21/891- Ebû Hüreyre'den (Radıyaliahü anh)
Namaza erken gittiğimde her defasında Rasûlullah'ı (Saiiaiiaha aleyhi ve seiiem) namaz kılarken bulurdum. Namazını bitirdi ve bana: "Karnından şikayetin mi var?" dedi. Ben : 'Hayır' deyince buyurdu ki: "Kalk ve namaz kıl, şüphesiz namazda şifa vardır."

22/892- Ebû Hüreyre'den (Radıyaitaha anh)
Rasûlullah'a (Saiiaiiaha aleyhi ve seiiem) bir kişi geldi ve dedi ki: 'Filan, gece namaz kılıyor, gündüz olunca da hırsızlık yapıyor.' Rasûlullah şöyle dedi:
"Namaz, o kişiyi işlediği suçtan vazgeçirecektir."

23/893- Câbir b. Abdullah'tan (Radiyallahu anh)
RaSUİUİlah (SaüaUahü aleyhi ve selleın) ŞÖyle dedi
"Şeytan namaz kılanların tekrar kendisine tapmayacağını biliyor, ama aralarında fitne/savaş (çıkarma) konusunda hâlâ ümitli."

24/894- Câbir b. Abdullah'tan (Radıyaiıhü anh)
RaSÛlUİlah (SallaltahU aleyhi ve sellem) dedi ki
"Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da temizliktir."

25/895- Hz. Osman'dan (Radıyaiiaha anh)
Hz. Peygamber (Saiiaüaha akyiü ve seiiem) şöyle dedi: "Kim namazın, edâ edilmesi gerekli bir görev olduğunu İdrak ederse cennete girer."

26/896- Enes b. Mâlik'ten (Rad,yallahu anh)
RaSUİUİlah (SaiiaUahü aleyhi ve setlem) dedi ki
"Bana şu dünyadan kadınlar ve güzel koku sevdirildi. Namazda(ki ibadet) ise gözümün nuru kılındı.

27/897- Ibn Abbas (Radıyaüahü anhüma)
Rasûlullah'm (Saiiaiiahu ateyhi ve seiiem) şu sözünü nakletti, "Cibril bana (gelerek): 'Namaz sana sevdirildi, ondan dilediğin kadar al!” dedi."

28/898- Câbir b. Abdullah'tan (Radiyallahu anh)
NÛman b. Kavkal Hz. Peygamber'e geldi ve dedi ki:
'Ey Allah'ın Rasûlü! Eğer helâli helal, haramı haram kabul eder, farz namazları kılarsam, (bunlara da başka bir şey eklemezsem) cennete girer miyim?' Rasûlullah (Satiaiiahu aleyhi ve seiiem) ona:
"Evet" dedi.


29/899- Abdullah b. Muhammed İbnü'l-Hanefiyye'den:
Babamla birlikte Ensardan bir hısımımızın (Radıyaiiahu animin) yanına gittik, namaz vakti geldi ve dedi ki:
'Ey Cariye! Bana abdest suyu getir, namaz kılarsam dinlenirim/ra*hatlarım. Bu hareketini bizim yadırgadığımızı görünce de dedi ki:
'Rasbİuilah'm (Satuuiahtiaieyiû ve seiiem) şöyle dediğini işittim:
"Kalk Bilâl, namaz ile bizi dinlendir/rahatlat!'"

30/900- Huzeyfe (b. el-Yemân)'dan (Radiyallahu anh)
Rasûlullah (Saitatiahü ateyiu ve seüem) farklı/sıkıntılı bir durum olduğunda namaz kılardı.

Açıklama


Sıkıntılı anlarda bir Müslümamn yapması gereken hareket musîbetlere sabrederek ve dua ederek Allah'tan yardım istemektir. Zira Allah Teâlâ buyurur ki:
'Ey İman edenler, Allah'tan sabır ve namaz ile yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.' (Bakara 2/153)
Peygamberimizde bunun mükemmel örneğini görüyoruz; sıkıntı anında sab*reder, namaz kılar ve dua ederdi.
Onun sabrı zillet içinde yaşamak değil, haksızlık ve musibet anında mücadele etmek, bu konuda gelen sıkıntılara dayanmaktır. Sıkıntılı anlarda söylediği sözler Allah'a olan inancından güç almak ve O'nun yüce kudretine sığınmak şek*linde görülmektedir.
İbn Abbas'tan gelen rivayette, Rasûlullah sıkıntı anında şöyle derdi:
"Lâ ilahe illaHahü'l-azîmü'l-halîm,
Lâ ilahe illallah Rabbü's-semâvâti ve Rabbü'l-arzı Rabbü'l-arşi'l-azîm,
Lâ ilahe illallah Rabbü'l-arşi'l-kerîm,
Lâ ilahe illallah Rabbü's-semâvâti ve Rabbü'l-arzı Rabbü'l-arşi'l-kerîm."
Tercemesi:
"İzzet ve hilm sahibi Allah 'tan başka ilâh yoktur,
Göklerin Rabbi, arzın Rabbi ve yüce arşın Rabbi olan Allah 'tan başka ilâİı yoktur, Güzel arşın Rabbi olan Allah 'tan başka ilâh yoktur, Göklerin Rabbi, arzın Rabbi ve güzel arşın Rabbi olan Allah 'tan başka ilâh yoktur."

31/901- Ümmü Seleme annemizden (Radiyallahu anha)
Rasülullah'ın (Saiicıiiaim aleyhi ve sciiem) son vasiyetlerden birisi şuydu:
"Namaza, namaza devam edin ve emriniz altındaki kişilerin (hakkına da) riâyet edin!"
Hz. Peygamber (buna o kadar Önem verdi ki) mübarek dilleri söyle*yemeyecek hale gelince, bunları içinden tekrarlamaya başladı.

32/902- Hz. Ali'den (Radyallaha anh):
RaSÛlUİlah'in (SatlatlahU aleyhi ve seîlem) sözü şu oldu:
"Namaza, namaza devam edin ve emriniz altındaki kişiler hakkında Alla'a karşı sorumluluk taşıyın (haklarına riayet edin)!"