Nuh'un gemisi
Nuh'un gemisi
Diyorlar ki; "Günahlar çok arttı. Her tarafta günah işleniyor." Necip Fazıl da diyor ki;
"Günah günah, hasat yerinde demet.
Merhamet suçundan aşkın merhamet,
Olur mu dünyaya indirsem kepenk?
Gözyaşı döksem Nuh tufanına denk..."
Günahların artmasından bize ne? Biz İslamiyet'i öğrenir ve yaşarız. Nuh'un (as) zamanında yaşayan insanlar çok bozulunca yeni dinden, imandan tamamen uzaklaşınca Allah, Nuh'a (as) vahyediyor: Bir gemi yap!..
Halbuki Nuh (as) mühendis değil. Fakat vahiyle, gemiyi yapmaya başlıyor. Öyle bir gemi yapıyor ki; tufana dayanmış. Hem de pek çok canlı onun içine alınabilmiş. Nuh Tufanı, jeolojik devirlerden biri olabilir. Nuh (as) diyor ki; "Bu ülke bir deniz olacak. Sadece bu gemi içindekiler kurtulacak." Bunu duyanlar diyor ki; "Bu kadar su nereden gelecek?" Yani vahyi, kendi akıllarıyla yorumlamaya çalışıyorlar. Allah emredince gökten sel gibi yağmur yağıyor. Yerden sular fışkırıyor. Kısa bir zamanda o kavmin bulunduğu yer deniz oluyor. Nuh'un (as) gemisi yüzmeye başlıyor.
Günümüze gelince...
Her cami, Nuh'un gemisidir. Camiye giren kurtulur. Caminin içinde hiçbir haram yok. Helallerin bütünü camide, haramların bütünü caminin dışında. Böylece camiler Nuh'un gemisine benziyor. İyiliklerin bütünü İslamiyet'tedir. Kötülüklerin bütünü İslam'ın dışındadır. Ha Nuh'un gemisine binmişiz, ha sünnet-i seniyye gemisine binmişiz; aynı şeyler...
Sünnet-i seniyye de gemi gibi insanı kurtarır. Sırat-ı müstakim, cennete giden yoldur. Bu yolun trafik işaretleri ilmihalde yazılıdır. Sırat-ı müstakime giren cennete girer. Sırat-ı müstakimden ayrılan, sırat köprüsünden aşağı düşer. Tevbe eden tekrar sırat-ı müstakime çıkar. Bir haram işleyerek, tekrar aşağı düşer...
Bazı insanlar düşe kalka sırat köprüsünde ilerlerken, İslamiyet'i öğrenmiş, yaşamış olanlar sırat köprüsünden hızla geçerler. Dünyalarını da, ahiretlerini de cennet ederler.
Nuh'un gemisine bindik. Diğer insanlar ne olacak? Tebliğ 3 türlüdür:
Dil ile tebliğ, hal ile tebliğ, hem dil hem hal ile tebliğ...
En tesirli tebliğ, yaşayarak yapılan tebliğdir...
Hekimoğlu İsmail..
[
Alıntı
