Sesinin zarafetiyle kuşattığı halimi
Nefesinin şad ettiği gönlümün hazin sahnesinde ki şevkini
Firakınla sendelediğim o masum gözlerinibin hüzün bahşeden esenliğini
Hicranın teslim almış olduğu sine-i melalimiboyun büktüren sessizliğin her halini
Nazar ettiğim ve yâd ettiğim edebini
Zihinlere taş çıkartan bilgeliğiniduruşun en naif fevkini
Ayan etmediğinbakışlarını gizlediğin o meşum katreni
düşler sökününü
Taltif ederekhamiyet göstererek lütfettiğin hilmini
lal olmuş dilinle efsun ettiğini
Hale destan olan ve sancıyla ayıltan
Dilin sarf ettiğinikalbin titrediğini
başka farkla anlatan
Hasretin tavınıbahtın cenahını
sabrın ilhamını
kanaat zanaatını okutan
Hadiselerin sulbündenmedet ikliminden
umudun ayan olduğu rahlesindeki esinden
Sayfaları bir bir açtıran hikmetinden
Söz ediyordun aşkla ve o vakit alıp ummana sürüklüyordun
Kırmadankelimeleri katlamadan
cümleleri uzatmadan
meramı hal ahundan
Divan edebiyatının meftun bırakan hülyasından düşlerin insicamında anlattığından
Ne dede efendiyine tamburi cemil beyi
Senanın ve sancının sazın dilindenhicranın her badesinden
Güftelerin kadrindenressamın tuvalinden
hattatın sabırlı nefesinden giderken
Başka diyarlara götürüyordun ruhun hüznünü dindiriyordunaşkla yüzleştiriyordun
Tutkununmerakı celbeden saikasından
Nedenlerin zihnimi işgal eden ablukasından kurtarıyordun
Göçüp giden sine-i sürurumu yeniden ilga edereknefesinin azizliğini sarf ederek
Meftun bırakıyor gönlümü şad ediyordun hissettirdiğin ve varsa hiç unutamıyordum
Mustafa CİLASUN