Yatsı namazını edâ etmiş tesbihâtımı yapıyordum![]()
“Elhamdüllilâh” zikrini çekerken bile bir şeyleri isteyerek şükrettiğimi düşündüm
o anda bana benden bir kapı açıldı ve girdim içeri
ne mel’ûn bir şey vardı oysa içeride
kendime söylediğim yalanlarımsözlerim ve içimden geçen her şey oradaydı.
Yüzüm kızardı onları görünce ve aklıma geldi![]()
her tövbeden sonra onlarla yeniden başladığım.
Sonra kendimi benin önünde buldum bir suçlu gibiydim şimdi![]()
“Namazlarında neleri düşündün?”diye sordu.
Cevabım bir kul cevabı gibi olmadı üzülerek utanarak
“Namazdan sonra yapacağım işleriyüzlerini yıllardır hatırlamadığım
arkadaşlarımıkaybettiğim küçücük bir toplu iğneyi düşündüm” dedim.
Benden hiç ses çıkmıyordudiğer soruya geçti
“Oruçluyken nefsini terbiye ettin mi?”diye sordu..
Başım öne eğikti “oruçluyken akşama hangi yemeği yesemiftara kaç dakika var gibi soruları düşündüm” dedim.
Oradan söz verdiğim bir sözüm benden şikayetçi olduğunu söyledi
'bana namazları kılarken farzını 'kul' gibi' sünnetleri de ‘ümmet gibi’ kılacağım sözünü verdi'
diye haykırdı.
Yüzüm yerde söyleyecek bir şey yok haklıydı.
Benbana tekrar döndü ve sormaya devam etti
“Elinde tesbih var iken neyi düşündün?”
cevabım diğerlerine benziyordufâni olan her şeyi düşünmüştüm.
Peki sabah namazına kalkmak için bir sözün vardı hatırlıyor musun?
Başımı sallayıp “Evet” diyebildim.
Teknolojinin nimetlerinden olan telefonuma
sabah vakti uyanmam için emir vermiştim![]()
o görevini yaptı ama ben yapamadım
on dakika daha uyuyayım dedim uyandığımda bülbüller sitemini dile getiriyordu.
Başımı kaldırdığımda yine bir sözüm karşımda dikilmişti
“Her akşam Kur’ân okuyacağım” sözüydü.
Ve yine aynı sahneyüzüm yerde başımı kaldırmaya cesaretim yoktu…
Benbana dönerek
“Sen bensin atsan atılmaz satsan satılmazsın![]()
hep kaçtığın tekrar O’na sığındığın Râbb’ine dönO seni benden daha iyi affeder”
diyerek başını öne eğdi ve kayboldu.