Kültürsüz kitap olmaz
İnsan için okumak, yazmak bir emir ve bir ihtiyaçtır.
Kültürsüz kitap, kitapsız kültür düşünülemez. Kitapsız medeniyet, kitapsız ilerleme, kitapsız kalkınma olamayacağı gibi kitapsız üniversite, kitapsız düşünce, kitapsız iddia da olamaz.
Geçmişte yaşamış insanları, düşüncelerini, hâdiseleri yazılı vesikalarla, yani kitaplarla öğrenebiliriz.
“İnsanoğlu, her faydalı kitapla, yeni bir hayatın bilgileri ile kendini zenginleştirip tamamlayabilir. Okuma zevkine ve kitap dostluğuna ulaşanlar bilirler ki, her değerli kitap başlı başına, sayfaları baştan itibaren açılan taptaze bir hayattır. İşte insanı, ister genç, ister yaşlı, her yaşta kucaklayabilen sevinçlerin en doyurucusu, okurken duyulan bu yaşama sevincidir. Çünkü bu sevinçte, yeni duygular, bilgiler edinmenin doyuruculuğu ile kendi benliğimizin dışındaki yepyeni dünyalarla karşılaşmanın fevkalâdeliği vardır.”
El-Vahidî isimli âlim, vefat ettiğinde altı yüz sandık kitap bırakmıştır. Bu sandıkların her biri ancak iki kişi tarafından taşınabilecek büyüklükteydi.
Kederlerden uzaklaşmak için
Yaşayan insanların zekâsı, ölmüş insanlarla en iyi şekilde ancak kitaplar vasıtasıyla temas kurabilir. İptidaî toplumlar dışında, her milletin, kitaplarla yönetildiğini unutmayalım. Kitaplar ruhun gıdası olduğu için ruhlarda değişiklik vücuda getirebilir.
Sıkıntımızı unutmalı, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamayacağımız şeyleri yaşamak için tek çaremiz kitaplara sarılmaktır.
Sükûna kavuşmak, kederlerimizden uzaklaşmak istiyorsak, kıymetli kitaplarımıza koşalım. Önümüzde açık bir kitap olduğu zaman dünyanın en mesut insanı biz olmalıyız.
Faydalı kitaplar, umumiyetle, kitabı yazanın, en iyi hislerini, en doğru fikirlerini, en sağlam kanaatlerini, en temiz ümit ve ülkülerini taşırlar ve ekseriyetle, okuyucularına da aynı şeyleri aşılamaya çalışırlar.
Söz uçar, yazı kalır...
Kitaplar, bizi yalnız söyledikleri ile değil uyandırdıkları duyumlarla da kavrarlar. Kitaplar, hem gençlikte, hem ihtiyarlıkta, hem hastalık anında, hem açlıkta, hem toklukta, yani her zaman, her yerde bir ihtiyaçtır.
İnsanın yalnızlığını unutturan, sıkıntılarını gideren unsurlardan biri de kitaplardır.
Kitabın tarihi, ilk insan ve ilk peygamber Hazret-i Âdem aleyhisselâm ile başlar. Zira ilk vahiy Âdem aleyhisselâma gelmiştir.
Uzay yolculuğu çalışmalarında, bugünkü bilim adamlarının ne kadar payı varsa kâinatın kurulduğu günden bugüne kadar, insanın yazmış oldukları kitapların da insanlığın gelişiminde o kadar büyük payı vardır. Burada en büyük rolü oynayanlar da Kur’an-ı Kerîm’den istifade ederek eser vermiş İslâm âlimleridir.
“İnsan hayatında kitapların yeri çok önemlidir. Okumayı sökmeye başladığımız andan ölünceye kadar, bütün müktesebâtımızı onlara borçluyuz. İlk âyeti ‘OKU’ emri ile başlayan Kur'ân-ı Azîmüşşânın ilân ettiği bir dinin salikleri olarak, İslâm'da kitabın ne kadar önemli bir yer işgal ettiğini belirtmek izahtan varestedir.”
“Söz uçar, yazı kalır” atasözünü de unutmayalım.
Not: Yazarın “Kitap Bir İhtiyaçtır”, (Yeşilay Dergisi) adlı makalesinden kısmen iktibas edilmiştir.
TâHâ ÇAĞLAYAN