ZEYLÜ'L-HABBE

Arkadas! Su müsevves eserlerimle büyük birseyin etrafini kaziyorum. Amma bilmiyorum, kesfedebildim mi? Veyahut sonra inkisaf edecektir. Veyahut bilâhare zuhur edecek. Kesfine yol açip gösteriyorum.


-1-

-2-
I'lem eyyühe'l-aziz! Misafir olan bir kimse, seferinde çok yerlere, menzillere ugrar. Ugradigi her yerin âdetleri ve sartlari ayri ayri olur.
Kezalik, Allah'in yolunda sülûk eden zat çok makamlara, mertebelere, hallere, perdelere rastgelir ki, bunlarin da herbirisi için kendine mahsus sartlar ve vaziyetler vardir. Bu sartlari ve perdeleri birbirine halt edip karistiran, galat ve yanlis hareket eder. Meselâ bir ahirda atin kisnemesini isiten bir adam, yüksek bir sarayda andelibin terennümünü, güzel sadâsini isitir. Eger o terennümle atin kisnemesini fark etmeyip andelibden kisnemeyi talep ederse, kendi nefsiyle mugalâta etmis olur.

1- Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i Imran Sûresi: 3:173.)
O ne güzel dost ve O ne güzel yardimcidir. (Enfal Sûresi: 8:40.)
2- Bize bahsettigi Imân ve Islam nimeti için yagmurun katreleri, denizlerin dalgalalari, agaçlarin meyveleri, çiçeklerin nakislari, kuslarin nagamati ve nurlarin lemaati sayisinca Allah'a hamdolsun. Ve her türlü halde bize in'am ettigi bütün nimetleri için, bütün çaglardaki bütün nimetleri adedince Allah'a sükürler olsun. Hem, iyilik ve hayir sahiplerinin efendisi Muhammedini'l-Muhtar (a.s.m.) efendimize, onun pak aline ve nur saçan hidayet yildizlari ashabina gece-gündüz devam ettigi müddetçe salat ve selam olsun.