Yönelir ya yüreğim 'rahm'ine, bir kupa baldırandır hüznüm erir Eritir gibi med-cezir bir suyu dünyaya tutunan yüzüm erir Harf erir, kelime erir; erir de akkor bir metal olur cümlelerim Yakarış kıvılcımları ağar, düşmeden toprağa sözüm erir Kar serper bu közlerin yakıcı çevresine/yüreğimde o umut Elimde ağlamakların erittiği bir mendil, sürerim gözüm erir Gece açılmış çiçekleriyle kuşatıp gider çepeçevre; yalnızken Kendime yönelişlerin dipsiz sularında bir batık gemidir özüm erir Kişneyen bir baharken taşırdım utanç bohçalarında suçu Korkudan yazım sessiz, kışım tanınmaz peçeli; çırılçıplak güzüm erir Bu münâcât göğerir, affolma topraklarına uzatmış boynunu umudun Bir şiir menekşesi arz olunur niyaz ellerine, tek çözüm erir Cumali Ünal Hasannebioğlu