1468- Numan b. Beşîr (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında güneş tutulmuştu. Rasûlullah (s.a.v) korkmuş vaziyette elbisesini çekerek mescide geldi. Güneş açılıncaya kadar bize namaz kıldırdı. Güneş açılınca şöyle buyurdu: “İnsanlar, Güneş ve Ayın sadece büyüklerden birinin ölümüyle tutulduğunu zannederler. Halbuki mesele öyle değildir. Güneş ve Ay ne kimsenin ölümü ne de doğumundan dolayı tutulmazlar. Fakat o ikisi, Aziz ve Celil olan Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren alametlerinden birer alamettirler. Aziz ve Celil olan Allah mahlukatından birisi üzerinde gücünü göstermek için bir şeyler yapmak isterse o şeyler ona boyun eğer. Sizler böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız farz namazları gibi namaz kılınız.” (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 152)
1469- Kabîsa b. Muharik el Hilâlî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Güneş tutulmuştu, biz o anda Medine’de Peygamber (s.a.v) ile beraberdik. Rasûlullah (s.a.v) bir korku içinde eteklerini toplayarak hemen kalktı, uzunca iki rekat namaz kıldı. Namazını bitirmesiyle güneşte açılıverdi. Allah’a hamdedip O’nu överek şöyle buyurdu: “Güneş ve Ay Allah’ın varlığını ve birliğini ortaya koyan alametlerinden ikisidir. Ve hiçbir kimsenin doğumu ve ölümü için tutulmazlar. Böyle bir durumla karşılaşırsanız farz namazlar gibi namaz kılmaya koşunuz.” (Ebû Davud, Salat: 262)
1470- Kabîsa el Hilalî (r.a) anlatıyor, Güneş tutulunca Peygamber (s.a.v) her rekatta iki rükû’ yaparak güneş açılıncaya kadar namaz kıldı ve şöyle buyurdu: “Güneş ve ay hiçbir kimsenin ölümü için tutulmazlar. Onlar Allah’ın yarattığı iki yaratığıdır. Aziz ve Celil olan Allah yarattıklarından dilediği üzerinde dilediği değişikliği yapar. Allah hangi yarattığına bir değişiklik yapmak isterse o yaratık onun bu yaptığına boyun eğer. Eğer güneş ve ay da böyle bir değişiklik görürseniz açılıncaya kadar namaz kılın veya Allah eski durumuna getirinceye kadar namaz kılın.” (Ebû Davud, Salat: 262)
1471- Numan b. Beşir (r.a)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Güneş ve Ay tutulunca kıldığınız namazların en güzeli gibi namaz kılınız.” (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 152; Müslim, Küsûf: 1)
1472- Numan b. Beşir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) güneş tutulduğu zaman rükû’ ve secde ederek bizim namaz kıldığımız gibi namaz kılardı. (Ebû Davud, Salat: 263)
1473- Numan b. Beşir (r.a) anlatıyor: Bir gün Rasûlullah (s.a.v), acele acele mescide çıktı. Güneş tutulmuştu güneş açılıncaya kadar namaz kıldı sonra şöyle buyurdu: “Cahiliye dönemindeki insanları Güneş ve Ay sadece yer yüzündeki büyük bir kimsenin ölümünden dolayı tutulacağını söylerlerdi. Halbuki Güneş ve Ay ne bir kimsenin ölümü ile ne de doğumu ile tutulmazlar. Fakat o ikisi Allah’ın yarattığı iki yaratığıdır. Allah yarattıkları üzerinde dilediği değişikliği yapar. Onlardan hangisi tutulursa, açılıncaya kadar namaz kılın veya Allah eski şekline çevirinceye kadar namaz kılınız.” (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 152)
1474- Ebu Bekre (r.a) anlatıyor: Bizler Rasûlullah (s.a.v)’in yanındayken güneş tutuldu. Rasûlullahrekat namaz kıldırdı. Güneş açılınca şöyle buyurdu: “Güneş ve Ay Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren alametlerden birer alamet ve işarettir. Allah gücünü göstererek kullarını böylelikle korkutur. Onlar hiçbir kimsenin doğumu ve ölümü ile tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman açılıncaya kadar namaz kılınız. Bu olay peygamberimizin oğlu İbrahim’in vefatında olmuştu da insanlar cenaze için oradaydılar.”(Buhârî, Küsûf: 1; Müsned: 19596) (s.a.v) elbisesini toplayarak mescide çıktı, insanlarda oraya toplandılar. Böylelikle bize iki
1475- Ebu Bekre (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), güneş tutulması olayında kıldığımız namazlar gibi iki rekat namaz kılmıştı. (Buhârî, Küsûf: 15; Müsned: 14496)