Bana sevmeyi anlat

[Kartal__13]

Bir çocuğun büyürken en çok ihtiyaç duyduğu şeydir sevgi. Ama çocuğunuzu sadece sevmeniz yetmez

Ona sevgiyi sorgulamayı da öğretmelisiniz. Örneğin sevginin, bazen ‘hayır’ demek olduğunu, öpmenin her zaman sevginin kanıtı sayılamayacağını bilmeli
Kişinin yetişmesi için duyguların eğitilmiş olması gerekir. Fakat biz, duyguları anlamak ya da çözmek için yeterince çaba sarf etmiyor, aksine olanları doğal karşılıyoruz. ‘Filozof Çocuk’ serisinden ‘Duygular Nedir?’ kitabını yazma amacım, çocukların ve yetişkinlerin en çok yaşadığı duyguları analiz etmek, sevgi, arkadaşlık, kıskançlık, öfke, utangaçlık ve benzer duygular hakkında sorulabilecek bazı sorular yöneltmektir. Örneğin, anne-baba ve çocuk arasındaki sevgi, bazen iki taraf için de başa çıkılması zor bir hal alabilir. Duygularla ilgili gerginliğe ve çatışmaya yol açan birçok yanlışımız vardır. Çünkü yetişkinler, çocukları anlamak ya da onlarla tartışmak için çabalamaz.
Neden öpücük istemezler?
Anne babanın sevgisini gösterme biçiminin, çocuk tarafından özellikle büyüme çağında bilinçli ya da bilinçsiz olarak, baskıcı veya kötü muamele şeklinde algılanabildiğini hepimiz biliyoruz. İşte bu sebeple en önemli başlığımız “Anne babanızın sizi sevdiğini nasıl anlarsınız?” sorusudur. Kabul etmeliyiz ki ceza, aileler için bir sevgi göstergesi olabiliyor, fakat çocukların bunu kabul etmesi çoğu zaman imkansızdır. Özellikle diyalog kurulmayıp, öfke de buna eklenirse! Anneler ve babalar, takındıkları davranışın amacından ve haklılığından endişe etmeli. Örneğin, kendilerine neden bir çocuğun bazen öpülmek istemediğini sormalılar. Anne-babaların, çocuklarını her zaman memnun etmeye çalışmaları mı gerekir? Üstesinden gelmesi zor görünen bunun gibi birçok soru eğer çözülürse aile içinde daha güçlü ve derin bağlar kurulmasına, dış dünyaya da daha iyi ilişkilerle bağlanılmasına yardımcı olabilir.
Oscar Brenifier, Felsefe doktoru
SEVGİNİN KANITI
ANNENiN VE BABANIN SENi SEVDiĞiNi NASIL ANLIYORSUN?
BENİ ÖPMELERİNDEN
ÇOCUĞUNUZA SORUN
-Öpüşen insanlar, birbirlerini seviyor mu demektir?
-Seni seven her insan seni sürekli öpüyor mu?
-Peki ya sen, seni öpen herkesi seviyor musun?
KARNIMI DOYURMALARINDAN VE HASTA OLDUĞUMDA BENİ DOKTORA GÖTÜRMELERİNDEN
ÇOCUĞUNUZA SORUN
-Annen ve baban bunları yapmak zorunda mı?
-Anneler ve babalar her zaman çocuklarını doyuracak imkanlara sahip midir?
- Ya çocuklarını doyurma imkanı olmayanlar! Onlar çocuklarını sevmiyorlar mı?
OSCAR DİYOR?Kİ
Annen ve baban seni sever. Sen de genel olarak onların seni sevdiğine inanırsın. Ama kimi zaman, az ya da çok bu sevgiden şüphe duyarsın. Üzülürsün, öfkelenirsin. Güvende olmak istersin, çünkü onların sevgisine ihtiyaç duyduğunu iyi bilirsin. Kanıtlar beklersin. Ama onların sana verdiklerini anlamayı ya da yorumlamayı her zaman başaramazsın: Şefkat, hediyeler, ceza, endişe... Belki de sen onlardan çok fazla şey bekliyorsundur. Çünkü sevgi, şüphesiz her zaman anlayamadığımız, büyülü bir duygudur!
BUNLARI
SORDUM, ÇÜNKÜ
BÖYLECE...
... sevgiyi göstermenin, bazen birbiriyle çellişen bin bir şekli olduğunun farkına varabilirsin.
... annenin ve babanın, sevgilerini gösterme biçimlerini öğrenebilirsin.
... sevilmenin tadını çıkarabilirsin.
AŞK
AŞIK OLMAK GÜZEL MiDiR?
EVET, ÇÜNKÜ AŞK BİZE MUTLULUK GETİRİR
ÇOCUĞUNUZA SORUN
-Yalnızken de aynı mutluluğu yakalayabilir miyiz?
- Aşk, sadece mutluluk mu getirir?
-Mutluluk, hayattaki en önemli şey midir?
-Sevilmeden seversen mutlu olur musun?

HAYIR, ÇÜNKÜ AŞK BİZ HİÇ İSTEMEDİĞİMİZ HALDE KAPIMIZI ÇALIYOR
ÇOCUĞUNUZA SORUN
- İstemeden aşık olabilir miyiz?
-Bir yerlerde, kaderinde yazılı olan biri var mı?
-Aşık olmak, aşık kalmak için yeterli mi?
OSCAR DİYOR?Kİ
Aşık olmayı düşleriz, aşka inanırız, sürekli aşktan bahsederiz, aşktan korkarız. Bir şey nasıl bu kadar mutlu ederken, aynı anda bu kadar kaygılandırır? Çünkü aşık olanın gözü karadır. Ya onsuz yapamazsak? Ya kavga edersek? Ya terk edilirsek? Ya birileri aşık olduğumuz için bizimle dalga geçerse? Kaldı ki, aşık olmaya tam anlamıyla biz karar vermiyoruz: Ne aşık olduğumuz zamanı ne de aşık olduğumuz insanı biz seçiyoruz. Ama aşk bazen bizi aşsa da, kim olduğumuzu anlamamızı ve içimizdekileri ortaya çıkarmamızı sağlar.

BUNLARI
SORDUM, ÇÜNKÜ
BÖYLECE...
... her şeye söz geçiremeyeceğini anlayıp, bunu kabullenebilirsin.

... aşkı özgürce sahiplenebilmek için kim olduğunu ve ne istediğini anlayabilirsin.

... günlük hayatına olağanüstü bir şeyin girmesine izin verebilirsin.
DOSTLUK
YALNIZ OLMAK MI iYiDiR, ARKADAŞLARLA OLMAK MI?
YALNIZ OLMAYI TERCİH EDERİM, ÇÜNKÜ HUZURLU BİR HAYAT İSTİYORUM.
ÇOCUĞUNUZA SORUN
-Fazla huzur, zamanla can sıkıcı bir duruma dönüşebilir mi?
-Yalnızlık bazen kaygı verici değil midir?
-Yaşam, huzurlu olmak üzerine mi kurulmuştur?
ARKADAŞLARIMLA OLMAK, ÇÜNKÜ ONLARLA OYUN OYNAYABİLİRİM
ÇOCUĞUNUZA SORUN
-Kendi başına oyun oynamayı bilmiyor musun?
-Arkadaşlar, sadece oyun oynamaya mı yarar?
-Seninle oyun oynamayan biriyle arkadaş olabilir misin?
OSCAR DİYOR?Kİ
Kimi zaman yalnız kalma isteği ile arkadaşlarla beraber olma isteği arasında kalırsın. Arkadaşlarını seversin. Seni eğlendirirler. Hatta büyük sırlarını en iyi arkadaşlarınla paylaşırsın. Onlarla tartışmaktan hoşlanırsın. Ama seninle zıt düştükleri anda öfkelenirsin. Arkadaşların bazen senden, senin vermek istemediğin şeyleri de ister. Böyle bir durumda yalnız olmak istersin. Ama o zaman da canın sıkılır, kendi başına boş boş dolaşıp durursun. Yapayalnız kalmaktan korkarsın. Arkadaşlarının eksikliğini hissedersin. Bir insanın, başkalarıyla bir arada olmayı öğrenmesi kadar kendiyle baş başa kalmayı da öğrenmesi gerekir. Dostluk ise, zamanla inşa edilir.
BUNLARI
SORDUM, ÇÜNKÜ
BÖYLECE...
... yalnız kalabilmeyi ama başkalarına da evet diyebilmeyi öğrenebilirsin.
... var olmak için başkalarına ihtiyacın olduğunu kavrayabilirsin.
... herkesin birbirinden farklı olduğunu; senin başkalarına, başkalarının da sana benzemediğini fark edebilirsin.
... arkadaşlarından neler beklediğini ve senin onlara neler verebileceğini bilebilirsin.
Yazar: OSCAR BRENIFIER

[Kartal__13]

Tut ki bir banka oturmuşuz, öylesine havadan sudan konuşuyoruz, Kuşlardan çiçeklerden, ağaçlardan, sulardan, denizlerden ırmaklardan, Epeyce uzun süren bir sohbetti, hoş ve sıkmadan, yormadan, Birde araya sıkıştırılan küçük tebessümler, çiçek isimlerini saymaya başladık En çok hangi çiçeği sevdiğimi sordun farz et, bütün çiçekler dedim, Ömrüm boyunca kimseden özel bir çiçek kabul etmediğimi belli etmedim.

Bir mahzunluk vardı her ikimizde de, utangaç bakışlar ve yara gibi gülüşlerle, bakamıyorduk birbirimizin gözlerine. Hani ucundan tutacak ortak bir yanımız da yok ki, konuşsak,
Derken söz dönüp dolaşıp geldi memleket meselelerine, neden gelmiştik buraya, konuşmayacak mıydık? Yani ne konuşacaktık seninle.

Çocukluk anılarımızı konuşmaya başladık, o bile öylesine farklıydı ki, neyi sevdik nelerden nefret ettik, benim hiçbir fikrim yoktu. Tek aradığım sevgiydi bu sohbetin içinde. Sevgi nedir? Bana tarif etsene. Sevgi neye benzer, rengi kokusu ve dokusu var mıdır? Tut ki sevdin kaybettiğinde ne hissedersin, acı duyar mısın örneğin? Sevmek ve sevilmek için gerekmez mi emek.

Haydi; şimdi bana sevmeyi anlat.

Hatice Ak

[Kartal__13]

Neden Kimi zaman bir tuhaf ürperiş kaplar insanın içini...Buzulları eriten aşk mıdır yoksa acı mı?Hiç anlatılmayan o duygu mudur aşk yoksa herkesin birbirine anlattığı mıdır?Belki de kimsenin anlamadığı ama herkesin başka söylediği bir türküdür dilimizde yüzyıllardır söylene gelen.... Anlatamadığımız , anlamaya çalıştığımız ve anlatabilecek birilerini aradığımız.....

Bir de sen anlat bana sevmeyi...
Ahşap zeminlere , baş harflere ithaf edilmiş kalp ve ok figürleri çizmeye harcanan emekleri.....
Gecenin bir yarısı sevdiğini dilemek için gökyüzünü beklemeyi ya da onu düşünmeye adanmış uykuları anlat.........

Yüreğindeki sesi dinlet bana..Her kelimesinde kendimizi bulmaya çalıştığımız şarkıları... Notalara yüklediğimiz anlamları......
En kara sevdaları anlat bana.....Yusuf ile Züleyha'yı,Ferhat'la Şirin'i, Tahir ile Zühre'yi,Kerem ile Aslı'yı anlat..İki yürekle efsane olmayı....
Şiirleri anlat bana...Hayyam'ı, Nazım'ı ....Şiir olmayı, onlarla şiirleşebilmeyi....

Gözbebeklerinin ürkek buluşmalarını,Sırılsıklam yağmurları.....Yüreğe sığdırıldığında sanki evrenin her köşesinde patlayan volkanları.....
Kendi halinde duran kalbin yüreğe dönüştüğü ,bedenin yaşama gücünü kandan değil aşktan aldığı zamanları anlat bana....Bazen bir gülüşe bağlanan umutları,bazen iki olumsuz sözle buğulanan gözleri anlat....Gidişleri,dönüşleri ve bitişlere dökülen yaşları.......

Bana sevmeyi anlat.....

Dağları ,kırları , kır çiçeklerini.....Çiğdemleri,pap atyaları.....
Gül olmayı anlat ;gülün bülbülü olmayı..........Anlattıkça aşka yeni anlamlar bulmayı....Yeni anlamlara da aşık olmayı.......

Bana seni anlat şimdi,bana beni anlat ve daha önce yüzlerce kez dinlediğim ama yine de bilmediğim daha nice hikayeyi..........

Alıntıdır...