1628- Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v) geceleri uzun uzun namaz kılardı. Namazı ayakta kılıyorsa rükû’u da ayakta yapar, namazını oturarak kılıyorsa rükû’unu da oturduğu yerden yapardı.” (Müslim, Salatül Müsafirin: 16; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140)
1629- Yine Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v) gece namazlarını hem oturarak hem de ayakta kılardı. Namaza ayakta başlarsa rükû’unu da ayakta yapar, Oturarak başlamışsa rükû’unu da oturduğu yerden yapardı.” (Müslim, Salatül Müsafirin: 16; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140)
1630- Aişe (r.a)’den rivâyete göre, “Peygamber (s.a.v), nafile namazları oturarak kılarken kıraati de oturarak yapardı. Okuduğu ayetlerin bitmesine otuz kırk ayet kalınca oturduğu yerden kalkar ve ayakta tamamlardı. Sonra rükû’ ve secdelerini yapar birinci rekatı bitirmiş olurdu. İkinci rekatı da aynı şekilde yapardı.” (Buhârî, Taksirü’s Salat: 20; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140)
1631- Yine Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Yaşlanıncaya kadar Rasûlullah (s.a.v)’i oturduğu yerde namaz kılarken görmedim. Fakat yaşlandığında oturduğu yerden nafile namazlarını kılar, okuyacağı ayetlerin bitmesine otuz kırk ayet kalınca ayağa kalkar, onları da ayakta okurdu ve sonra rükû’a giderdi.” (Buhârî, Taksirü’s Salat: 20; Müslim, Salatül Müsafirin: 16)
1632- Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v) nafile namazlarında kıraati oturduğu yerden okurdu. Bir insanın kırk ayet okuyabileceği kadar bir zaman kalınca kalkıp rükû’ yapardı.” (Buhârî, Taksirü’s Salat: 20; Müslim, Salatül Müsafirin: 16)
1633- Sa’d b. Hişam b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Medine’ye geldim, Aişe’nin yanına vardım. “Sen kimsin” dedi. Ben de: “Sa’d b. Hişam b. Âmir’im” dedim. “Allah, babana rahmet etsin” dedi. Ben: “Rasûlullah (s.a.v)’in namazlarından bahset” dedim. Rasûlullah (s.a.v)’in namazları şöyle şöyle idi diye anlattı. Ben de: “O halde devam et anlatmaya” dedim. O da şöyle devam etti: “Rasûlullah (s.a.v) yatsı namazını kıldıktan sonra yatar uyurdu. Gece yarısı olunca kalkar, tuvalet ve temizlik ihtiyacını giderir, abdest alır ve mescide girerdi. Orada sekiz rekat namaz kılardı. Bana öyle geliyor ki bu kıldığı namazın kıyamı, rükû’u ve secdeleri aynı uzunlukta olurdu sonra bir rekat daha vitir kılarak kıldığı namaz sayısını tek hale getirirdi. Sonra oturduğu yerden iki rekat daha kılar ve yanı üzerine yatardı. Bazen uyuklamadan önce bazen da uyuklayınca Bilal gelir kendisini sabah namazı için çağırırdı. Çoğunlukla sabah namazını çağrılacağı anda uyukladı mı? uyuklamadı mı şüpheye düşerdim. Rasûlullah (s.a.v) yaşlanıp şişmanlayıncaya kadar namazlarını böylece kılardı. Aişe (r.anha) Rasûlullah (s.a.v)’in şişmanlamasından biraz bahsettikten sonra son zamanlarındaki kıldığı namazından da şöyle bahsetti. Rasûlullah (s.a.v) yatsıyı kıldırdıktan sonra yatağına girerdi. Gece yarısı olunca kalkar, abdest suyunu hazırlar, tuvalet ihtiyacını giderir, abdest alır sonra mescide girer ve altı rekat namaz kılardı. Ben O’nun bu kıldığı namazda kıratı, rükû’ ve secdeleri aynı uzunlukta yaptığını zannediyorum sonra bir rekat vitir kılarak kıldığı namazları tek hale getirirdi sonra oturduğu yerden iki rekat daha kılar ve yanı üzerine uzanırdı. Bazen uykuya dalmadan bazen de uyuyakaldığında Bilal gelir, sabah namazı için çağırırdı. Namaz için çağırıldığında çoğunlukla uyuyakaldı mı yoksa uyumadı mı konusunda bir karara varamazdım. Rasûlullah (s.a.v)’in ihtiyarladığı zamandaki kıldığı nafile namazı da böyleydi.” (Müslim, Salatül 18; Dârimi, Salat: 165)