Müslümanların durumunu anlatan aayetler
[002.001] Elif, Lam, Mim
[002.002] İşte bu kitab, onda hiç bir şüphe yoktur, müttekiler için hidayettir.
[002.003] Onlar ki gayba inanırlar. Namazı kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de infak ederler.
[002.004] Onlar ki sana indirilene de, senden önce indirilmiş olanlara da inanırlar. Ve onlar ahireti de yakınen tanırlar.
[002.005] İşte onlar, rablarından bir hidayet üzeredirler ve işte onlar, felaha erenlerdir.
Münafıkların durumunu anlatan ayetler
[002.006] Şüphesiz ki o küfretmiş olanları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
[002.007] Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir perde vardır ve onlar için büyük bir azab vardır.
[002.008] İnsanlardan öyleleri vardır ki inanmadıkları halde Allah'a ve ahiret gününe inandık, derler.
[002.009] Allah'ı da, iman edenleri de aldatmaya çalışırlar. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar da, bunun farkında değiller.
[002.010] Kalblerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırdı. Yalan söylemekte olduklarından dolayı onlara elem verici bir azab vardır.
[002.011] Kendilerine: yeryüzünde bozgun çıkarmayın, denildiğinde, biz ancak ıslah edicileriz, derler.
[002.012] Bilesin ki onlar, fesadçıların ta kendileridir de bunun farında değiller.
[002.013] Onlara; insanların inandıkları gibi siz de inanın, denilince; o beyinsizlerin inandığı gibi mi biz de inanacağız? derler. Bilesin ki asıl beyinsizler onlardır da bunu bilmezler.
[002.014] Mü'minlere rastlayınca; inandık, derler. Şeytanları ile başbaşa kalınca da; biz sizinle beraberiz, onlarla sadece istihza etmekteyiz, derler.
[002.015] Allah da onlarla istihza eder ve azgınlıklarında şaşkın bir halde dolaştırır.
[002.016] Onlar; hidayet karşılığı sapıklığı satın almış kimselerdir. Ticaretleri kendilerine kar sağlamamıştır. Ve onlar hidayete ermişlerden değildirler.
[002.017] Onların misali; ateş yakan kimsenin misali gibidir ki, ateş çevresindekileri aydınlatınca, Allah onların ışığını giderdi. Karanlıkların içerisinde görmez halde bırakıverdi.
[002.018] Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
[002.019] Yahut gökten inen sağnağa tutulmuş gibilerdir ki; onda karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek vardır. Yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır.
[002.020] Az kalsın şimşek gözlerini alıverecek. Onları aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca dikilip kalıverirler. Şayet Allah, dileseydi onların işitmelerini de, görmelerini de giderirdi. Muhakkak ki Allah, her şeye Kadir'dir.
[002.021] Ey insanlar; sizi de, sizden öncekileri de yaratan Rabbınıza ibadet edin, ta ki, takva sahibi olasınız.
[002.022] O ki; yeryüzünü sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirip onunla türlü türlü meyvelerden sizin için rızık çıkardı. O halde bile bile Allah'a eşler koşmayınız.
[002.023] Eğer siz, kulumuza indirdiğimizden şüphede iseniz, haydin ona benzer bir sure getirin. Allah'dan başka şahidlerinizi de çapırın; eğer doğru sözlüler iseniz...
[002.024] Fakat yapamazsınız-ki yapamayacaksınız-o halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O kafirler için hazırlanmıştır.
Yukarıda verilen ayetler Bakara suresindedir bu ayetlerin tefsirini okumanızı tavsiye ederim mesela elmalılı hamdi yazırdan bakabilirsiniz,mevdudi,ibni kesir,Seyyid kutup danda faydalanabilirsiniz Rabbim cümle müslümanların yar ve yardımcısı olsun inşallah