.
Vefasözlükte sözünde durmak
sözünü yerine getirmek
sözünü tutmak
borcu ödemek
dostluk ve sevginin gerektirdiği davranışlarda devamlı olmak mânâlarına gelir. Müslüman’ın ahlâk güzelliğidir
erdemidir
faziletidir
doğruluğudur
dürüstlüğüdür.
Kur’ân’da birçok âyet insan sıfatıyla bizlerimuhatabımız düşmanımız da olsa vefalı olmaya çağırıyor. Müslüman zararına da olsa verdiği sözü tutan
yaptığı sözleşmelere uyan
imza koyarak taraf olduğu antlaşmalara sadık kalandır.
Kur’ân buyuruyor ki:
“Yüzlerinizi doğudan ve batıdan yana çevirmeniz birr ve takva (katında makbul olan iyilik) değildir. Asıl birr ve takva;
’a
ahiret gününe
meleklere
Kitaba ve peygamberlere iman eden; ona olan sevgisine rağmen
malı yakınlara
yetimlere
yoksullara
yolda kalmışa
isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan
zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda
hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin bu tutum ve davranışıdır.
İşte bunlardoğru olanlardır ve müttakî olanlar da bunlardır.1
“Ey iman edenler! Yaptığınız sözleşmeleri titizlikle yerine getirin.”2
“Ahidleştiğiniz zaman![]()
’ın ahdini yerine getirin
pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın; çünkü
’ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphesiz
![]()
yapmakta olduklarınızı bilir.3
“Verdiğiniz sözleşmeyi tutunuz. Çünkü verdiğiniz sözlerden sorguya çekileceksiniz.”4
“Kim’a karşı verdiği ahdine vefa gösterirse
artık O da
ona büyük bir ecir verecektir.”5
Peygamber Efendimiz (asm) Müslümanlar arası vefanın nasıl yaşanacağı konusunda buyuruyor ki: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona hıyanet etmez. Ona yalan söylemez. Ona yardımı terk etmez. Her Müslüman’ın ırzımalı ve kanı diğer Müslüman’a haramdır.”6
Öyleyse başta Hâlık’ımızRazık’ımız
Fâtır’ımız olan Cenâb-ı
’a vefalı olmamız vazifemizdir
farzdır. Onun Resûlüne (asm) getirdikleri konusunda vefalı olmamız da vazifemizdir ve bu değişik hükümler içerse de farzdan sünnete kadar derecelerle üzerimizdeki yükümlülüklerdir.
Yakınlarımızaakrabalarımıza
anne ve babamıza
kardeşlerimize
ailemize
eşimize
arkadaşlarımıza da vefalı olmamız gerekir. Ahlâk-ı hamîdemiz bize bunu da emreder. Her bir muhataba karşı vefa konusu değişir şüphesiz. Meselâ tehlike anında
elimizde bir imkân varsa
Müslüman kardeşimizi tehlikeyle baş başa bırakıp gidilmez. Ona yardım etmemiz gerekir. Vefa budur. Akrabalarımızı arayıp sormak
gerekirse yardımcı olmak
dertleriyle ilgilenmek onlara olan vefamızın gereğidir. Kur’ân buna sıla-i rahim diyor ve önemli bir görev olarak üzerimize yüklüyor.
Arkadaşlar arası verdiğimiz sözlere sadık olmamız ve vefalı davranmamız gerekir. Eğer yapılmayacak bir söz isesöz verip sadakat göstermemek yerine
başlangıçta söz vermememiz daha doğru olur. Atalarımızın “Söz namustur” ifadesini unutmamak
verdiğimiz sözü namus saymak vefalı davranışın gereğidir.
Vefasız olmanın bedeli elbette vardır ve vefa konusuna göre değişir.’ın emirlerine vefalı olmamak bize iki dünyada da kaybettirir. Sünnet-i seniyyeye vefalı olmamak bizi hüsrana uğratır. Arkadaşlarımıza doğru konularda ve dinî hizmetlerde vefalı olmamak bizi şahs-ı manevî havuzundan ve birlik ve beraberlik sevabından alı koyar
en hafif ifadeyle bizi dostsuz bırakır
arkadaşsız bırakır. İhlâsımızı ve sadakatimizi zedeleyebilir. Hizmet şevkimizi kaçırabilir.
Oysa vefalı olmakta konusuna göre büyük sevaplarfeyizler ve dereceler vardır. Her şey bir yana
rahmet vefalı olana gelir
inayet vefalı olana gelir
şefkat vefalı olana gelir.
’ın rızası vefalı olandan yanadır.
Dipnotlar:
1- Bakara Suresi: 177.
2- Maide Suresi: 1.
3- Nahl Suresi: 91.
4- İsra Suresi: 34.
5- Fetih Suresi: 10.
6- Riyazu’s-Salihin234.