2 sonuçtan 1 ile 2 arasý

Konu: Sýfat Ýle Þuunat Arasýndaki Fark Nedir?

    Share
  1. #1
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)

    Standart Sýfat Ýle Þuunat Arasýndaki Fark Nedir?

    Allah’ýn tahlýk, terzik, inþa, ibda, ifnâ, inbat, sun’ ve ihya gibi þuunatý ile ilgili sýfatlarý vardýr ki bunlara fiilî sýfatlar denir. Tahlik yaratmak, terzik rýzýk vermek, ibda’ yoktan yaratmak, inþâ var olaný terkip ve tahlil ile deðiþikliðe uðratarak yeni bir vücut ve eþyaya þekil vermek demektir. Ýmate öldürmek, yani âlem-i þahadetten âlem-i gabya göndermek ve ihya ise tekrar oradan âlem-i þahadete getirmek anlamýna gelir. Ýfnâ yok etmek, inmâ nemalandýrmak yapraklarý ve kökleri yeniden canlandýrmak, tasvir suret ve þekil vermek, sun’ sanatýný ve ustalýðýný göstermek anlamlarýna gelmektedir. Bütün bunlar yüce Allah’ýn yaptýðý iþleri içine alýr ki bunlara “þe’n”, çoðul olarak “þuûnât” adý verilir.

    Nitekim yüce Allah Kur’ân-ý kerimde buyurdu: “Allah her an bir iþtedir.”Yüce Allah faaldir, daima faaliyet içindedir. (Bürûc, 85:16) Yüce Allah bir varlýðý yarattýðý zaman onun ihtiyacý olan her þeyi de yaratýr. Hayat vermek ve hayatý devam ettirmek fani varlýklar için pek çok ihtiyaçlarýn da yaratýlmasýný gerekli kýlar. Yoksa hayat devam etmez. Bir çiçeði yaratmak için o çiçeðin hayatýna lazým olan hava, su, toprak ve güneþin yaratýlmasý þarttýr. Sonra bunlarýn o çiçeðin hayatýný devam ettirmek için dünyanýn dönmesine, mevsimlerin olmasýna ve dünyanýn güneþ etrafýnda dönmesine, güneþ sistemine, galaksilere ve bütün kâinatýn ahenk içinde çalýþmasý gerekir. Bu ise ancak her þeye gücü yeten ve bir þey için bütün varlýðý yaratan ve onun etrafýnda çeviren güç ve kudret sahibi olan Allah’ýn iþidir. Bunun için tahlýk, terzik, ihya ve imate ancak bir elden bir kudretten sudur edebilir. Bir baþkasýnýn müdahalesi o þeyin ademine, yani olmamasýna sebep olur. Yüce Allah bu hususa iþareten Kur’ân-ý Kerimde “Bütün bunlar her þeyi muhkem ve mükemmel bir þekilde yapan Sani-i Hakîm olan Allah’ýn iþidir” (Neml, 27:88) buyurur.

    Yaratmak yeterli deðildir. Yaratýlan varlýk hayatýnýn devamý için rýzka muhtaçtýr. Bunun için yarattýktan sonra onun rýzkýný vermek gerekmektedir. Bunun için yüce Allah bir varlýðý yaratmadan önce rýzkýný yaratmaktadýr, ancak rýzkýný vermek yaratýldýktan sonraya býrakýlmaktadýr ki bu hususu Kur’ân-ý Kerim “Allah sizi yarattý, sonra da size rýzýk verdi” (Rum, 30:40) ayeti ile ifade eder.

    Yüce Allah’ýn mahlûkatý yaratmasýnýn elbette bir amacý vardýr. Her þeye bir amaç, fayda ve maslahat takan yüce Allah elbette mahlûkatýný yaratýrken bir amacý takip etmemesi düþünülemez. Bir þeyin nasýl yaratýldýðýndan daha çok niçin yaratýldýðý önemlidir. Bir þeyin yapýlýþ amacý bilinmezse nasýl yapýlmýþ olmasýnýn bir deðeri yoktur. Kur’ân-ý kerim “Ben insanlarý ve cinleri mahlukatýmý görerek beni tanýsýnlar ve bana iman etsinler, imanýn gereði olan itaatta bulunsunlar için yarattým” (Zariyat, 51:56) buyurarak bu amaca iþaret etmiþtir. Ýbadet Allah’a imandan sonradýr. Ýbadetin ve itaatin emredilmesi elbette ibadet ve itaat edilenin tanýmasýndan sonradýr. Bunun için ayette imanýn açýkça zikredilmemiþ olmasý Kur’ânýn îcazýndan, yani kýsa öz ve veciz ifade ederek israf-ý kelama girmemesinden dolayýdýr. Cin ve insanýn açýkça zikredilmesi cin ve insanýn akýl sahipleri olup iman ve ibadet ile mükellef olmalarýndan dolayýdýr. Akýllý ve þuurlu olmayan varlýklarýn görevi iman ve ibadet olmadýðý için onlarýn yaratýlýþ amacý Allah’ý tanýmak deðil tanýtmak ve Allah’ýn varlýðýna, birliðine, esma, sýfat ve þuunâtýna ayine ve delil olmaktýr. Nitekim yüce Allah bir kutsî hadisinde buyurdu: “Ben gizli bir hazine idim, hikmetim tanýnmak ve bilinmek istedi de mahlukatý yarattým” (Keþfu’l-Hafa, 2:132) buyurarak þuursuz ve akýlsýz mahlukatýn yaratýlýþ amacýný özetlemiþtir.

    Yüce Allah’ýn isim ve sýfatlarýný bilmek marifetullah için yeterli deðildir. Marifetullah’ýn sonsuz mertebeleri vardýr ve bu mertebelerde terakki ve tekâmül etmek ancak Allah’ýn fiilî sýfatlarýný ve bu sýfatlarýn ortaya koyduðu faaliyet ve þuunatý tanýmaya ve bilmeye baðlýdýr. Bu hususta ne kadar çok çalýþýlsa marifetullahda o derece terakki ve tekamül saðlanýr. Marifetullahda terakki ettikçe de mü’minin imaný tahkik mertebelerinde inkiþaf etmeye ve imaný kuvvetlenmeye devam eder. (Rahman, 55:29)

    Þu kitâb-ý kebîr-i kâinat, nasýl ki vücud ve vahdete dâir âyât-ý tekviniyeyi bize ders veriyor; öyle de, o Zât-ý Zülcelâlin bütün evsâf-ý kemâliye ve cemâliye ve celâliyesine de þehâdet eder ve kusursuz ve noksansýz Kemâl-i Zâtîsini ispat ederler. Çünkü, bedihîdir ki, bir eserde kemâl, o eserin menþe' ve mebdei olan fiilin kemâline delâlet eder. Fiilin kemâli ise, ismin kemâline; ve ismin kemâli sýfatýn kemâline; ve sýfatýn kemâli þe'n-i zâtînin kemâline; ve þe'nin kemâli o zât-ý zîþuûnun kemâline hadsen ve zarûreten ve bedâheten delâlet eder

    Meselâ, nasýl ki kusursuz bir kasrýn mükemmel olan nukuþ ve tezyinâtý, arkalarýnda bir usta ef'âlinin mükemmeliyetini gösterir; o ef'âlin mükemmeliyeti, o fâil ustanýn rütbelerini gösteren ünvanlarý ve isimlerinin mükemmeliyetini gösterir; ve o esmâ ve ünvanlarýnýn mükemmeliyeti, o ustanýn sanatýna dâir sýfatlarýnýn mükemmeliyetini gösterir; ve o sanat ve sýfatlarýnýn mükemmeliyeti, o sanat sahibinin þuûn-u zâtiye denilen kabiliyet ve istidad-ý zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterir; ve o þuûn ve kabiliyet-i zâtiyenin mükemmeliyeti, o ustanýn mahiyet-i zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterdiði misilli; aynen öyle de, þu kusursuz, fütursuz, sýrrýna mazhar olan þu âsâr-ý meþhude-i âlem, þu mevcudât-ý muntazama-i kâinatta olan san'at ise, bilmüþâhede, bir Müessir-i Zi'l-iktidarýn kemâl-i ef'âline delâlet eder; o kemâl-i ef'âl ise, bilbedâhe o Fâil-i Zülcelâlin kemâl-i esmâsýna delâlet eder; o kemâl ise, bizzarûre o esmânýn Müsemmâ-i Zülcemâlinin kemâl-i sýfâtýna delâlet ve þehâdet eder; o kemâl-i sýfat ise, bilyakîn o Mevsuf-u Zülkemâlin kemâline delâlet ve þehâdet eder; o kemâl-i þuûn ise, bihakkalyakîn o Zîþuûnun kemâl-i zâtýna öyle delâlet eder ki, bütün kâinatta görünen bütün envâ-ý kemâlât, Onun kemâline nisbeten sönük bir zýll-i zaif sûretinde âyât-ý kemâli ve rumuz-u celâli ve iþârât-ý cemâli olduðunu gösterir


    Peki bu sýfat ve þuunat-i ilahiyeyi nasýl biliriz derseniz..Elcevap= ENE ile


    Sâni-i Hakîm, insanýn eline, emânet olarak, rubûbiyetinin sýfât ve þuûnâtýnýn hakikatlerini gösterecek, tanýttýracak, iþârât ve numûneleri câmi' bir ene vermiþtir; tâ ki, o ene bir vâhid-i kýyasî olup, evsâf-ý rubûbiyet ve þuûnât-ý ulûhiyet bilinsin.

    Kainat, Rabbimizin þuuanatýna mazhar olmuþ..mücevheratýn olduðu bir hazine..bu hazineyi açmak için bir anahtar lazým...o anahtar ene...

    Sinan diye birisinden bahsetseniz, hemen hangi sinan derler..
    sizde Mimar Sinan diye cevap verdiðinizde ,Sinan denilen kiþiyi sýfatýyla tanýmlarsýnýz..o halde mimarlýk bir sýfattýr..
    Koca Sinanýn süleymaniyesinden bahsedip , Sinanýn mimarlýðýnda bahsettiðiniz zaman ise Bir mimarlýk þaheseri olan süleymaniyenin , koca sinanýn mimarlýðýnýn þuunatý olduðunu düþünür..ve Mimar Sinanýn mimarlýk sýfatýn bir þ'eni olan süleymaniye ile hayranlýðýnýz artarken ..koca süleymaniyenin kübbesinin nasýl bir þ'enin tezahuru olduðunu düþünerek hayretiniz kat kat artar..
    Mimarlýk =sýfat
    Süleymaniye camisi= þuunat

  2. #2
    ***
    DIÞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puaný
    18

    Standart Cevap: Sýfat Ýle Þuunat Arasýndaki Fark Nedir?

    Bizleri yoktan var eden...Bizlere þekil veren ...Bizleri çeþit çeþit nimetlerle rýzýklandýran Allah cc ne yüce

    Allah cc ebeden razý olsun ...Emeðine saðlýk
    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdasý var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beþ milyon Türk cemiyetinin imaný namýna bir Said deðil, bin Said feda olsun.

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.04.10, 20:56
  2. Velayet Ýle Risalet Arasýndaki Fark Nedir?
    By BaRLa in forum Sorularla Risale-Ý Nur
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.09, 10:29
  3. Hac ile Umre Arasýndaki Fark
    By Konyevi Nisa in forum Þafii
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.02.09, 10:06
  4. Gayri müslim ile Müslüman arasýndaki fark nedir?
    By SiLa in forum Ýslami sorular
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 02.02.09, 21:25
  5. Diðer Ýlâhî Kitablarla Kur'an Arasýndaki Fark Nedir?
    By Konyevi Nisa in forum Kitaplara iman
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.09.08, 13:13

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •