Aşinası olduğum neler varsa
Temaşa etmek ne kadar kabil olsa da vicdanın firakıyla
Umudun tılsımıesinin algısı yüreğimi elen vursa
hicranın perdesi ruhumda
Hüznün odağıhazanın ram eğlediği bahtımda efkârın sultasında bilmem ne aransa
Ne sancısıyla harlaştığım ar
Ne edebin deruniliğinde sinemi dağlayan en latif bahar
Bilmem ki niçin yağıyor haşmetiyle naif karruhumun serencamında elem var
Çekilen çilelerdepervanesi olduğum heveslerde hikmet esrarıyla kalbimi niye yakar
Ne şairin hissiyatını anlarım
Ne edibin hülyalarında sabahlar kalırımhalime ağlarım
Tevdi edilen ne varsagönlümün türap olduğu aşk narsa
korkular yaşamaksa
Vehimler sinemden hayli uzaklardaaçık denizler berraklığında
sevdanın salasında
Bilmem ki ne kadar kolaydır
Unutmanınunutabilmenin ferahlığı kimler için bir kardır
Suskun sokakların hicranı ne elemli dramdırserdetmek bilmem niye buhrandır
Sorma halimin perişanlığınıkanayan yaramı
dağlanan hıçkırıklarımdaki meramı
Şu yaralı gönlümü gel de avut
Nerden bilecek ve hissiyatımı terennüm edecek kutlu yakut
Ne gamınhasredilen hicranın
firakıyla abat olduğum nisyanın farkında değil
Göçüp götüren sinenin feyzini bitiren esinin lahutiliğinde ikamet ettiren dertte mehil
Hani yetim vardır boynu bükük
Niye garibin gizlediği o meramı bin bir ayrışmayla sökük
Dile gelen ve fakat bir türlü söylenemeyenyüreğin imbiğinde seğirten ve titreten
Sükûtun hıçkırığıylakalbin telaşı yaşatarak korkutur ya
aşkın lahikası okunurken
Mustafa CİLASUN