1263- Hıttan b. Abdullah (r.a)’tan rivâyete göre, Eş’arî şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize bir hutbe yaptı, nasıl hareket edeceğimizi öğretti ve nasıl namaz kılacağımızı da bildirerek şöyle dedi: “Namaza kalktığınızda saflarınızı sık ve düzgün tutunuz. Biriniz size imam olsun, o tekbir aldığında siz de tekbir alın, o “Veladdallîn” deyince sizlerde “Âmin” deyin ki Allah dualarınızı kabul etsin. İmam tekbir alıp rükû’a varınca siz de tekbir alıp rükû’ yapınız, imam sizden önce rükû’ yapar ve sizden önce rükû’dan başını kaldırır.”“Diğer rekatlarda da durum aynıdır. İmam “Semiallahü limen hamideh” dediği zaman sizler “Allahümme Rabbena lakel hamd” deyin çünkü Aziz ve Celil olan Allah, Peygamberinin diliyle “Semiallahü limen hamideh” demiştir. İmam tekbir alıp secde ettiğinde sizde tekbir alıp secdeye varın. İmam sizden önce secdeye varır sizden önce secdeden kalkar.” Peygamber (s.a.v): “Diğer rekatlardaki yapılacak işler aynen böylecedir. Tahiyyata oturduğunuzda söyleyeceğiniz söz şöyle olmalı: (Tahiyyat duası) “Dilimizle, vücüdumuzla ve tüm mallarımızla yapılan ibadetlerin hepsi sadece Allah’a mahsustur, tüm kulluk ve ibadetler O’ndan başkasına yapılamaz. Ey son Peygamber olan Muhammed, Allah’ın rahmeti, bereketi, selâm ve selâmeti Senin üzerine olsun yine Allah’ın selâm ve saadeti bizim üzerimize ve Allah’ın hayırlı ve iyi işler işleyen kullarına olsun. Ben kabul eder ve şahitlik yaparım ki Allah’tan başka gerçek ilâh yoktur yine kabul eder ve şahitlik yaparım ki Muhammed Allah’ın kulu ve peygamberidir.” (Müslim, Salat: 16; Ebû Davud, Salat: 182) Rasûlullah (s.a.v) şöyle devam etti: