ESMA-ÜL HÜSNA Cenâb-ı Allah'ın güzel isimleri.
Yasadığımız dünya, felekler, yıldızlar, ay ve güneş birer âlemdir. Bütün bu âlemler bir ahenk içindedirler. Bu, Allah'ın Rab sıfatının bir tecellisidir. Dünyadaki düzenin kaidelerini koyup, varlıkları bir ahenk içinde yaşatma da Rab sıfatının gereğidir.
Doğmamız, büyümemiz, ölmemiz, insanlardâki yücelik, ahlâk, terbiye, kemal hep Rubûbiyet sıfatının yansımasındandır. Gözün görmesi, aklın ermesi, bütün iş ve hareketler, olma ve oluşma Rab sıfatının bir tecellisidir. Onsuz bir hareket ve düşünce yoktur.
Gerek Kur'ân-ı Kerîm'de gerek hâdis-i şeriflerde gecen birçok güzel ismi vardır. Aslında bu isimleri iki grupta ele almak mümkündür:
a) Hak Teâlâ'nın zatına mahsus bir özel isim olan "Allah" lâfz-ı şerifi Ondan başka bir varlık hakkında kullanılmamıştır. Kullanılması caiz değildir. Bu ismin tesniyesi (ikil siğası) ve çoğulu da yoktur. Bir başka dile tercüme edilemez, hiçbir kelime onun yerini tutamaz.
b) Allahu Teâlâ'nın ikinci gruba giren isimleri, sıfatlarından alınan isimlerdir. Ayet ve hadislerde Cenâb-ı Hakk'ın pekçok güzel isminden bahsedilir. Bunlardan her biri O'nun sıfatları ile ilgili ve onlardan alınan isimlerdir. Rahman, Rahîm, Âlîm, Hâlik vs. gibi. Bu isimler bir başka dile tercüme edilebilir. Meselâ, Hâlik ismi, yaratan veya yaratıcı olarak söylenebilir. Müminin Allah hakkındaki inancı, O'nun zâtının mukâddes olduğu, diğer zat ve eşyâyâ benzemediği, yüce sıfatlarla sıfatlandığıdır. Allah kendisini Esmâü'l-Hüsnâ en güzel isimler ile isimlendirmiştir (el-A 'râf, 7/180; el-İsrâ, 17/1 10; Tâhâ, 20/7; el-Haşr, 59/24). Doksan dokuz adet olan bu isimlerin basında "Allah gelir. Diğer isimlerin hiçbiri anlam ve içerik itibarıyla "Allah" isminin yerini alamaz. Bu nedenle, İslâm'a girecek kişi, "Lâ ilâhe İllâllah" der; "Lâ ilâhe illarahman" demez. Namaza başlarken, "Allahü Ekber"der; "Rahman Ekber" diyemez. Allahu Teâlâ'nın bütün isimleri güzeldir. Kur'an-ı Kerîm'de, "Allah'ın güzel isimleri vardır. O halde Allah'a o güzel isimlerle dua edin" (el-A'râf, 7/180);
"De ki: "İster Allah deyip dua edin, ister Rahman deyip dua edin; hangisi ile dua ederseniz edin, onun güzel isimleri vardır '' (el-İsrâ, 1 7/110) buyurulmuştur
Peygamber efendimiz de bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Allahu Teâlâ'nın doksan dokuz ismi vardır. O isimleri kim ezberlerse (sayar, manasını anlar ve şuûruna ererse) cennete gider. şüphesiz, Allah tektir ve tek olmayı sever" (Buhârî, Daavât, 68). Allahu Teâlâ'nın isimleri doksandokuz isimden ibaret değildir. O'nun ayet ve hadislerde gecen başka isimleri de vardır. Yalnız Tirmizî ve İbn Mâce'de geçen bir hadiste bu doksandokuz isim teker teker sayılmıştır. Bu isimler şunlardır:
Allah
O'nun zat ve özel ismidir. Diğer isimler fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir.O kendinden başka hiç bir ilah bulunmayan tek : , Tüm isim ve sıfatlan kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir.
Allah
Theone Almighty who alone is worthy of worship.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla * Fatiha 1:1 , Allah, adaleti ayakta tutarak, gerçekten kendisinden başka ilâh olmadığına şehadet etmiştir: melekler ve ilim sahipleri de. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilâh yoktur * Al-i İmran 3:18 , Allah, elçileri toplayacağı gün, şöyle diyecek: 'Size verilen cevap nedir?' Onlar da: 'Bizim bilgimiz yoktur; şüphesiz görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen.' * Maide 5:109 , Onlara bir ayet geldiğinde, 'Allah'ın elçilerine verilenin (onlara gönderilen ayetin) aynı bize de verilmedikçe katiyyen inanmayız.' dediler. Allah, elçilik (görevini) kime vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere yapmakta oldukları hilelere karşı Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir * Enam 6:124,İsimlerin en güzeli Allah'ındır. Öyleyse O'na bunlarla dua edin. O'nun isimlerinde 'aykırılığa (ve inkâra) sapanları' bırakın. Yapmakta oldukları dolayısıyla yakında cezalandırılacaklardır * Araf 7:180 , Yüz çevirirlerse, bilin ki gerçekten Allah, sizin mevlanızdır. O, ne güzel mevladır ve ne güzel yardımcıdır * Enfal 8:40 , Ahidleştiğiniz zaman, Allah'ın ahdini yerine getirin, pekiştirmekten sonra yeminleri bozmayın; çünkü Allah'ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı bilir * Nahl 16:91 , Allah, O'ndan başka ilâh yoktur. En güzel isimler O'nundur * Tâhâ 20:8 , Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. (Sonunda bütün) işler Allah'a döndürülür * Hadid 57:5 , Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır * Talak 65:3 , Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Kendisinden sakınılmak yaraşan da O'dur, kendisine bağışlamak yaraşan da * Müddessir 74:56 , Allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır * Büruc 85:20
Rahman
Yarattığı bütün canlılara nimet veren ,Esirgeyici,bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden(dünyada).
Ar-Rahman
The All- Merciful. He who wills goodness and mercy for all His creatures.
O, Rahman ve Rahimdir * Fatiha 1:3 , Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır: O'ndan başka ilâh yoktur; O, Rahman'dır, Rahim'dir (bağışlayan ve esirgeyendir) * Bakara 2:163 , De ki: 'Allah', diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur. Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse * İsra 17:110 , İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail (Yakup)'in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah'ın ayetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlar. (Bu bir SECDE ayetidir) * Meryem 19:58 , (Muhammed) 'Rabbim! Hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz Rahmandır Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır' dedi * Enbiya 21:112 , 'Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır.' * Neml 27:30 , Demişlerdir ki: 'Eyvahlar bize, uykuya-bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu, Rahman (olan Allah')ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi')ler doğru söylemiş.' * Yasin 36:52 , Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir * Kaf 50:33 , Rahman (olan Allah) * Rahman 55:1 , O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Gaybı da müşahede edilebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur * Haşr 59:22 , Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da) Doğruyu söyleyecektir * Nebe 78:38
Allah'ın pek merhametli, çok rahmet sahibi olması anlamlarına gelen bir sıfat ismidir. Sıfat ismi olmakla beraber, bu ismin Allah'tan başkasına verilmesi uygun görülmez. "Çok rahmet sahibi, gayet merhametli ve sonsuz rahmeti bulunan" diye tefsir edilip açıklanabilirse de, yalnız yüce Allah'ın özel bir ismi olduğundan dolayı tam anlamıyla tercüme edilemez. Dilimizde onun tam karşılığı olan bir kelime yoktur. "Esirgeyici" olarak tercüme edilmesi de doğru değildir. Dolayısıyla bu anlam Rahman isminin tercümesi olamaz. "Acıyan" diye tercüme edilmesi de onun tam anlamını vermekten uzaktır. Çünkü kuru bir acıma merhamet değildir. Bilindiği gibi, merhamet acıyı giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmektir. Bu itibarla merhametli sözcüğünden anladığımız anlamı, diğerlerinden anlayamayız. Rahman, "pek merhametli" şeklinde eksik olarak tefsir edilebilirse de tercüme edilemez. Yüce Allah'ın rahmeti, sadece bir iyilik duygusundan ibâret değildir. O'nun rahmeti, insanlara iyilik dilemesi ve sayılamayacak kadar nimetler vermesidir. O halde "Rahman" ismini böylece bilmek ve anlamak gerekir. Her gün karşılaştığımız ve içinde bulunduğumuz nimetler, aslında bize Rahman'ın en güzel açıklamasıdır.
Rahim
Acıyıcı , Bağışlayıcı,sevdiklerine ve müminlere merhamet eden(ahirette).
Ar-Rahim
The All compassionate. He who acts with extreme kindness
O, Rahman ve Rahimdir * Fatiha 1:3 Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır: O'ndan başka ilâh yoktur; O, Rahman'dır, Rahim'dir (bağışlayan ve esirgeyendir) * Bakara 2:163 De ki: 'Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir' * Al-i İmran 3:31 Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da Allah'a ve Resulü'ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir * Nisa 4:100
Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,-dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dirinizden dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkla kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin-(bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir * Maide 5:3Biliniz ki Allah'ın cezalandırması çetindir ve yine Allah'ın bağışlaması ve esirgemesi sınırsızdır * Maide 5:98 Dedi ki: 'Ona binin. Onun yüzmesi de, demir atması (durması) da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz, benim Rabbim bağışlayandır, esirgeyendir.' * Hud 11:41 '(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında-var gücüyle kötülüğü emredendir. Şüphesiz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir.' * Yusuf 12:53 Dedi ki: 'Daha önce kardeşi konusunda size güvendiğimde başka (bir şekilde) onun hakkında size güvenir miyim? Allah en hayırlı koruyucudur ve O, esirgeyenlerin esirgeyicisidir * Yusuf 12:64 Şüphe yok ki Rabbin, (evet) mutlak galib ve engin merhamet sahibi O'dur * Şuara 26:9 Allah'ın yardımı ile. O, dilediğine yardım eder. O, güçlü ve üstün olandır,esirgeyendir * Rum 30:5 Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü 'Selâm' vardır * Yasin 36:58
Çok merhamet edici' anlamında bir isimdir. Allah'ın sıfat ismi olmayıp, Allah'tan başka varlıklara da verilebilen bir isimdir. Bu iki sıfat "Rahmet" mastarından türemiş olmakla beraber, aralarında ifade ettikleri anlam bakımından farklar vardır. Rahman ve Rahîm arasındaki bu farklar şöylece belirtmek mümkündür:
a) Rahman sıfatı; daha ziyâde ezelle; Rahîm sıfatı ise daha çok ebedle ilgilidir. Bu nedenle hadislerde yüce Allah'ın hakkında "Dünyanın Rahman'l ahiretin Rahîm'i" ifadelerinin kullanıldığını görüyoruz. Rahman sıfatı bütün insanları; Rahîm sıfatı ise yalnız müminleri kapsar.
b) Rahman sıfatı; hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın varlıkları yaratmak, meydana getirmek, onların çalışıp çalışmadıklarına bakmadan sayısız nimetlerle nimetlendirmek anlamına gelirken; Rahîm sıfatı Allah'ın emirleri doğrultusunda çalışanlara, çalıştıklarının karşılığını vermek anlamına gelmektedir.
c) Rahman sıfatı; ümitsizliğe, karamsarlığa imkan bırakmayan kesin bir ümit ve ezelî bir yardım ifade eder. Rahîm sıfatı ise, yaptığımız işlerimizin Allah tarafından mükâfatlandırılacağını ifade etmektedir. Bu nedenle Rahman sıfatının ifade ettiği mânâda mü'min ve kâfir eşit tutulup ayırım yapılmamış; Rahîm sıfatının belirttiği manada ise, mü'min ve kâfir açık bir farkla ayrılmışlardır.
Melik
Herşeyin hakimi ,
Mülkün sahibi,mülk ve saltanatı devamlı olan.
Al-Malik
The Absolute Ruler. He who is the Ruler of the entire universe
Hak olan, biricik hükümdar olan Allah yücedir. Onun vahyi sana gelip-tamamlanmadan evvel, Kur'anı (okumada) acele etme ve de ki: 'Rabbim, ilmimi arttır.' * Taha 20:114 Hak melik olan Allah pek yücedir. Ondan başka ilâh yoktur. Kerim olan Arş'ın Rabbidir * Müminun 23:116 O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23 Göklerde ve yerde olanların hepsi mülkün sahibi, mukades, aziz, hakim olan Allah'ı tesbih eder * Cuma 62:1 İnsanların malikine, * Nas 114:2
Yüce Allah Melik'tir. Yani mülk sahibi, bütün eşyanın ve yaratılanların tek mâlikidir. Bütün varlıklar üzerinde emretme, istediği gibi tasarruf etme, hiçbir şarta bağlı olmaksızın sahip olma O'na mahsustur. Yarattıklarına emretme, sakındırma, cezalandırma, istediğini zelil, dilediğini de aziz etme kudretine sahip olan yalnız yüce Allah'tır. O yarattığı mülkünde ve orada olanların hepsinde yegane hükümdardır. Sonsuz kudretiyle onları idaresi altında tutan tek Allah'tır..
Küddüs
Noksanlıklardan münezzeh ,
Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan.
Al-Quddus
The Pure One. He who is free from all error.
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Her türlü hata, gaflet ve acizlikten uzak, eksiklikten beri, mutlak kemâl sahibi anlamında. Allah, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayıtlarına sığmayan, hakkında hiçbir eksiklik düşünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlıktır (el-Haşr, 59/23; el-Cum'a, 62/1).
Selam
Selamet verici , Her çeşit afet ve kederlerden emin olan.
As-Salam
The Source of Peace. He who frees His servants from all danger
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah, her türlü eminliğin, salimliğin aslı olup, ayıptan kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı anlamındadır. Allah, yok olmaktan ve hatıra gelen her türlü eksikliklerden uzaktır. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluşa ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah'tır (el-Haşr, 59/23).
Mü'min
Emin kılıcı, koruyucu , Kullarına emniyet veren.Kendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı va'dinde sadık.
Al-Mu'min
The Inspirer of Faith. He who awakes the light of faith in our hearts.
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah'ın iman ve güven veren her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran anlamında bir ismidir. Allah, korku içinde olanlara emniyet ve güven verendir. Bu bakımdan her türlü korkudan emin olmak için Allah'a iltica edilmeli, O'na sığınılmalıdır.
Müheymin
Gözetici ve kollayıcı , Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi gözetip koruyan.
Al-Muhaymin
The Guardian. He who watches over and protects all things.
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah'ın görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan olduğu anlamına gelir.
Aziz
Her şeye galip , İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan.
Al-'Aziz
The Victorious. He who prevails, and can never be conquered.
Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir * Al-i İmran 3:6 Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Nisa 4:158 Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kâfirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; İkisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: 'Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.' Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti. O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkâra edenlerin de kelimesini (inkâr çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Tevbe 9:40 Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resülü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Tevbe 9:71 Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah azizdir, hakimdir * Fetih 48:7 O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir * Saf 61:1
Allah'ın, hiçbir yönden mağlup edilemeyen, her işinde mutlak gâlip gelen, son derece izzetli ve yüce olduğu manasına gelir. Hiçbir yönden benzeri olmayan dilediğini yapan ve buna güç yetiren, yüce varlığını ve kudretini hiçbir gücün mağlup edemediği tek yaratıcı Allah'tır.
Cebbar
Dilediğini zorla yaptıran , Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.
Al-Jabbar
The Compeller. He who repairs all broken thing, and completes that which is incomplete.
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah'ın, yarattığı tüm varlıklarının ihtiyaçlarını karşılayan, her konuda çok güçlü ve kudretli olduğu anlamındadır. Ayrıca Allah'ın yarattıklarının tümünü kendi iradesine mecbur eden, dilediğini de zorla yaptırmaya gücü yeten, kesin hükmüne karşı gelinemeyen yaratıcı olduğu anlamına da gelir. Yüce Allah'ın "Cebbâr" sıfatı sebebiyle insanların, işlerine kendi iradeleri ve serbestlikleri olmadığı sanılmamalıdır. Çünkü Allah, bildirdiği emir ve yasaklarına uyup uymama konusunda insanları kendi iradelerinde serbest bırakmıştır. Şüphesiz insanların, Allah tarafından akıllı ve iradeli yaratılmalarının bir anlamı vardır. Allah, insanı O'nun hükümlerini tanıyıp bilmesi için akıllı, kendi irade ve istekleri ile O'nun emrine uymaları ve gösterdiği bu yolda yürümeleri için de serbest iradeli yaratmıştır.
Ancak Allah'ın, insanlara işlerinde serbestlik tanımış olması, onların bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur olduğu anlamına gelmez. Örneğin Allah'ın emirlerini dinlemeyip O'na karşı gelen asiler, günahkârlar cezaya yanaşmak istemeseler de vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olacaklardır. Allah'ın mutlak iradesi ve kudreti altına girmeyen hiçbir varlık düşünülemez. "Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir" (Âlu İmrân, 3/83)
Mütekebbir
Büyüklükle vasıflı , Ululuk sahibi,her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
Al-Mutakabbir
The Majestic. He who demonstrates His greatness in all things and in all ways
O Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Melik'tir; Kuddus'tur; Selâm'dır. Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir, Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir * Haşr 59:23
Allah'ın her hususta çok büyük ve azamet sahibi ulu bir yaratıcı olduğu anlamındadır. Büyüklük O'nun hakkıdır. Yaratılmışların hiçbirinin böyle bir hakkı yoktur. Allah, zatında sıfatlarında ve işlerinde, mutlak manada büyüklüğün tek sahibidir. Hiçbir insan için bu mânâda bir büyüklükten söz edilemez. Kendilerini büyük sanan nicelerinin, Allah'ın sonsuz kudreti ve büyüklüğü karşısında ne kadar küçüldükleri imkân imkânsız olan bir gerçektir. Büyüklük sevdasına kapılanların yok olmalarına, bazen küçücük bir olay hattâ çok küçük bir yaratık, bir mikrop bile yetmiştir. Bu gerçek karşısında insanlar hangi büyüklükten söz edebilirler?..
Halik
Yaratıcı , Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan vareden, büyüklükte eşi olmayan.
Al-Khaliq
The Creator. He who brings from non-being into being, creating all things in such a way that He determines their existence and the conditions and events they are to experience.
İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilâh yoktur. Her şeyin yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir * En'am 6:102 De ki: 'Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?' De ki: 'Allah'tır.' De ki: 'Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?' De ki: 'Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?' Yoksa Allah a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır * Ra'd 13:16 İşte bu, sizin Rabbiniz Allah'tır; her şeyin yaratıcısıdır; O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? * Mü'min 40:62 O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir * Haşr 59:24
Allah'ın yaratıcı olduğunu belirten bir sıfattır. Yaratmak ise bir şeyi var etmek, hiç benzeri olmayan bir şeyi meydana getirmek demektir. Bu manada Allah'tan başka hiçbir yaratıcı yoktur. Herşeyi yaratan O'dur. İnsanların ortaya koydukları şeyler yaratma değildir; var olanlardan yeni bir şey elde etmektir. Allah, yaratandır; O'nun dışındaki tüm varlıklar ise yaratılmıştır.
Bari
Takdir edici , Her şeyin aza ve organlarını birbirine uygun yaratan.
Al-Bari
The Maker of order.
O Evolver who created all things so that each whole and its parts are in perfect conformity and harmony
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir * Haşr 59:24
Allah'ın, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratması, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getirmesi mânâsındadır. Şüphesiz varlıkları seçip, düzenleyip olgunlaştırarak her birini ayrı bir özellikte yaratan Allah'tır.
Musavvir
Şekil verici , Tasvir eden , her şeye bir şekil ve hususiyet veren.
Al-Musawwir
The Shaper of Beauty. He who designs all things, giving each its particular form and character.
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir * Haşr 59:24
Allah'ın yaratmış olduğu varlıkların şekil ve durumlarını takdir edip, dilediği şekilde meydana getirmesi, şekillendirmesi anlamına gelir.
Gaffar
Günahları affedici , Kullarının günahını örten, mağfireti çok,günahları bağışlayıcı.
Al-Ghaffar
The Forgiving. He who is always ready to forgive.
Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım * Taha 20:82 Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, üstün ve güçlü olan, bağışlayandır. * Sad 38:66 Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur * Zümer 39:5
'Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah')a çağırıyorum * Mü'min 40:42 'Bundan böyle' dedim. 'Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır' * Nuh 71:10
Kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık anlamına gelir. Günâh işlemek insanların özelliği olduğu gibi, onların günâhlarını örtmek ve bağışlamak da yüce Allah'ın ayrılmaz sıfatlarındandır.
Kahhar
Kahredici , Her şeye,her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan.
Al-Qahhar
The Subduer. He who dominates all things, and prevails upon them to do whatever He wills
De ki: 'Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?' De ki: 'Allah'tır.' De ki: 'Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?' De ki: 'Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?' Yoksa Allah a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır * Ra'd 13:16 Yerin başka bir yere, göklerin de (başka göklere) dönüştürüldüğü gün, onlar tek olan Allah'ın huzuruna çıka(rıla)caklardır * İbrahim 14:48
De ki: 'Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Bir olan, kahreden Allah'tan başka bir ilâh yoktur.' * Sad 38:65 Eğer Allah bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O yücedir. O gücü her şeye yeten tek Allah'tır * Zümer 39:4 O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiç bir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. Allah sorar 'Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır.' * Mü'min 40:16
Allah'ın ziyadesi ile kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu manasına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest iradeleriyle O'nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezaları tam olarak verecektir. Allah'ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur.
Vehhab
Bahşedici , Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.
Al-Wahhab
The Giver of All. He who constantly bestows blessings of every kind
'Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.' * Al-i İmran 3:8 Yoksa aziz ve lütufkar olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır! * Sad 38:9 'Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz sen, karşılıksız armağan edensin.' * Sad 38:35
Allah'ın çok hibe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sahibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
Rezzak
Rızık ihsan edici , Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
Ar-Razzaq
The Sustainer. He who provides all things useful to His creatures
Hiç şüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah'tır * Zariyat 51:58
Allah'ın bütün yaratıkların rızıklarını veren olduğunu ifade eder. Her canlı için gerekli gıdayı bahşedip yaratan ve bol bol veren Allah'tır.
Fettah
Kapıları açıcı , Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.
Al-Fattah
The Opener. He who opens the solution to all problems and makes things easy.
De ki: Rabbimiz (kıyamet günü), hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hükmedecektir. O, en adil hüküm veren, (her şeyi) hakkıyla bilendir * Sebe 34:26
Kulların, her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran manasına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak, onların islerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah'tır. Her işinde üstün gelen O'dur.
Alim
Çok iyi bilici , Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan.
Al-'Alim
The Knower of All: He who has full knowledge of all things.
Şüphesiz, 'Safa' ile 'Merve' Allah'ın işaretlerindendir. Böylece kim Evi (Kâbe'yi) hacceder veya umre yaparsa, artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır.) Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir * Bakara 2:158 Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir * Al-i İmran 3:92 (Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır * Nisa 4:35 Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi tesbihini ve duasını (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir * Nur 24:41 Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir, ancak o, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir * Ahzab 33:40 Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir * Fatır 35:38 Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp- katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir * Hadid 57:6
Allah'ın, çok bilen, bilgisi ezelî ve ebedî olan, her şeyi her yönüyle bilen tek yaratıcı olduğu manasını ifade eder.
Kabid
Sıkıcı, kısıcı , Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.
Al-Qabid
The Constrictor: He who constricts and restricts
Allah'a karşılığını çok artırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz * Bakara 2:245
Allah'ın, her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık oldu
Bu anlamına gelir.
Basit
Açıcı, genişletici , Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.
Al-Basit
The Reliever. He who releases,letting things expand.
Allah'a karşılığını çok arttırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz * Bakara 2:245
Allah'ın, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan yüce yaratıcı olduğunu ifade eder. Allah, insanlara rızık, neşe, rahatlık ve bolluk vererek onlara lütuf ve rahmetiyle muâmele etmektedir.
Hafid
Dereceleri genişletici ,Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren.
Al-Khafid
The Abaser. He who brings down, diminishes
Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.
Kur'ân-ı Kerim'de zikredilen ilâhi isimler arasında bulunmamakla birlikte meşhur Esmâ-i Hüsnâ hadisinde yer alan bu isim, uluhiyyet ve rububiyyeti inkâr eden, kendisinden başkasını beğenmeyip mütekebbir tavırlar sergileyen, hak ve hukuka riayet etmeyip zorbalık edenlerin, sahip bulundukları geçici şan, şeref, mevki ve izzetten mahrum bırakılıp rezil ve rüsvay kılınabileceğini belirtmektedir.
Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden anlamına gelen bir ismidir
Rafi
Dereceleri yükseltici , Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten.
Ar-Rafi'
The Exalter. He who raises up.
Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.
Bu isim, Allahü Teâlâ'nın istediği kulunu itibardan indirdiği gibi, dilediğini de yüceltip yükselttiğini gösterir. Nitekim Allah, bazı gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatır, onu çok yüce hakikatlardan haberdar eder. Ancak O, bazı gönüllere de Hâfıd ve Müzil isimleriyle tecelli ederek onları gaflet ve cehâletle karartır, onlar da alçaklık çevresinde dolanıp dururlar.
Kaldıran, yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah'tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur.
Muizz
İzzet verici , İzzet veren, aziz kılan.
Al-Mu'izz
The Bestower of Honors. He who confers honor and dignity.
De ki: 'Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten her şeye güç yetirensin * Al-i İmran 3:26
İzzet ve ikrâm edici, şeref sahibi anlamına gelir. Yalancılığa, samimiyetsizliğe itibar etmez.
Muzill
Zelil kılıcı , Zillete düşüren, hor ve hakir eden
Al-Mudhill
The Humiliator. He who degrades and abases.
De ki: 'Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten her şeye güç yetirensin * Al-i İmran 3:26
Yüce Allah'ın, lâyık olanları zillete düşüren, zelil kılan, onları hor ve hakir eden anlamına gelen bir sıfat isimdir.
Semi
İşitici , Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden
As-Sami
The Hearer of All. Allah takes care of all the needs of those who invoke this glorious Name one hundred times.
İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Kâbe'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): 'Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir * Bakara 2:127 Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir (çelişki ve) aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir * Bakara 2:137 Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir * Bakara 2:256 Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı.) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir * Enfal 8:17 Ey iman edenler, Allah'ın ve Resul'ünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir * Hucurat 49:1
İşiten, işitme kuvve tine sahip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir.
Basir
Görücü, Her şeyi gören
Al-Basir
The All-Seeing. To those who invoke this Name one hundred times between the obligatory and customary prayers in Friday congregation, Allah grants esteem in the eyes of others.
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir * Nisa 4:58 Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid- Aksa'ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir * İsra 17:1 O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip-yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiç bir şey yoktur. O, işitendir, görendir * Şura 42:11 Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup- yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir * Şura 42:27 Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir. Allah, yaptıklarınızı görendir * Hadid 57:4 Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah') tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir * Mülk 67:19
Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yaratıklarına da görme duyusunu veren anlamını taşır.
Hakem
Hükmedici , Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden
Al-Hakam
The Judge. He who judges and makes right prevail.
Çünkü Allah, kıyamet gününde, ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair aranızda hüküm verecektir * Hac 22:69
Hüküm koyan, emir veren, varlıklar hakkında hükmünü tamamen icra eden anlamına gelir.
Adl
Çok adaletli , Son derece adaletli olan.
Al-'Adl
The Just.He who is Equitable
Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.
'Adl' kökü, Kur'ân-ı Kerim'de çeşitli türevleriyle birlikte pek çok âyette geçerse de, bunların hiçbirinde Allah'ın adalet sıfatını ifade edecek bir muhteva içinde kullanılmamıştır. Sadece bir âyet-i kerimede: 'Rabbinin sözü, doğruluk (sıdk) ve adalet (adl) bakımından tamamlanmıştır.' (En'âm 6:115) buyurularak, O'nun sözünün adaletli olduğu belirtilmiştir. Ancak birçok âyette Allah, adaletin zıddı olan 'zulüm' kavramından tenzih edilmiş, ayrıca 'adl' anlamına gelen 'kıst' ve 'hak' kelimeleri Kur'ân'da ve hadislerde Allah'a izafe edilmiştir.
Bu isim için ayrıca şu isimlere bakınız: el-HAKEM, el-MUKSIT
Allah'ın herkese hakkını veren, koyduğu âdil hükümleriyle zulme razı olmayan, zulmü ve zâlimi sevmeyen anlamına gelen sıfatının ismidir. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır (el-A 'raf, 7/85; Yûnus, 10/109; Yûsuf, 12/80).
Latif
Lütfedici ,En ince işlerin bütün inceliklerini bilen,lütuf ve ihsan sahibi olan
Al-Latif
The Subtle One. He who knows the minutest subtleties of all things.
Gözler O'na erişemez, halbuki O, gözleri görür, O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır * En'am 6:103 Görmedin mi, Allah gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lutfedicidir, her şeyden haberdardır * Hac 22:63 (Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti
'Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığınca olsa bile ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yer(in derinliklerin)de bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, çok lütufkardır, her şeyden haberdardır.' * Lokman 31:16 Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın.Şüphesiz Allah latifdir,haberdar olandır * Ahzab 33:34 O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir * Mülk 67:14
En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan, seçilmez yollardan da kullarına çeşitli faydalar ulaştırandır (el-En'âm, 6/103).
Habir
Kulunu imtihan edici , Herşeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberi olan
Al-Khabir
The All-Aware. He who has knowledge of the inner, most secret aspects of all things.
O, kullarının üstünde (her türlü tasarrufa) sahiptir. O her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyden haberdar olandır * En'am 6:18 Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine-genişletir-yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir * İsra 17:30 Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır * Hucurat 49:13 Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır * Haşr 59:18 Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiç bir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olandır * Münafikun 63:11
Herşeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sahibi bulunan, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.
Halim
Yumuşaklık gösterici , Yumuşak davranan, hilmi çok olan
Al-Halim
The Forbearing. He who is Most Clement.
Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır * Bakara 2:225 (İddeti bekleyen) Kadınları nikâhlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizden ya da böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Gerçekte Allah, sizin onları (kalbinizden geçirip) anacağınızı bilir. Sakın bilinen (meşru) sözler dışında onlarla gizlice vaadleşmeyin; bekleme süresi tamamlanıncaya kadar nikâh bağını bağlamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geçeni bilmektedir. Artık ondan kaçının. Ve bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak davranandır * Bakara 2:235 Yedi gök, dünya ve bunlarda bulunan herkes, O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, çok yumuşak ve bağışlayıcıdır * İsra 17:44 Allah onları, herhalde memnun kalacakları bir yere girdirecektir. Allah, kesinlikle tam bilgilidir, halimdir * Hac 22:59 Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor.