.Bundan dolayı kendisine el-emin diyorlardı.
İslam düşmanlığı ile meşhur Ebu Cehil bile Resul-i Ekrem (s.a.v) hitaben.siz sana yalancı demiyoruz.Çünkü senin ne kadar emin, sadık olduğunu hepimiz biliyoruz.Biz ancak Allahın ayetlerini inkar ediyoruz demiştir.
(Buhari, Bedl-Vahy,3; İbn Hişam, Sire, 1/119)
4-İnsanların En Vefalısı
Efendimizin(s.a.v) Hz.Haticeye ve sütannesine olan vefaları dillere destandır.
Efendimiz , Hz.Haticeyi her fırsatta anar, hatırasını yad ederdi.O (s.a.v), süt annesine karşı da vefalı davranmıştır.Aradan yıllar geçmesine rağmen , Mekkenin fethinden sonra Sütannesi Halime ziyarete gelince üstüne oturması için ridasını sermiş ve ona hürmet etmiştir.
Sütkardeşi Abdullah gelince de ayağa kalkmış ve onu da elbisesinin üzerine oturtmuştur.
Yine Hevazin esirleri arasından getirilen sütkardeşi Şeymaya ikramda bulunmuş, onunla ilgilenmiş ve kavmine dönerken çeşitli hediyeler vererek uğurlamıştır.
(Buhari, Menakıbül-Ensar, 2 ; Müslim, Fezailü-Sahabe, 172-176; Ebu Davud, Edeb,128; Beyhaki , Delail , II/308)
5-İnsanların En Merhametlisi
O(s.a.v), bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir.(Enbiya,107).
Resulullahın merhameti , Müslümanları, gayrimüslimleri, dostları, düşmanları, hürleri, köleleri, büyükleri, küçükleri, hata insanların yanında hayvanları ve bütün bir varlığı da içine alacak kadar geniş bir merhamettir.
Uhudda yaralanmasına ve sahabeden amcası Hz. Hamza dahil 70 kişiyi şehit vermesine rağmen beddua etmemesi, kavmi için Allahtan bağışlanma dilenmesi, yıllarca kendisine zulmeden , Müminlere her türlü işkenceyi yapan ve kendilerini Mekkeden hicret etmek zorunda bırakan ,Mekkelileri fetihten sonra bağışlaması da yine bu rahmet ve şefkat duygusunun bir tezahürüdür.
(Buhari, Enbiya, 54; Müslim ,Cihad,104-105)
alıntı