Bu haftaki konumuz: Haftanın En İyi Blog Yazısı
başlangıç :26 temmuz P.tesi
bitiş :01 ağustos Pazar
______________________________ _______________
1
DJ GÜNIŞIĞI
ağla ey nefsim
Ağla bu gece ey nefsim
Ağlayacak neyin mi var? Neyin yok ki?
Ağlamaya sebep mi ararsın ey nefis
Ağla o zaman, herşeye bulduğun o vakti, namazlarına bulamadığın için ağla
Ağla bu gece ey nefsim
her gece 8-10 saat keyfince uyuyup da,
seni yalnızca Rabb’inin göreceği bir vakitte, riyadan uzak,
gecenin en koyu bir zamanında duasız gecelerine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
ağzından çıkanı kulağının duymadığı zamanlarda, kırdığın kalplere ağla
‘İyiliği emredip, kötülükten sakındırmakla’
görevli olan dudaklarının hakkı haykırmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
‘Mü’min örnek olandır’ düsturunca ne eşine, ne anne-babana,
ne de evlatlarına hakiki bir örnek olamadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Efendimizin (sav) ‘Cennet onların rızasındadır’
buyurduğu anne-babanı hor görmene, onları terk etmene,
arada bir dahi olsa onları aramamana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
her gün saatlerce izlediğin televizyona karşılık,
gözlerini Kur’an’la buluşturmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
dünyada kalacakmışçasına yaşayıp da ölümü hiç düşünmediğine,
kabri aklına getirmediğine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
çeklerinin, senetlerinin, paralarının, yatının,
katının hesabını yaptığın kadar; namazının,
orucunun, kulluğunun hesabını yapmadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Efendimizin (sav), hiç bir günahı olmamasına rağmen,
Rabbisinden her gün yüzlerce ‘af’ dilemesine karşılık,
tövbenin, senin aklına günde bir kere bile gelmemesine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
İslam büyükleri, imkanları olmadığı zamanlarda dahi,
zekat verebilmek için çeşitli yollar aramalarına mukabil,
sen, olduğu halde vermemek için ‘yükümlü değilim’ bahanesine sığınmana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
yaşlılarımızı küçümseyerek onlara karşı sıla-i rahim görevimizi yapmadığımıza ağla
Ağla bu gece ey nefsim
sahabe-i kiram efendilerimizin ellerine geçen bir malı,
kendi ihtiyaçları olmasına rağmen, hemen tasadduk etmelerine karşılık,
senin özel günlerde dahi sadaka vermediğine ağla
Ağla bu gece ey nefsim
‘Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ prensibince,
hangi komşunun ‘aç’ yattığını dahi bilemeyecek kadar ‘egoistçe’ yaşamana ağla
Ağla bu gece ey nefsim
dünyanın dört bir yanında Hakk’a hizmet için çırpınan kalpler,
binbir meşakkatle yoğrulurken, sen ‘oturduğun yerden ahkâm kesmene’ ağla
Ağla bu gece ey nefsim
fuhşiyatın binbir çeşidi kol gezerken, kendini koruyamadığına ağla
Ağla bu gece ey nefsim
Kainatın Rahmet Peygamberi’nin (sav), lanetlemesine karşılık,
‘yapan, ölü kardeşinin etini yemiş gibidir’ buyurduğu gıybeti,
bırakamadığın için ağla
Kardeşinin, dostunun, amirinin gıybetini yapmayı devam ettirmene ağla
Ağla bu gece ey nefsim
en çok da bütün bunlara rağmen kendini ‘haklı’ görmene ağla
Ağlamaya sebep mi aramıştın ey nefis!
Al işte, bir çırpıda söylenecek uyarılar
Fakat bilmem ki, Rabbimiz’in ve Efendimizin (sav)
sözlerinin ‘tesir etmediği’ sana bu uyarılar etki eder mi?
Hem öyle yalvaralım ki bu gece, efendimizin (sav), bizlere,
burada rüyalarımızda, ötelerde de cennetinde kucağını açsın
ve bizleri huzuruna mutlulukla çağırsın
Gel ey nefsim, bu geceyi Kur’an’la dopdolu geçirelim
ve okuduğumuz ayetler, kabir aleminde nur olsun bizlere
Gel ey nefsim, Rabb’imizden, hakiki kurtuluşu,
Hak yoluna infak edeceğimiz helal rızkı, dine hizmet edecek sıhhati,
insanlığa Allah’ı ve Rasulü’nü (sav) sevdirecek aileyi isteyelim...
RABBİM BİZİ SENDEN VE RASULÜNDEN AYIRMA....(AMİN
______________________________ ____________________
2
MUZAFER
______________________________ ______________________________
3
DJ-zümrüt
sana giden bütün yollar yabancı!
sana bir gün seslenirsem gelme sakın
ezik çağrıların ne önemi var
bir kez gölge düştü yollarımıza
çekip getiremeyiz artık güneşi
kaynak: GeldiK
eylül girdi yaşantımıza
kopan yaprakları tutturamayız dalına
sarıyı yeşil yapamayız
yeni fidan dikemeyiz bu toprağa
tutmaz
eylülgirdi yaşantımıza
bir gün bana gel desen de gelemem
sana giden bütün yollar yabancı!
ısırgan otları uzamış boy boy
bütün sevgileri taşlıyan
şeytanlar
sarmış köşebaşlarını
anlıyor musunbir gün bana gel desen de gelemem
biryalan denizinde yıkandığım yeter yıllar boyu
dudaklarım kadehlerde yandı sabırla
anılardı ağlayan
kapı kanatlarının gıcırtısında
boşunaymış direnişi yüreğimin
şimdi anladım
yılların çabasında
yıkadım içimden ne varsa senden yana
geçmiş günlere yüzüm dönük
tüm engelleri üstümden yırtıp attımal bir atın sırtında umutlarım
koşuşuyor dört nala
dudaklarımdan bir dökülüşünvar ki
parça parça
gözlerin başka yerde
ellerin uzaklarda
anılar can veriyor alacakaranlıkta
şimdi ne inişlerde sen
ne çıkışlarda ben varım
gözlerimikörettim
kulaklarım
sağır
kır düşmüş sevgilere;
sana bir gün seslenirsem
gelme sakın...
_____________
4
Mihrab
Ne çok hayal ettim seni
Ne çok hayal ettim seni ama sen gelmedin
geceleri ağlayışın ile uyanmak isterdim
gündüzleri o şen kahkahalarını duymak
hastalığında baş ucunda durmak
bir damla göz yaşına kurban olmak
Ne çok hayal ettim seni ama sen gelmedin
özlemin bir kor gibi yüreğimi dağlarken
iki dudağımın arasından gelmen için yavarırken
hasretlerim sen olmuşken
bir damla gözyaşı süzülürken yanaklarımdan
ne çok hayal etmişim seni
Ne çok hayal ettim seni ama sen gelmedin
bu satırlar umutsuzluğum değil
ben hala umutla seni beklerken
hissettiklerim içimde duyduklarım
kimseye anlatamadıklarım
Ne çok hayal ettim seni ama sen gelmedin
hergün gelmen için rabbime yalvarırken
seni büyük bir umut ile beklemelerim
beni bırakıp gittiğinde ki iç titremelerim
Ne çok hayal ettim seni ama sen gelmedin
sen benim en büyük imtihanım
rabbime göz yaşlarıyla yalvarışım
özlemim hasretim umudum
meğer sen benim herşeyim olmuşsun
mihrab