3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Allah’ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Allah’ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız?

    Kün” emriyle ilgili âyet-i kerimelerden iki misal:

    “Göklerin ve yerin mübdi’idir. (Onları önceden hiçbir örneği bulunmaksızın yaratandır.) Bir şeyin olmasını isteyince ona sadece ol der o da oluverir. ”
    (Bakara Sûresi 117)


    Âlimlerimiz buradaki ol emrini kudretin hemen faaliyete geçmesi olarak açıklamışlar. Tıpkı “Her şeyin melekûtu (iç yüzü) Onun elindedir” âyetindeki el tabirini kudret olarak tefsir ettikleri gibi bu ol emrini de yine kudret ve irade olarak tefsir etmişler. Ve bundan murat’ın dilediği şeyin hiçbir engel olmaksızın hemen meydana gelmesidir.” demişler.

    Diğer bir âyet-i kerime:

    “Doğrusu indinde İsa’nın meseli Âdem meseli gibidir. Onu topraktan yarattı sonra ol dedi o da oluverdi.”
    (Âl-i İmran Sûresi 59)


    Bu âyet-i kerimede geçen "ol" emrinin mânâsına bir derece yanaşmak için eşya hakkındaki şu sınıflandırmayı dikkate almak gerekiyor: Halk âlemi Emir âlemi. Beden halk âleminden ruh ise emir âleminden. Halk âlemi bu hikmet dünyasında safha safha meydana gelmekte. Tedricen yâni kademeli olarak yaratılmakta. Emir âlemi için ise bu tarz bir yaratılış söz konusu değil. O âlemde her şey bir anda vücut buluyor. Ruh değişik safhalardan geçip de sonunda o hâli almış değil. Doğrudan ruh olarak yaratılmış. İnsan bedeninde vazife görmeğe başlaması da yine bir anda.

    Önce topraktan yaratılan Âdem babamıza daha sonra "ol" emrinin verilmesini Muhyiddin-i Arabî hazretleri bu emir kanunuyla izah eder: “Ol denince oluverir kavl-i şerifi ruhun üflenişine işarettir. Ve bunun emir âleminden olduğuna işarettir. Önceden bedenin yaratılışı gibi bir madde ve müddete ihtiyaç kalmadığını ifade eder.” buyurur.

    Bahsimize konu olan bu âyet-i kerime akla engin bir ufuk açıyor. Önce topraktan Hz. Âdem (as.) yaratılıyor ve sonra ona "ol" emri veriliyor. Bu emirle Hz. Âdem’in (as.) topraktan inşa edilen cesedi ruha hayata kavuşuyor. Nitekim bu "ol" emrini büyük müfessir Elmalılı Hamdi Efendi “Canlı bir mahlûk kesil.” şeklinde tefsir ediyor. Zira zaten var olan bir nesneye yeniden "ol" emri verilmesi onun yeni bir şekle girmesi demek olmalı aksi halde bu emre bir mânâ vermek mümkün olmaz.

    Buna göre “İnsan bir anda yaratılıyor.” diyebiliriz. Ama elbisesi dokuz ayda inşa ediliyor. Diğer varlıklar da öyle. Çekirdeklerdeki ilâhî şifrenin teşekkülü de ruh gibi bir anda daha doğrusu zamansız yaratılır ama çekirdeğin ağaç olması yıllar sürer.

    Şimdi bu âyetin penceresinden etrafımızdaki sonsuz faaliyetlere bir göz atalım ve "ol" emrini onlarda görelim okuyalım.

    Hidrojen ve oksijen bir "ol" emriyle su oluvermişlerdir. İki zıt kutup bir emirle birleşmiş ve bambaşka bir şey olmuşlardır. Yenilen gıda bir süre sonra insan tohumu olur yine "ol" emriyle. Bu emir olmasa yâni ilâhî kudret yaratmasa gıdayı insan yapmak mümkün mü?

    Ve rahimde nutfeye yeni bir emir gelir: alâka "ol". Bu emir ve benzerleri aralıksız tekrarlanır. İlâhî kudret ve irade o tohumu halden hâle evirip çevirir ve sonunda insan vücut bulur. Demek ki nutfeye “İnsan ol.” denmemiş sadece “Alâka ol.” denmiştir. Eğer “İnsan ol.” emri verilseydi rahimde o an bebek teşekkül ederdi. Dünya hikmet âlemi olduğu için yaratılış sebepler tahtında ve kademeli olarak icra edilmekte. Ve bu safha safha yaratılışla nice sanatlar sergilenmekte.

    Bir anda insan yapmak ’a mahsus bir sanat. Aynı şekilde nutfe yaratmak onu halden hâle çevirmek ve sonunda insan hâline sokmak da ayrı birer ilâhî sanat. Bu hikmet dünyasında bu ilâhî sanatların teşhir edilmesi için "ol" emri “Son şeklini al.” şeklinde değil de “Bir sonraki tavrına gir.” tarzında verilmiş oluyor.

    Emdiğimiz havaya gırtlakta ağız boşluğunda ve dudakta ayrı emirler veriliyor ve böylece değişik harfler dökülüyor ağzımızdan. Demek ki havaya emir var “Ses ol.” diye. Hem de değişik şekillerde. ağız fabrikasında havadan ses yaratıyor; yine "ol" emriyle.

    O ses mübarek bir kelime ise rahmanî bir hakikat terennüm ediyorsa yeni bir emir alıyor: "Melek ol". Okunan tespihlerden tekbirlerden hamdlerden yâni bütün mukaddes kelimelerden melek yaratılıyor. Havaya “Ses ol.” diyen sese de “Melek ol.” diyebilir. Bu emre bu iradeye karşı çıkacak kimdir?

    Göz fabrikasına giren ışık da benzer bir emir alıyor: “Göz nuru ol.” Güzel bir cümle işitiyoruz. O söz aklımızda bilgi oluyor yine “kün” emriyle. Kalp o sözden hoşlandı mı yeni bir emir geliyor: “Feyiz ol!” “Huşû ol!” “Sevgi ol!” diye...

    Kısacası kâinat “kün” emrinin tecellileriyle dolu. Toprağa “Çiçek ol.” deniliyor; buluta “yağmur”...

    Çekirdeğe “Ağaç ol!” emri geliyor yumurtaya “civciv”...

    Yediğimiz gıda bedenimizde nice emirler almakta: "Et ol" "ilik ol" "kan ol" "kemik ol" "sinir ol" "saç ol" "tırnak ol" gibi...

    Bir zamanlar maddeleri bir olan güneş sistemi de benzer emirler almıştı... "Dünya ol" "Merkür ol" "Ay ol" gibi...

    Kün emrine akıl erdiremeyenlerin hayatları bu emrin cilveleriyle aralıksız kaynaşıyor.

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.276, Level: 46
    Points: 5.276, Level: 46
    Level completed: 63%,
    Points required for next Level: 74
    Level completed: 63%, Points required for next Level: 74
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    AliBerk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    78
    Points
    5.276
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: Allah’ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız?

    çok güzell bir yazı,, sağolun..
    [FONT="Arial Black"][/FO

    "Ekmek, Su, Aş Bulamak Gecikebilir,

    Temele Taş Bulmak Gecikebilir,

    Devlete Baş Bulmak Gecikebilir,

    ADALET Gecikmez, Tez Verilmeli!!!"(Ahmet YESEVİ)

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: Allah’ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız?

    ALLAH (c.c) razı olsun.
    emeğine sağlık.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.03.10, 12:21
  2. Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 02.01.10, 14:42
  3. """“Haydi Kızlar, Diri Diri Okula”"""
    By Konyevi Nisa in forum Tesettür
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.10.09, 14:51
  4. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.08.09, 20:12
  5. Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.09.08, 21:59

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •