Resûlullah (sav), bir mecliste veya bir meselenin sunumunda, öncelikle büyüklere söz hakkı verir, sonra küçükleri dinlerdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesai, Tirmizi)


Karşılaştığı, tanıştığı insanlara, misafirlerine isimlerini sorar, tanışırdı. (Ebu Davud)
Bir şey anlattığı veya dinlediği zaman, şaşkınlık veren bir durum olunca "Sübhanallah!" derdi. (Buhari, Müslim) Üç kişi iken, iki kişinin kendi arasında gizli konuşmasını yasaklamıştı. (Buhari, Müslim)
Edep üzere konuşulmasını isterdi

İnsanların çirkin sözler söylemesini, ne dediğini bilmez tarzda konuşmasını asla hoş görmezdi. (Tirmizi)
Resûlullah (sav), insanların gerektikçe ve edep üzere konuşmasını, açık saçık ve lüzumsuz konuşmayı terk etmesini isterdi. (Tirmizi)
Resûlullah (sav), ne söylemişse yerine getirir, yapmadığı bir şeyi insanlardan istemez, yapın demezdi. Etkili konuşup insanlara nasihat eden ama kendileri bu kurallara uymayanların, cehennemde, dudaklarının ateşten makaslarla kesileceğini bildirmiştir. (Buhari, Müslim)
İnsanları güldürmek için yalan söylemeyi yasaklamıştır

Allah Resulü (sav), insanlar gülsün diye yalan yanlış konuşanları, komiklik yaparak yalan söyleyenleri ciddi olarak uyarırdı. (Ebu Davud, Tirmizi)
Bazı sözlerin çok büyüleyici olduğunu (Ebu Davud, Tirmizi) belirterek bu tür etkili ama haksız olan sözlere karşı dikkatli olunması, adlanılmamasını hatırlatırdı. Yanına gelen ve etkili konuşan bir bedeviyi dinledikten sonra şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz bazı konuşmalarda büyüleyici güç vardır." (Ebu Davud, Buhari, Muvatta, Tirmizi)
İnsanlara anlamayacaklarını anlatmayın

İnsanlara bilmedikleri, bilmeleri gerekmeyen şeyleri, kavrayamayacak durumda olanlara anlatmanın yanlış olduğunu belirtirdi. "İnsanlara bilmediklerini anlatmayın. Hikmeti ehli olmayana anlatmayın. Bu durumda haksızlık yapmış olursunuz. Ehil olandan esirgemeyin bu defa onlara haksızlık etmiş olursunuz." (Ebu Davud) Bir kişinin, her duyduğunu söylemesini hoş görmezdi. (Müslim, Nesai)
'Ya hayır konuşun yahut susun'

İnsanlara dille tecavüzde bulunan, rahatsızlık veren kişiye, ahirette muhakkak cezasının verileceğini hatırlatırdı. (Tirmizi, Ebu Davud)
İnsanların ya hayır konuşmasını ya da susmasını emretmiştir. "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır konuşsun ya da sussun." (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesai, Tirmizi, İbn-i Mâce)
Güzel söz sadakadır!

Resûlullah (sav), güzel ve doğru söz söylemeyi bir sadaka olarak belirtmiştir. (Buhari, Müslim) "Yarım hurma ile bile olsa kendinizi cehennemden koruyun. Yarım hurma bulamayan bari hoş ve güzel söz söylesin." (Buhari)
Konuşurdu ama tartışmazdı

Konuşma veya müzakereyi tartışmaya çevirmezdi. "Bir topluluk, içinde bulunduğu hidayetten ancak tartışma sebebiyle sapıtır." (Tirmizi)
Kişinin söylediği sözlerin kendisini cennete veya cehennem götüreceğini, bu yüzden çok dikkatli olmamızı isterdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Allah Resulü (sav), kişinin, korkusundan dolayı bildiğini söylemekten kaçınmamasını emretmişti. (Tirmizi)
Resûlullah (sav), haklı da olsa haksız da olsa bir kişinin konuşmayı kesmesini, tartışmamasını istemiş, böyle yapanların cennette büyük makamlara ulaşacağını müjdelemiştir. "Kardeşinle münakaşa etme! Zira münakaşanın hikmeti anlaşılmaz, sıkıntısı eksik olmaz. Tutmayacağın bir vaatte de bulunma!" (Rezin)
Sözü ve özü bir olan peygamberdi. Büyük konuşmazdı. Konuşması ayrıştırıcı değil birleştiriciydi.
Fitne çıkaran hatipler

Miraç gecesi bu konuda kendisine ilginç manzaralar sunulmuştu. Dudakları demir makaslarla doğranan tekrar eski haline gelince yine doğranan insanlar gösterildi. Bunların fitne çıkaran hatipler olduğu belirtildi.
İnsanları etkilemek için konuşma sanatını öğrenenler

İnsanları kalbini çelmek için konuşma sanatını öğrenen kimsenin ibadetlerinin tehlikede olacağını hatırlatırdı. (Ebu Davud) İnsanları etkilemek için edebiyat parçalayarak konuşanın ilahi buğza nail olacağını uyarırdı. (Tirmizi)
Herhangi bir konuda konuşan kişi delilli konuşmalıdır. "Kişinin delilsiz konuşması ne kadar kötüdür." (Ebu Davud)
Ashabını özellikle dini konularda, kader gibi kavranması zor meselelerde tartışmayı yasaklamıştır. (Tirmizi, İbn-i Mâce)
Söz taşıyan kimseler

Resûlullah (sav), insanlar arasında söz taşıyan kimseleri tehdit etmiş, onların cennete girmeyeceğini bildirmiştir. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) Bu ifade onların cezalarının ağır olacağını ifade etmektedir. Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kimsenin ya hayır konuşacağını veya susması gerektiğini ifade ederdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
Halkın beğenisini kazanmak için ilim öğrenenler

"Kim âlim geçinmek, sefihlerle münazara yapmak ve halkın dikkatlerini kendine çekmek için ilim öğrenirse, Allah o kimseyi cehenneme atar." (Tirmizi)
"Kelamda ileri gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helak oldular." (Müslim, Ebu Davud)


Kaynak: milligazete.com.tr