5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: "Yaklaşmayın!"

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart "Yaklaşmayın!"

    "Yaklaşmayın!"


    Şeytanlar, şer ve tahribe; melekler ise hayır ve tamire kabiliyetli
    olarak yaratılmışlardır.
    İkisinin de aksi istikamet’te bir davranış sergilemeleri mümkün değildir.


    Ancak insan denilen varlık, söz konusu olunca ortaya farklı bir tablo çıkıyor. Zira onun hem yaratılışı ve hem de yaratılış amacı çok farlıdır. Melekler gibi hayır ve tamire, şeytanlar gibi de şer ve tahribe müsait bir mahiyette yaratılmıştır. Eline verilen irade ile iki yoldan birisini tercih hürriyeti kendisine bahşedilmiştir. Bu tercih sayesinde “melek gibi bir insan” veya “şeytan suretinde bir varlık” olarak hafızalarda iz bırakıp gitmektedir.


    Evet insan, bir ömür boyu, hayır ile şer, güzel ile çirkin, fayda ile zarar, sevap ile günah gibi birbirine zıt kavramlar ve kararlar arasında mücadele ederek nihai tercihini ortaya koyacaktır.

    İşin en ilginç tarafı, hayır veya şer adına açılan her bir kapının, ikinci bir kapıya açılan bir davetiye özelliği taşımasıdır. Yani, şer adına atılan her adım, ikinci bir şer adımını daha cazip ve kolay kıldığı gibi, hayır adına yapılan her bir tercih de, ikinci hayırlı tercihi daha kolay ve cazip kılmaktadır. “Elini uzatan kolunu kaptırır” deyimi ile ifade edilebilecek bir manzara ortaya çıkmaktadır.

    Hayır ve iyilik adına yapılan en ufak tercihler; bir binanın duvarına konan birer tuğla gibi, yükseldikçe şevk ve heyecan vermekte ve daha fazla tuğla koymaya itmektedir.

    Ancak, şer ve tahrip adına ortaya konan ufak tercihler ise, mükemmel bir yapıya sahip bir binadan birer tuğla çekip çıkarmak gibidir. Kısa vadede ciddi bir zarar ve tehlike doğurmasa da, uzun vadede zuhur edecek tehlikelerin sinyalleri gibidir. Evet bir arkadaşımızın kalemini çalmak, büyük bir suç olmayabilir. Fakat bu fiil ileride banka hortumlamaya bir davetiye teşkil etmesi açısından büyük bir tehlikedir. Zaten bütün büyük günahlar ve yanlışlar, küçük küçük sapmalardan kaynaklanmıyor mu?

    Bunun neden böyle olduğunu hiç merak ettiniz mi?

    Peki merakınızı gidermek ister misiniz?

    Evet her bir günah, insan bünyesine giren birer mikrop gibidir. Zamanla bünyeyi tahrip eder. Erkenden önlem alınmaz ise, uzun vadede tedavisi imkansız rahatsızlıklara sebep olabilir. Mikrobun bedene yaptığı etki ve tesiri, günahlar, ruh ve kalbe yapar. Günahlar, maneviyatın mikroplarıdır.
    Her bir günah içinde küfre giden bir yol vardır. Her bir mikrop içinde ölüme giden bir yol olduğu gibi. Evet günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nuru imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Eğer o günah hemen istiğfar ile imha edilmez ise, manevi bir yılan gibi kalbi ısırıp zehirleyebilir.

    Mikrobun sebep olduğu küçük hastalıklar erken tedavi edilmez ise, hayati bir tehlikeyi netice verebilir. Eğer küçük günahların maneviyatımıza yaptığı tahribat da çabuk imha edilmez ise, maneviyatın ölümü ile sonuçlanabilir.

    Küçük günahları küçümseyenler, büyük günahlara zamanla boyun eğmek durumunda kalabilirler. Zira mikrop küçümsenmez. Küçümseyen, pehlivan da olsa zamanla yerlere serilir.

    Her bir günahın insan maneviyatına yaptığı tahribatı şöyle bir örnek ile açıklamakta fayda mülahaza ediyorum. İnsan bedenine batırılan küçük bir iğne, bir iki kan damlasına mal olur. Hayati bir tehlike söz konusu olamaz. Ancak “Bir iki kan damlasından ne çıkar” duyarsızlığı ve gafleti ile hareket edilip önlem alınmaz ve iğne batırılmaya engel olunmaz ise, ölüm davetiyesine onay vermek kaçınılmaz olur.

    “Bir haram işledikten sonra, fazla araya zaman koymadan hemen bir iyilik yapın” mealindeki hadisin sırrı de bir derece anlaşılmış oldu. Zira, fıtrat kalesinde açılan menfezin kapatılması, tahribatın onarılması demektir. İyilik işlemek.

    En iyisi mi, yara almamaya dikkat etmek, önceliğimiz olmalı. Kalkanımızı yanımızda taşımalı ve okları etkisiz hale getirmeliyiz. Evet maddi oklara karşı kalkanımız olduğu gibi. Manevi oklar olan günahlara karşı da kalkanımız: “Takva”dır.


    Bir mümin için, dört bir tarafta binlerce günahın taarruza geçtiği böyle bir asırda takva, gündeminin birinci maddesini teşkil etmelidir.


    Zaten Kur’anın da, imandan sonra bize emrettiği en önemli husus “takva ve iyilik yapmak” değil midir?


    Takva: Allah’ın yasakladığı şeylerden, günahlardan kaçınmaktır. Salih amel ise. Allah’ın, yapın dediği hayırlı işleri yapmaktır.


    Ancak şu var ki, içinde yaşadığımız asırda tahribat ve menfi cereyanlar dehşet saçarak maneviyatları bozmayı hedef aldığı için, takva bu tahribata karşı en büyük silahtır. Öyle ki, takva, Salih amelden de daha büyük bir öncelik kazanmıştır. Çünkü zararları uzaklaştırmak, faydalı şeyleri kazanmaktan daha önceliklidir. Arkasından, verilen bir kıvılcımla yanıp tutuşmaya başlayan bir mağazanın önündeki binlerce müşterinin vereceği kazancı bırakıp yangını söndürmeye koşan mağaza sahibinin yaklaşımı ile hareket etmek zorundayız.

    Günah ve haram kıvılcımları ile yanıp tutuşan bir maneviyatın, zamanla hayır ve iyilik yapmak demek olan Salih amel işlemeye mecali kalmayabilir.

    Kaldı ki, takva içinde, Salih amel de vardır. Çünkü bir günahı terk etmek, bir vaciptir. Bir vacip ise çok sünnetlere mukabil sevabı vardır. Az bir amelle ve saldıran yüzlerce günahı terk etmek ile yüzer vacip işlenmiş demektir.

    Günahlar karşısında bir bir dökülüp giden binlerce Müslüman evladının halini “"bana, 'sen şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. farkında değilim; karşımda müthiş bir yangın var. alevleri göklere yükseliyor, içinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. o yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var? o müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? dar düşünceler, dar görüşler!.” İfadeleri ile dile getiren ve ufkumuzu genişletip kendimizi bir kez daha gözden geçirmemizi isteyen Bediüzzamanın, bir yandan da ümitsizliğe girmememiz için “farzlarını yapan ve büyük günahlardan kendini muhafaza eden inşallah kurtulur.” Şeklinde ki, şu beşaretli ifadeleri ile dizlerimize fer olmaktadır.


    Evet, Kur’ani bir tabir olan “YAKLAŞMAYIN” uyarısı bizim için parola olmalı.
    Zira manyetik alana girdikten sonra, geriye dönüp kurtulma şansımızı tehlikeye sokabiliriz.
    Bu uyarıyı dikkate almayıp, zamanla, Her türlü hayır ve iyiliği yapmayı istediği halde, ancak şer merkezlerine doğru çekilircesine giden bunca inanan
    insanın durumu bizlere çok şey anlatmaktadır. “İstemiyorum ama gidiyorum. Gitmekten kendimi alıkoyamıyorum.” Feryatlarına kulaklarımız yabancı değildir.



    Başkalarının ağzından kulaklarımıza gelen bu inlemeler, bir gün, bizim ağzımızdan başkasının kulağına gitmeyeceğine garanti verebilir miyiz?

    Garanti veremeyiz, ancak önlem alabiliriz. Öyle ise, Hayatın lezzetini ve zevkini istiyorsak, şu üç esasa dikkat etmeliyiz:

    Hayatımızı:
    1-İmân ile hayatlandıralım
    2-Farzları işleyerek süsleyelim
    3-Günahlardan çekinmekle muhâfaza edelim vesselam
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 5.837, Level: 49
    Points: 5.837, Level: 49
    Level completed: 44%,
    Points required for next Level: 113
    Level completed: 44%, Points required for next Level: 113
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    reyyan nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    MODERATOR
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    466
    Points
    5.837
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: "Yaklaşmayın!"

    olan “YAKLAŞMAYIN” uyarısı bizim için parola olmalı.
    Zira manyetik alana girdikten sonra, geriye dönüp kurtulma şansımızı tehlikeye sokabiliriz.

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.121, Level: 40
    Points: 4.121, Level: 40
    Level completed: 86%,
    Points required for next Level: 29
    Level completed: 86%, Points required for next Level: 29
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    DerseDevam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Üye

    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Mesajlar
    132
    Points
    4.121
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: "Yaklaşmayın!"

    Hayatımızı:
    1-İmân ile hayatlandıralım
    2-Farzları işleyerek süsleyelim
    3-Günahlardan çekinmekle muhâfaza edelim vesselam
    …çok güzel bir makaleydi emeğine sağlık...

    “Eğer kullar, Ramazan-ı şerîf ayındaki fazilet ve ihsanları bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi. Çünkü bunda çok sevap vardır.”

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 47.246, Level: 100
    Points: 47.246, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 75,0%
    Overall activity: 75,0%
    Achievements
    MaHiR 01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Bir Boğaz yedi tepe
    Mesajlar
    8.028
    Points
    47.246
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart Cevap: "Yaklaşmayın!"

    allah c.c razı olsun emeğine sağlık.
    Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda dünyamı da âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım: Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.
    13.Asrın Müceddidi
    BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

  5. #5
    ACİZKUL
    ACİZKUL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: "Yaklaşmayın!"

    emeğine sağlık kardeşim,çok önemli bir konuya değinmişsin..
    İSLAM'da yapmayın yoktur,yaklaşmayın vardır...
    dua ile...

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.03.10, 12:21
  2. """“Haydi Kızlar, Diri Diri Okula”"""
    By Konyevi Nisa in forum Tesettür
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.10.09, 14:51
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.07.09, 04:34
  4. "Yaklaşmayın!"
    By ArzuNur in forum Nefis(Duygular)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.10.08, 21:36
  5. Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.09.08, 21:59

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •