Resulallah (s.a.v) Miraçta gördüklerini anlatmaya şöyle devam buyurdu:
-Arşa vardığım zaman ayağımdaki nalını çıkarmak istedim.
Arş:
-Ya Habiballah ! Senin mübarek nalınındaki tozdan ben iftihar duyarım! dedi.
Yine onları çıkarmak istedim.
Arş:
-Ya Resulallah! Mübarek nalının ile bana bas ki nalının toprağına yüz süreyim.Ve ''Habib-i Ekrem'in nalınının tozu üzerimdedir'' diye iftihar edeyim! dedi.
Nalını tekrar çıkarmak isteyince:
-Ey Habibim! Ta ki senin ayağının tozu ile Arş'ım şereflensin ve mükrim olsun! diye yüce bir hitab geldi.
Ben:
-YarabbiMusa (A.S.) kendisi Tur dağında münacata geldiği zaman ona hitab ederek nalınlarını çıkarmaya ferman buyurdun! dedim.
O zaman yine aziz bir hitap geldidedi ki:
-Sen benim katımda ondan daha aziz ve daha mükerremsin!O benim ''KELİMİM' sen ise ''HABİBİM''sin.Önüne bak ne görüyorsun?
Ben önümün enginliğine baktım.Bir deniz gördüm ki sonsuz mu sonsuzdu.Ucu bucağı görünmüyordu.Bana yakın bir yerinde bir ağaç vardı.Üzerinde güvercin kadar bir kuş duruyordu.Ağzında mercimek tanesi kadar toprak tutuyordu.
O hitab bana:
-Bu nedir bilirmisin ? diye sordu.
Ben:
-Yarabbi sen daha iyi bilirsin! dedim.
O Yüce hitab buyurdu ki:
Sen benden her zaman ümmetinin günahlarının bağışlanmasını istersin.İşteo deniz benim rahmetimin örneğidir.O ağaç dünyanın misalidir.O toprak
onların günahının örneğidir.Böylece ümmetinin günahları benim rahmetim katında ne kadar küçüktür ve rahmetim ne derece büyüktür
gör.Artık kalbini inançlı kıl! (Kara Davud Delail-i Hayrat Şerhi 329-330)
Yücebir kudsi hadiste şöyle buyurur: "Rahmetim gadabımı geçmiştir"
Dualarımız da; Günahlarımızın affını isterkenaffedileceğimizi düşünürek dua etmeliyiz.Günahlarımızın affını istedikten sonra o günahları düşünmek doğru olmaz.Çünkü Şanı Yüce Olan
'ın rahmeti ve merhameti sonsuzdur.Biz pişman olduktan ve O'ndan af diledikten sonra
günahlarımız dağlar kadar olsada onlar affedilir.Onun için dua ederken
dualarımızın kabul olacağına inanarak
af dilerken
affedileceğimize inanarak dua etmeliyiz.