1209- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize ikindi veya öğle (hangisi olduğunu unuttum) namazını kıldırıyordu, iki rekat kıldırdıktan sonra selâm verdi ve mescidin yanı başında olan odunların yanına giderek kızgın bir durumda eliyle onları gösterdi. Mescidin kapısından hızlıca çıkanlar namaz kısaldı dediler. Ebu Bekir ve Ömer de o cemaat arasındaydı. Peygamberle bu konuyu konuşmaktan çekindiler. Cemaat içerisinde ellerinin uzunluğundan dolayı kendisine “zülyedeyn” denilen birisi vardı. O: “Ey Allah’ın Rasûlü! Unuttun mu? Yoksa namaz mı kısaltıldı?” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Ne unuttum ne de namaz kısaltıldı” buyurduktan sonra cemaate dönerek: “Zülyedeyn’in dediği doğru mu?” diye sordu. Cemaat: “Evet” diye cevap verince; Peygamber (s.a.v) gelip namazın geri kalan kısmınıda kıldırdı, selâm verdi sonra tekbir aldı, önceki yaptığı secde gibi veya daha uzunca secde etti sonra başını kaldırdı tekrar tekbir aldı, önceki secdesi gibi veya daha uzunca bir secde daha yaptı ikinci secdeden başını kaldırınca tekrar tekbir aldı. (İbn Mâce, İkametü’s Salat:134; Ebû Davud, Salat: 195)
1210- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s.a.v) ikinci rekattan sonra selâm vermişti. Zülyedeyn: “Ey Allah’ın Rasûlü! namaz mı kısaldı yoksa unuttun mu?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v): “Zülyedeyn doğru mu söylüyor?” dedi. Cemaat: “Evet” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v), kalkıp iki rekat daha kıldırdı sonra selâm verdi. Sonra tekbir aldı, önceki secdeleri gibi veya daha uzun secde yaptı sonra başını secdeden kaldırdı tekrar tekbir aldı, önceki secdeleri gibi veya daha uzunca bir secde daha yaptı ve kalktı.” (İbn Mâce, İkametü’s Salat:134; Ebû Davud, Salat: 195)
1211- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize ikindi namazını kıldırırken ikinci rekattan sonra selâm verdi. Bunun üzerine Zülyedeyn kalkarak: “Ey Allah’ın Rasûlü! Namaz mı kısaldı yoksa unuttun mu?” dedi. Rasûlullah (s.a.v): “İkisi de olmadı” buyurdu. Zülyedeyn: “Ey Allah’ın Rasûlü! Mutlaka birisi oldu” deyince; Rasûlullah (s.a.v) cemaate dönerek: “Zülyedeyn doğru mu söylüyor” diye sordu. Cemaat: “Evet” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v), Namazın geri kalan iki rekatını tamamladı, selâmdan sonra oturduğu yerde iki secde yaptı. (İbn Mâce, İkametü’s Salat:134; Ebû Davud, Salat: 195)
1212- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v) öğle namazını iki rekat kıldırdı ve selâm verdi. Cemaat dediler ki: “Namaz kısaldı.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) kalkıp iki rekat daha kıldırdı, selâm verip iki secde daha yaptı.” (Ebû Davud, Salat: 195; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 123)
1213- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir gün bize namaz kıldırırken iki rekatta selâm verdi, namazdan ayrılınca Zü’ş Şimaleyn isimli biri yanına vararak: “Ey Allah’ın Rasûlü! Namaz mı kısaldı yoksa unuttun mu?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v) de: “Ne unuttum ne de kısaldı” buyurunca; Zü’ş Şimaleyn: “Evet seni hak din üzere gönderen Allah’a yemin olsun ki namazı kısalttın” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v), “Züş Şimaleyn, doğru mu söylüyor” dedi. Cemaat: “Evet” deyince; insanlarla birlikte iki rekat daha namaz kıldı. (Ebû Davud, Salat: 195; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 123)
1214- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) unutarak ikinci rekattan sonra selâm verdi. Zü’ş Şimaleyn isimli birisi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Namaz mı kısaldı? Yoksa unuttun mu?” dedi. Rasûlullah (s.a.v): “Zü’ş Şimaleyn doğru mu söylüyor” dedi. Cemaat “Evet” deyince; Rasûlullah (s.a.v) kalkıp namazını tamamladı. (Ebû Davud, Salat: 195; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 123)
1215- Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize öğle veya ikindi namazını kıldırmıştı. İkinci rekatta selâm verip namazdan ayrılmıştı. Zü’ş Şimaleyn b. Amr isimli bir kimse: “Namaz mı kısaldı yoksa unuttun mu?” dedi. Rasûlullah (s.a.v): “Zü’ş Şimaleyn ne diyor?” dedi. Cemaat: “Ey Allah’ın Peygamberi doğru söylüyor” dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) eksik kıldığı rekatları tamamladı. (Ebû Davud, Salat: 195; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 123)