Dertli Gönüllere Arz'dır
Tuba Atalay
Ey Dost! Gönlünün derinliklerinden bir haykırış yırtarak boğazını dadüğümleniverirse dilinin ucunda
biçare ağlarsın değil mi?
Ve Ey Dost! Soruların cevaplarainsanınsa ölene kadar yaşamaya mahkum olduğu bu fani mekanda
her çırpınışta biraz daha batağa saplandığını farkettikçe
çağlar gözlerin şelâle misali akar ötelere doğru değil mi? Hayatı bir matematik problemi bilip
çözme gayretindeki kifayetsizliğin verdiği ızdırapla sinen param parça bir halde kapanıp seccadenin şefkatli yumuşaklığında; “Meded... Himmed... İmdat” der ve içli içli haykırırsın o nurlu huzura doğru değil mi?
Ey Benim Dertli Kardeşim! Biçare dostum... Bilki; seni yaratanseni senden bilemeyeceğin kadar iyi bilir ve Hz.Kur’an’da da bildirir.
“Dost arar isenHz.ALLAH yeter” lafzının ince ve derin idrakiyle
terket dünyevi telaşlarını
buhranlarını
arzularını...
O’nu tanı...
O’nunla ol...
O’nun bildirdiğini yaşa...
O sana kâfidir.
O Ehâd ki mekânı yoktur.
Lâkin mü’min kulunun kalbinde ulvi ve muazzam bir tecelligah kurmuştur kendine. Fikirsözde nasıl arkadaş ise
sen de kalbine arkadaş et dimağını. Melul ve zelil duygulardan tiksinti ile yüz çevirip
o tecelliğâhın ahenkli ve tatlı sesine kulak ver.
İçinle dinleiçlice dinle!...
Aldanmazsınanlarsın... Bilki en kadim dostun seni
gerçek sana çağırandır senin.
Ey avlanmaya talipkeklik misali Hakk yolunun Hak’tan Aşığı! Haysiyet ve şerefin mikyasının değiştiği şu anımızda bize
bizden daha yakının şiddet ve şefkatle
tavsiye ve hatta emrettiği muazzez bir ölçü anlayışına kucak aç
şeref bul
safa bul...
Belki bu yüce anlayışın kalplere hakimiyetin yegane yolu “tüm huzuru” engelleyen beşeri sıfat ve gayretlerden sıyrılmaktan geçer.
Bu tek başınayapayalnız zordur
olmaz. Arabul erbabını gönül tabibini... Ruh kafesinin anahtarını kaybeden sen
çilingire muhtaçsın. Köprü varken suyu atlayanlar ya boğulurlar ya da sırılsıklam bir halde kıyıya vardıklarında yorgunluktan bitap düşerek ötelere gitmeye mecal bulamazlar. Gel köprüye bin asansöre
havalan zeminden ötelere
taa ötelere... daha ötelere...
Üstün şuur ve ihlas sahiplerinin kionlar eren sıfatını layıkıyla hazmedebilmiş edep ve lutuftan nasibini almış
ilahi gaye için Rasülullah (s.a.v.) ve ashabının yolunda yol gösterenlerdir. Tasarrufatında onların bildirdiklerince amel et ve aman ha
sabit kal orada
zira istikamet samimiyetincedir. Samimiyetinse muhabbetinin eseridir.
Ey hayali Kardeşim! Merhaba sana... “Dert ne keder banabilmem daha nimet” deyicilerin sırlarına talebe olan sen bilki yol başlangıcı zahmetlidir
narin ve cılız bünyen o taşlı patikada yıpranır
harap olduğunu zannedersin kendince ama ayağına batan her diken bir günahına keffaret olur.
Azmiyle yılmadaima istikamet üzere takip et yolu ve ötelerin ötesini şiddetli bir arzuyla temenni et. Sebatın ve sabrın
sabahının doğmasına vesile olacaktır inşaALLAH.
Kederin neş’en olsunferahlatsın içini
artırsın sevgini. Zira bilki mü’mine uğrayan her bela onu ancak olgunlaştırır. Ve imanını ziyade kılar
haricinde bir şey değildir ki
belâ
ona sitem edesin.
Ey sabr ve metanet ehli olmaya azimliferasetli
iştiyaklı kardeşim... Bırak bırak ki
menfaat perestlerin dünyasını
Hakperest aşıkların tevhid eğlencesine ortak olasın. Yık ki tabularını
tabutundan çıkasın ve seyreylesin arz-ı endamıyla koskoca kainatı. İşte o zaman görürsün bir üçüncü gözle O’nu
O’ndan bir hediye ile sırrın sırrında ve hatta fevkinde bir hal bile...
Bunca lafın özü...
Ey Mevlaca ağlayan
Yunusca söyleyen
Akşemseddince gören ve Yavuzca kükreyen neslin perişan gönüllü dertli evladı!
Bilki en büyük saadetbilfiil namazıyla
orucuyla
zekatıyla
haccıyla ve hepsini sarıveren İlâyı Kelimetullah davası ile bu dini mubini fiilen yaşamaktır. Sana müjdemiz olsun
büyüklerin ağızından; “Kim bu devirde beş vakit namazını tâdil-i erkana riayet ederek kılar ve haramdan kaçınırsa
işte o kimse Veliyyullah’dır.
Gel Dostun bahçesine gönül hoşluğu ile nebâtat ve hayvanâtın yaptığını sen şuurlayürekle
azimle yap... Zikret... O zikirde de fikret. İnşaALLAH bu yapacağın hal üzere seni sen yapmaya ve seni aşmaya yetecek bir sırr-ı latife kavuşacaksın.
Amma teslimiyetMuhabbet ve İhlas şartı ile
Selametle ..... (Alıntı)•